Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
35,3210
EURO
36,7148
ALTIN
2.954,05
BIST
9.889,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Parçalı Bulutlu
10°C
Manisa
10°C
Parçalı Bulutlu
Salı Açık
11°C
Çarşamba Açık
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Yağmurlu
12°C

Soğuklar değil, kalabalık havasız ortamlar hasta ediyor

Havaların soğumaya başlamasıyla bulaşıcı hastalıkların kalabalık ortamlarda, özellikle okullarda bir tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Tuna Demirdal, “Bakterilerin temel sebebi havasız ortamlar. Kreşlerde oyuncakların, dershanelerde kapı kolları ve sıraların mutlaka deterjan ve suyla temizlenmesi gerekiyor. Bu şartlara uyulursa hastalıkları daha az göreceğiz” dedi.
Kışın gelmesiyle birlikte bulaşıcı hastalıklar özellikle okullarda çocuklar üzerinde bir tehdit oluşturmaya başladı. Böylece akıllarda ‘kışın gelmesi ve havanın soğumasıyla birlikte bu bakteriler daha mı hastalık yapıcı hale geliyor?’ sorusu yer almaya başladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuna Demirdal, durumun aslında öyle olmadığını, bakterilerin temel sebebinin, kalabalık ve havasız ortamlarda bulunmak olduğuna dikkat çekti.

“Sınıflar havalandırılmalı, çocuklar ellerini yıkamalı”
Okullarda sınıfların sık sık havalandırılması uyarısında bulunan Prof. Dr. Demirdal, çocukların tuvalet öncesinde ve sonrasında ellerini yıkaması, öğle yemeğini de orada yiyorlarsa yemek öncesinde ve sonrasında da yıkamaları ve bu şartlara mutlaka uyulması önerilerinde bulunan bulundu.

“Enfeksiyonlar, burundan girerek akciğerlere kadar ulaşabiliyor”
Havaların daha da soğuduğu zaman fizyolojik olarak bir değişikliğin söz konusu olduğunu belirten Demirdal, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle solunum yolu enfeksiyonları, solunum yoluyla burundan başlayarak akciğerlere kadar ulaşabiliyor. Soğuk havalarda burnumuzda bulunan koruyucu epitel dediğimiz yapılar tam olarak çalışmayabiliyor. Bu nedenle dışarıdan bakteri dediğimiz mikroorganizmaların hem üst solunum hem de alt solunum yolu enfeksiyonu yapma ihtimali biraz daha artıyor.”

“Oyuncaklar, sınıflardaki kapı kolları ve sıralar silinmeli”
Enfeksiyonlardan korunmak için ailelere de önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Demirdal, “Çocuklar birbirlerine sarılıp, oyuncaklarla birlikte oynayabiliyorlar. O günün bitiminde oyuncak bulunan kreşlerde oyuncakların deterjan ve suyla mutlaka temizlenmesi ve silinmesi gerekiyor. Kapı kolları ve dershanedeki sıraların mutlaka sabun ve suyla temizlenmesi gerekiyor. Bu şartlara uyulursa hastalıkları daha az göreceğiz. Ama tamamen engellemek mümkün değil” sözlerine yer verdi.

“Kalabalık ortamlarda ‘maske’ önerisi
Pandemi döneminde maskenin biraz itici bir şey olduğunu ama sonuç olarak koruduğunu aktaran Prof. Dr. Tuna Demirdal, şu anda pandemi olmadığı için ‘maske takılsın’ önerisinde bulunamadıklarını fakat özellikle iş yerleri ve okullarda yetişkinlerin, öğretmenlerin hastaysa, hapşırma gibi durumlarda virüsleri ve bakterileri etrafa saçmamak adına maske kullanabileceklerini önerdi. Sözlerini sürdüren Prof. Dr. Demirdal, çocuklara maske takılmasını zorlamanın çok iyi olmayabileceğini de ifade etti.

“Çocuklar çok hastaysa okula gitmemeli”
Sınıflarda çocuklara mendil verilmesinin önemli olduğunun altını çizen Demirdal, çocuğun hapşırırken bu mendili kullanması ve ardından ellerini silmesi gerektiği önerisinde bulundu. Açıklamalarını sürdüren Demirdal, “Bunlara dikkat edildiği takdirde mutlaka bu enfeksiyonlar daha az olarak görülecektir. Çocuklar çok hastaysa okula gelmemesi lazım. Çünkü başkalarına bulaştırabilir. Birkaç gün evinde dinlenebilir ve doktordan rapor alabilirler. Fakat hafif enfeksiyonlarda okullardan geri kalmalarına gerek yok” diye belirtti.

‘Yüksek ateş’ uyarısı
Çocukların yüksek ateşi varsa bunun önemli bir belirti olduğunu aktaran Prof. Dr. Demirdal, bazen hafif bir ateşin çıktığını ve gün içinde kendiliğinden düşebildiğini söyledi. Fakat çocukta düşmeyen bir ateş varsa, çocuk ayakta duracak kadar kendini iyi hissetmiyorsa, beslenemiyorsa ve gıdasını alamıyorsa mutlaka doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunan Demirdal, bu durumda hem ilaç alınması hem de dinlenilmesi önerisinde bulundu.

“C vitamini içeren meyveler faydalı bulunmuştur”
Vitaminlerin özellikle viral enfeksiyonun daha hızlı iyileşmesi açısından faydalı olduğuna dair geçmişte çalışmaların yapıldığını kaydeden Demirdal, C vitamini içeren meyvelerin de faydalı bulunduğunu aktardı.

“Çocuklar terlediklerinde atletlerini değiştirmeliler”
Teneffüslerde özellikle çocukların koşarak oynamakta ve terlemekte olduğunu ifade eden Demirdal, son olarak şu cümlelere yer verdi:
“Çocukların terlediklerinde bu atletlerini değiştirmelerinde fayda olabilir. Çünkü sıcak-soğuk geçişleri özellikle vücut direncini olumsuz etkilemektedir. Olumsuz etkilenme nedeniyle dışarıdan alınan virüsler ve bakteriler daha kolay enfeksiyona yol açmaktadır. Sadece çocukları değil yetişkinleri de etkileyen bir durumdur. Çocukların üzerine süveter gibi ilave bir şey giymesinde fayda var.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.