Manisa’da doğuştan görme engelli olan Mehmet Göktaş, çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaşadığı zorluklardan ders çıkararak kendi gibi görme engelli gençlerin de aynı güçlükleri yaşamaması için spor kulübü kurdu. Göktaş sayesinde evlerindeki hapis hayatından dış dünyaya adım atan gençler kazandıkları madalya ve kupalarla gurur yaşattı.
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde doğan 53 yaşındaki Mehmet Göktaş, doğuştan gelen görme engeliyle karanlık bir dünyaya adım attı. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaşadığı zorluklardan ders çıkaran Göktaş, Manisa’da görme engellilerin spor yaparak hayata tutunacağı bir spor kulübünün ihtiyaç olduğunu fark ederek atletizm, judo, satranç, goalball, yüzme, futbol ve halter branşlarında spor kulübü kurdu. Göktaş’ın yaklaşık 15 yıl önce başlattığı sivil toplum hareketi ile evlerinden çıkarak spor ile topluma kazandırılan gençler farklı farklı dallarda yüzlerce kupa ve madalya kazandı.
Şimdilerde Manisa Görme Engelliler Spor Kulübünün yeni sporcularıyla yeni başarılara imza atmayı hedefleyen Göktaş, yaşadıklarını anlattı.
Hayata 3-0 geriden başladığını belirten Göktaş, “Hayata 3-0 geriden başladım. O yıllarda az gören bir konumdaydım. Ne görme engelli sayılıyorsunuz ne gören sayılıyorsunuz. Çok sıkıntılar yaşadım. Okuldan atıldım. Daha sonra bir doktorun sayesinde tekrar hayata döndüm. İlk ve ortaokulu İzmir’de. Liseyi ise Alaşehir ve Manisa Lisesi’nde tamamladım. Üniversiteyi de Bolu’da tamamladım. Öğrencilik yıllarında çektiğim sıkıntılar beni sivil toplum örgütçülüğüne itti. Bir sivil toplum örgütünün Manisa’da olmadığını fark edip bir dernek kurduk. Bu dernekte zamanını tamamlayınca gençleri okutmak ve sosyal hayata itmek için spora başlamak gerekiyordu. Biz de 2005 yılında spor kulübümüzü kurduk. Bugüne kadar gezmediğimiz köy, ilçe, kasaba, mahalle kalmadı” dedi.
“65 kupamız, 1100 civarında da madalyamız var”
Manisa’da 300 görme engelli sporcu kazandırdıklarını belirten Göktaş, “Manisa’da 300 çocuğun hayatına dokunduk. Uluslararası 20 civarında madalyamız, 25 civarı milli sporcumuz, 300 normal sporcu, 65 kupamız, 1100 civarında da madalyamız var. Bu alanda biz en büyük başarıyı ve sevdayı judo ile yakaladık. Bu alanda bize referans olan rahmetli Murat Eşsiz, Halil hocamla tanışmama vesile oldu. Yaklaşık 15 senedir Halil hocamla beraber bir ter döktük. Türkiye’ye ilk olimpiyat kotasını Halil hocamın halter sporcusu kazandırdı. Sonrasında ilk dünya şampiyonluğunu Manisa’ya ve Türkiye’ye görme engellilerde yine Halil hocam kazandırdı. Onlarca yetiştirdiği milli sporcu var” diye konuştu.
“Ben judo sayesinde düşmemeyi, düşsem de yıkılmamayı öğrendim”
Görme engeli nedeniyle bazen engellere takılıp düştüklerini ancak spor sayesinde bu durumu aştıklarını söyleyen Göktaş, “Görme engellilerin 8 tane ana branşı var. Bunlardan en çok başarı sağlanan branş judo ve goalball. Bir defa spor insanı heyecanlandırır. Görme engelliyi daha da çok heyecanlandırır. Çünkü sokağa çıkıp özgür oluyoruz. Benliğimizi elde ediyoruz. Benim küçük sporcularım var 11-12 yaşında, buraya tek başlarına geliyorlar. Çocuklar öz güven kazanıyor. Biz görmediğimiz için çok sıklıkla çarpıyoruz ve düşüyoruz. Ben judo sayesinde düşmemeyi, düşsem de yıkılmamayı öğrendim” diye konuştu.
Görme engelli çocuk ve gençlerin aileleriyle görüştüklerinde zaman zaman zorluklar yaşadıklarını ifade eden Göktaş, “Zaman zaman şimdi bile aynı sıkıntıları yaşıyoruz. ‘Neden sen çocuğu spora alıyorsun?’, ‘Senin bundan ne karın var?’ diye sorularla karşı karşıya kalıyoruz. Biz onları sabırla dinliyoruz, sabırla da onlara bir görme engellinin yaşamına evde dokunulamayacağını, toplumla iç içe yaşayamayacaklarını, bu yüzden de bir başarı elde edemeyeceklerini bir şekilde anlatıyoruz. Ne iş yaparsanız yapın sabır gerekiyor. Biz spora taşımakla da yetinmiyoruz” dedi.
Katıldığı kurslarla görme engelliler için yaşam koçluğu eğitimi aldığını söyleyen Göktaş, “İstanbul ve Ankara’da yapılan seminerler ve eğitimler sonucu Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile Amerika’dan gelen hocalardan ‘Görme engelli yaşam koçluğu ve eğitmenliği’ kurslarını tamamladım. Şu an Manisa ve çevresindeki görme engellileri topluma kazandırma adına gönüllü olarak hiçbir bedel karşılık almadan yaşam koçluğu yapıyorum. Toplumun duyarlı olup anlayışlı olmasını; acıyarak değil, onlara normal bir insan gözüyle bakmalarını, sonrasında da mülki amirlerin anlayış ve gerekli desteği sağlarken normal bir insana yapıldığı gibi bizim de engelimize bağlı sıkıntıların giderilerek aynı yaşam standartlarına getirilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Görme engellilerin hayatlarına dokunduğu zaman mutlu olduğunu söyleyen Göktaş, “Görme engellilerin yaşamlarına dokunduğunuz zaman ayrı bir mutluluk kazanıyorsunuz. Bir kişinin büyüyüp çocuk ve torun sahibi olduğunu hissetmek gibi bir şey diyebilirim” dedi.
“Okulda bana acıyarak değil de gururlanarak bakıyorlar”
2018 yılından beri judo yaptığını söyleyen görme engelli sporcu Hediye Nur Çakıcı, “2018’den beri judo yapıyorum. Mehmet hocam sayesinde spora başladım. Geçen seneye kadar uluslararası maçlara katılıyordum. Burada 3.’lük elde ettim. Çok zor dönemlerim de oldu. Okulda insanlar bana acıyarak değil de gururlanarak bakıyor” dedi.