İzmir’de oğlu Poyraz’ı emzirirken sağ memesinde kitle fark eden üç çocuk annesi Ayşegül Süyür (39), şimdilerde kanseri atlatmanın mutluluğunu yaşıyor. 8 aylık tedavi sürecinde en büyük ilacının çocuklarının sevgisi olduğunu belirten Süyür, “Moral ve sevgi her şeyi aşıyor. İnsanlar hayatı sevsin, sorunları kafaya takmasın. Ben artık ufacık şeyleri sorun etmiyorum. Hayat artık benim için daha güzel” dedi.
İzmir Menemen’de yaşayan Ayşegül Süyür, Osmancan (9) ve Ecrinsu’nun (5) ardından üçüncü çocuğu Poyraz’ı 20 Aralık 2017’de kucağına aldı. Üç çocuğu ve eşi Mahir (33) Süyür ile mutlu bir hayat süren Ayşegül Süyür’ün yaşamı, henüz bir yaşına giren Poyraz’ı emzirirken sağ memesinde kitle fark etmesiyle alt üst oldu. Çeşitli hastanelerde tetkiklerini yaptıran Süyür’e, 8 ay önce meme kanseri tanısı koyuldu. Hem ameliyat olması, hem de kemoterapi görmesi gereken Süyür, Kent Onkoloji Merkezine başvurdu. Sağ memesinde 6.5 santimetre çapındaki kitle bulunan Süyür’e önce kemoterapi, ardından ameliyat önerildi. Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü’nün takibinde Mayıs 2019’a 16 kür kemoterapi gören Süyür bu zorlu sürecin ardından ameliyata hazırlandı. 11 Ekim 2019’da Prof. Dr. Ömer Harmancıoğlu tarafından ameliyat edilen Süyür, ışın tedavisinin de bitmesinin ardından rahat bir nefes aldı.
“Sevgi her şey”
Tedavisinin tamamlandığını ve kanseri yenmenin mutluluğunu yaşadığını belirten üç çocuk annesi Ayşegül Süyür, bu süreçte yaşadığı gel-gitleri anlattı, kanser tedavisi gören hastalara sevgiyle zorlukların üstesinden gelebilecekleri mesajını verdi. Üçüncü çocuğu Poyraz’ı emzirirken sağ memesinde bir kitleyi fark etmesiyle tüm aile için büyük bir travma olan bir dönemin başladığını belirten Süyür, o günleri şu sözlerle anlattı:
“Ele gelecek kadar büyük bir kitleydi. Hemen hastaneye gittik. Tahliller kötü çıkınca tedavilere başladık. Kanser olduğumu öğrendiğimde elbette bir yıkım oluyor ama bir yandan da ayakta durmak zorundasınız. Üç çocuğum vardı, onlar ne olacaktı? Poyraz’ı daha emziriyordum. Tedaviye başlayınca emzirmeyi bırakmak zorunda kaldım. Diğer çocuklarım 3 yaşında kadar emebilmişti. Tanıyı alınca ‘niye ben?’ demedim. Herkesin başına gelebilir ama tabii ki korku ve panik yaşadım. Kemoterapi tedavisini kaldırabilecek miyim diye korktum. Allah’a şükür tedaviyi kolay atlattım. En büyük ilacım, sevgi kaynaklarım olan çocuklarım oldu. Eşim ve çocuklarım yanımda olduğu için süreci kolay bir şekilde atlattım. Bu süreçte sevgi çok önemli. İnsanların her şeyi kafalarına takmamaları gerekiyor. Erken tanı her zaman hayat kurtarıyor. Ayrıca moral ve sevgi her şeyi aşıyor. İnsanlar hayatı sevsin, sorunları kafaya takmasınlar, gezsinler tozsunlar. Eve oturup içlerine kapanmasınlar. Ben artık ufacık şeyleri sorun etmiyorum. Hayat artık benim için daha güzel. Stres yapmıyorum. Hayatı dolu dolu yaşıyorum. Tedavi sürecinde çevremdeki herkes beni motive etti. Bu yüzden bazı sorunları çok kolay aştım. Kanseri, doktorlarım sayesinde atlattım, en büyük ilacım da çocuklarımın sevgisi oldu.”
“Umutlu olmak çok önemli”
Ayşegül Süğür’ün eşi Mahir Süğür de, kanser tedavisi gören kişilerin ailelerinin de zor dönemlerden geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Tedavi sürecinde eşimin üzülmemesine çok dikkat ettik. Eşim ölüm korkusu yaşadı ama hep beraber kanseri atlatmasında yardımcı olduk. Kanser tanısı alan kişilerin ailelerinde de elbette korkular oluyor. Yastığa başınızı koyduğunuzda çoğu konu kafanızda soru olarak kalıyor. Allah göstermesin ölüm olabilir, çocuklarım annesiz kalır gibi korkular yaşıyorsun ama bunları düşünmeyip umutlu olmak çok önemli.”
Moral yüksek olmalı
Öte yandan hastaların moralinin yüksek olmasının kanser tedavisini olumlu etkilediğini vurgulayan Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Görümlü, “Hastanın morali de ailesinden, çevresinden, sevdiklerinden gördüğü sevgi ve ilgiyle yükseliyor. Hastamız Ayşegül Hanım da bu süreci çocuklarının, eşinin, yakın çevresinin ilgi ve desteğiyle yüksek moralle yönetti ve başardı. Bizim de hastalarımızdan isteğimiz bu” dedi.