Teknolojik gelişmeler, birçok alanda olduğu gibi psikolojik tedavilerde de kullanılıyor. Teknolojik ekipmanlar sayesinde üç boyutlu görüntülerden oluşan ortamların içinde olma hissi ile gerçekleşen sanal gerçeklik terapisi de özellikle fobi tedavilerinde işe yarıyor.
Teknolojik ekipmanlar sayesinde oluşturulan, üç boyutlu dijital ortam olarak tanımlanan sanal gerçeklik, son dönemde terapilerde de uygulanmaya başladı. Özellikle fobi tedavilerinde kullanılan bu yöntemin terapinin geleceği olabileceğini söyleyen Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Berrin Özyurt, “Oluşturulan üç boyutlu ortamda bireyin bulunmaktan kaçındığı, korktuğu ya da olumsuz duygular hissettiği ortam içerisine girmesi sağlanarak psikolog kontrolünde sağlıklı ve güvenli bir terapi uygulanabilir” dedi.
“Fobiler, anksiyete, hatta şizofreni tedavisinde bile kullanılabilir”
Sanal gerçeklik terapisinin uygulama alanlarından bahseden Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Berrin Özyurt, “Bu yöntem özellikle yükseklik korkusu, kapalı alan korkusu, uçak korkusu, karanlık korkusu, iğne korkusu, açık alan korkusu, topluluk önünde konuşma korkusu, hayvan korkusu, sınav korkusu, el yıkama obsesyonu, araba kullanma korkusu gibi konularda etkili olabilir. Kişi yaşadığı probleme göre, sanal gerçeklik araçları sayesinde önceden tasarlanmış ortamlarda, sanki oradaymış gibi hissederek korkularıyla yüzleştirilir. Bu da günümüzde uygulanan geleneksel tedavi yöntemlerinden farklı bir fayda sunar. Sanal gerçeklik terapisinin geleceği, anksiyete bozuklukları ve fobiler, yeme ve vücut dismorfik bozuklukları, rehabilitasyon ve dikkat dağınıklığı gibi şu anda tedavi edilenlerin dışında çok çeşitli bozuklukların tedavisini içerebilir. Sanal gerçeklik terapisi, çeşitli zihinsel sağlık bozukluklarının tedavisinde başlangıçta ilerleme kaydetti ancak birçok alanda yapılacak daha çok iş var. Yabancı klinik psikologlar, sanal gerçeklik teknolojisini anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları ve şizofreni gibi çeşitli psikolojik bozuklukların tedavisinde uyguladı ve belirli sonuçlara ulaştı. Psikolojik terapide uygulama, tedavi koşullarını iyileştirebilir, hastaların güvenliğini ve mahremiyetini sağlayabilir ve ayrıca terapistin tedavi sürecini manipüle etmesini kolaylaştırabilir, bu da tedavinin etkinliğini büyük ölçüde artırır. Fakat unutulmaması gerekir ki VR teknolojisi yalnızca yardımcı bir araçtır ve danışmanın rolünün yerini alamaz. Sanal ortamın geliştirilmesi maalesef uzun zaman alıyor ve araştırma maliyeti gerektiriyor. Bu nedenle hala ülkemizde yaygınlaşan bir uygulama türü değil. Teknolojinin gelişim hızını göz önünde bulundurursak, önümüzdeki 10 yıl içinde sanal gerçeklik terapileri artabilir” diye konuştu.