Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde yıkıma sebep olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerden sağ olarak kurtulan ve ardından Manisa’nın Kırkağaç ilçesine getirilen depremzedeler yaşadıklarını anlattı. Enkaz altından çıkan depremzedeler kaldıkları Kırkağaç Gençlik ve İzcilik Kampında ise gösterilen ilgiden oldukça memnun olduklarını söyledi.
Kırkağaç Gençlik ve İzcilik Kampında kalan yaklaşık 150 depremzede vatandaş, yaşadıklarını İHA muhabirine anlatırlarken, Kırkağaçlılara ise teşekkür edip “Bize evimizde görmediğimiz ilgiyi gösteriyorlar” dedi.
Yıkımı ikinci depremde yaşadılar
Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi Karadut Köyünde ikamet eden ve meydana gelen deprem sonrası enkaz altında kalan ve 3 saat sonra enkazdan çıkarılan İbrahim Kocakaya “Deprem altında bizzat enkaz altında kalan kişiyim. Bir komşunun evine gitmiştim, öğle arası 13.17’de. Onları ziyaret etmiştim. 2 yaşlı komşumun durumlarını sormaya kalmadı ev üzerimize yıkıldı. O iki yaşlı komşum vefat etti. Allah rahmet eylesin. Bende enkaz altında kaldım. Evin üzerinde ne varsa üzerimize yıkıldı. Duvar, çatı, ağaç. Yaklaşık 3 saat enkazın altında zor durumlar geçirdim. Boğulmak üzereydim. Arkadaşlar tarafından kurtarıldım. Allah’a şükür sağ olarak çıktım. 1.depremde bizim köyde hiçbir şey olmadı fakat bizi 2.deprem vurdu. Enkaz altından köyümüzün imamı, arkadaşlarım ve dayımın oğlu tarafından kurtarıldım. Köyümüz 40 haneydi. Hepimiz akraba sayılırız. 25-26 kişiyi kaybettik. Hepsi aynı ekmeği paylaştığımız kişilerdi. Amcamlar, dayımın çocukları, kuzenler vefat etti. Benim iki tane kaburga kemiğim kırıldı. O anda bunu anlayamadım çünkü enkaz altında yaralı kişiler vardı. Onları kurtarma mücadelesi veriyorduk. Kimse kalmamıştı, herkes bir yerden bağırıyordu beni kurtarın diye. Elimizden geldiğince çoğu kişiyi kurtardık fakat çok kişide öldü hatta yanarak ölenler oldu. Kaburgalarımın kırıldığını yaralılarımızı çıkarıp, cenazelerimizi gömdükten 2-3 gün sonra bizi Manisa’nın Kırkağaç ilçesine getirdiklerinde anladım. Manisa halkından Allah razı olsun. Onlar yardımcı oldu. Her şeyimizi onlar temin ettiler. Hastaneye götürdüler bizi ve burada kaburgalarımın kırık olduğu ortaya çıktı. Tedavi edildim. Şu anda gayet iyiyim, yerimizde çok rahat. Çocuklarımız okula verildi. Herkes mutlu bir şekilde gününü geçiriyor. Memleketimizde evlerimiz yapılana kadar geçici olarak devlet tarafından orman, mezarlık ya da belediyelere depremzede olduğumuz için buralarda iş temin ettiler. Enkazdan çıkar çıkmaz çocuklarıma koştum. Baktım Allah’a şükür onlarda da bir sorun yok. Ondan sonra diğer arkadaşlara yardıma gittim. Oradaki sorunlar orada kaldı. Sonra Manisa’ya geldik. Herhangi bir sıkıntımız yok” dedi.
“İkinci depremde son anda kurtulduk”
Depreme yemek yerken yakalanan Süleyman Karagöz “Kahramanmaraş Elbistan’da ikamet ediyordum. Köyümüzde çok şiddetli bir deprem oldu. Deprem sonrası enkaz altında kalanlar oldu. Evlerimizin hepsi göçük altında kaldı. Akrabalarımızdan çok can kaybımız oldu. Her yer yerle bir oldu. Çok hasar çok can kaybı var. Rabbime yine de şükürler olsun. Allah’tan geldi buna inanmamız lazım. Ölenlere rahmet, kalanlara ise sağlık sıhhat diliyorum. Depremden sonra bizi Manisa’nın Kırkağaç ilçesine getirdiler. Kırkağaç’ın insanlarından Allah razı olsun. Kaymakamımızdan, Milli Eğitim Müdürümüzden ve bütün Kırkağaçlılar’dan Allah razı olsun, her gün yanımızdalar. Bizi yalnız bırakmıyorlar. Hepsine teşekkür ederim. Allah bu acıları hiç kimseye göstermesin. İkinci deprem anında evdeydim. Çocuklar içerideydi biz kahvaltı yapmak için eve girmiştik. Biz son anda kurtulduk ama akrabalarımızdan çok ölen oldu. Deprem sonrası hava şartları çok kötüydü. Dışarıda kar vardı. Zaten köyümüzde 40-50 santimetre kar vardı. Eksi 15, eksi 16 dereceydi. Çocuklar soğuk nedeniyle perişan oldu. Arabalara bindik. Arabalarında bir süre sonra yakıtları bitti ve yakıt bulamadık. Yani çok sıkıntılı günlerimiz geçti” diye konuştu.
“KIrkağaçlılar bizimle çok yakından ilgileniyor”
Yedi kişilik ailesiyle Kahramanmaraş Göksun Karadut Köyünden Kırkağaç’a gelen Cumali Ünsal “Mahallemizde 23 can kaybımız oldu. 45-50 hanelik bir mahallede oturuyordum, bunlardan 5-6 tane yıkılmayan ev kaldı. Diğerleri komple yıkıldı. Daha sonra Kırkağaç’a getirildik. Ben tüm Manisa halkına çok teşekkür ederim. Çünkü bizimle çok güzel bir şekilde ilgilendiler. En küçük bir ihtiyacımızı bile bırakmadılar. Her gün geliyorlar, ilgileniyorlar, halimizi hatırımızı soruyorlar. Ben 7 kişilik bir aileyle geldim. 4 tane çocuğum, eşim birde annem var. Burası özellikle çocuklarımız için bulunmayacak bir yer. Hiçbir sorunumuz yok” dedi.
Depremi duyunca Romanya’dan Elbistan’a ailesini aramaya geldi
Deprem esnasında Romanya’da olan ve öğrenir öğrenmez ailesinden bir haber almak için memleketine koşan Mikail Kocakaya “Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi Elbistan Mahalle oturuyordum. Allah’ın bir felaketine uğradık. Yine de şükrediyoruz. Cenabı Allah’tan gelen bir şey. Öncelikle Kaymakamımıza, Milli Eğitim Müdürümüze, izcilik personeline ve tüm Kırkağaç halkına çok teşekkür ederim. Evimizde görmediğimiz ilgili burada gördük. İlk deprem anında ben Romanya’daydım. Çocuklarım ve eşim Elbistan’da evdelerdi. Gece beni aradılar deprem oldu dediler. Bende eve girmemelerini önerdim. Dışarıda bekleyin dedim. Bende hemen Romanya’dan çıkıp bir gün sonra memleketime geldim. Geldim ki ne göreyim. Her taraf yıkılmış. Çok perişan bir haldelerdi. Sonra Manisa’dan bir otobüs geldi. Ailemi alıp Manisa Kırkağaç’a geldim. Depremde Kahramanmaraş merkezde oturmakta olan dayımın kızını ve çocuklarını, yeğenlerimi, ağabeyimin kayınvalidesini, kayınbiraderlerini, amcamın çocuklarını, amcamın torunlarını kaybettik. Evlerimiz yıkıldı. Buraya geldik. Kırkağaçlılar’dan Allah razı olsun. Hepsine çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
“Uyandığımda evin dışındaydım”
Depreme uyurken yakalanan depremzede Duran Ünsal ise “Depremde evin içerisinde uyumaktaydım. O anda ne oldu hiç hatırlamıyorum. Uyandığımda evin dışındaydım. Evimiz komple yıkılmış ben dışarıda kalmışım ailemle birlikte. Allah Kırkağaç halkından razı olsun. Hiçbir kötü bir şeyle karşılaşmadım. Hep iyi insanlarla karşılaştım. Her gün yanımıza geliyorlar, eğlendiriyorlar bizi. Memurundan, siviline kadar Allah razı olsun. Memleketimizi özledik. Memleket özlenmez mi. Doğup, büyüdüğümüz yer. Bundan sonra devletimiz ev yaparsa, ev verirse memleketimize dönüp aynı işimizi yapacağız” dedi.