Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,4505
EURO
36,3459
ALTIN
2.847,63
BIST
9.389,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
15°C
Manisa
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Açık
15°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
19°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
21°C

Yapay zekanın cezai sorumluluğu tartışılıyor

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte sürücüsüz araçlar, akıllı otomobiller, yapay zeka ve robotik teknolojileriyle dolu bir gelecek öngörülüyor. Uzmanlar, bu teknolojilerin insan yaşamına dahil olması sonucunda bilişim ve teknoloji hukukunun da büyük önem taşıyacağını söylüyor.
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ABD Öğretim Üyesi Dr. Candide Şentürk Akaner, bilişim ve teknoloji hukuku dalında çalışmalar yapmanın gelecekte yapay zeka kaynaklı yaşanabilecek herhangi olumsuz bir durum karşısında neler yapılabileceği konusunda yararlı olacağını söyledi. Şentürk, “Bilişim sistemlerinde kullanılan yapay zeka teknolojisinin belli bir noktada zarar verici eylemlere yol açabileceği ve insanların üzerinde hakimiyet kuramadığı herhangi bir eylemin gerçekleşmesi sebebiyle sorumluluğunun söz konusu olup olamayacağı üzerinde duruyoruz. Ceza hukuku bakımından sorumluluğun doğabileceği bazı arenalar var. Özellikle karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde, Almanya ve İsviçre örneklerine baktığımızda, otonom araçların kendi içinde altı farklı kategoriye ayrıldığını ve bunun üzerinden cezai sorumluluğun tesis edilebildiğini görüyoruz” dedi.

Taksirli suçlar
Özellikle taksirli suçlarla ilgili olaylar üzerinde durduklarını aktaran Şentürk, “Biz genel olarak kişilerin sorumluluğunun kast ve taksir açısından değerlendirilmesinin mümkün olduğunu ve somut olayın özelliklerinin de dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz. Özellikle de kast açısından çok fazla problemle karşılaşmasak da taksirli suçlarla bağlantılı, dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve öngörülebilirlik kriterlerine, otonom araç kullanıcılarının ve bu araçların yapay zekasını üreten birimlerin sorumluluklarının doğup doğamayacağına odaklanıyoruz. Örneğin, robotik ameliyatlarda kullanılan robotu kullanan bir doktor, o sırada robotik cihaza hakim olamaz ve yazılımsal bir hata sebebiyle beklenmeyen sonuçlar ortaya çıkarsa, doktorun cezai sorumluluğu olup olmadığı tartışması gündeme gelebilir” diye konuştu.

“Kast ya da taksirle sorumluluk söz konusu olabilir”
Yapay zeka sorumluluğu ile ilgili halihazırdaki ceza hukukunda çok net bir sonuca varmanın mümkün olmadığını söyleyen Şentürk, “Bir yapay zekanın cezalandırılması, halihazırdaki hukuk sistemimizde mümkün olmasa da kastı ya da taksirli eylemi nedeniyle sorumlu tutulabilecek gerçek kişiler üzerinden cezalandırma yapılmaktadır. Örneğin, otonom araçların bazılarında kontrol bir noktada sürücüye, bir noktada araca ait ve sürücü, aracın işlerliğine öyle bir güven duyuyor ki hiçbir şekilde uyarı mekanizmasını takip etmiyor ve son sürat yaya geçidinden geçen yayaya çarpıyor. Böyle bir durumda çarparak kişinin ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet verebilir. Burada, sürücünün sorumluluğunu tartışabiliriz. Bunu da Türk Ceza Kanunu’ndaki somut olayın özellikleri çerçevesinde, kast ya da taksir üzerinden değerlendirerek bir sonuca ulaşıyoruz” sözlerine yer verdi.

Yapay zeka kaynaklı suçlar önümüzdeki günlerde daha sık gündeme gelecek
Henüz bilişim ve teknoloji hukuku konusunda yeterli düzenlemelerin olmadığından bahseden Şentürk, şunları söyledi: “’Yapay zekanın bir cezai sorumluluğu vardır’ diyemiyoruz. Dijital boyutla ilgili hukuki düzenlemeler gelmeye başladı ama henüz karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde olduğu gibi arzu ettiğimiz düzenlemeler yürürlüğe girmiş değil. Biraz zaman alacağını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte bir takım revizeler yapılacaktır. Düzenlemeler yapılmazsa, işlenen fiillerin cezasız kalması söz konusu olacaktır.”

Ege’de bir ilk
Ege Bölgesinde Yaşar Üniversitesi bünyesinde ilk defa açılan Bilişim ve Teknoloji Hukuku Yüksek Lisans Programından bahseden Şentürk, “Teknoloji gitgide hayatımızda çok fazla yer kaplıyor ve yer kapladıkça da hukukta yerleşik olan bazı öğeler de yer değiştirmeye başlayacak. En azından form değiştirecek. Klasik sorumluluk türleri acaba gerçekten söz konusu olabilecek mi, uygulanabilecek mi? Bunların tartışmasını yapmaya çalışıyoruz. Ege Bölgesinde de bu konudaki tek program bizimki. Sosyal medyada işlenen suçlar, internetten suç araştırmaları verdiğim derslerden iki tanesi. Öğrencilerimiz, hem Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Koltuksuz’dan hem de Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Kızılsümer Özer ve diğer hukuk bölümü öğretim üyelerinden ders alarak multidisipliner bir yapıda eğitim görüyor” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.