Son 11 yıl içinde 5 kez anjiyo yapılan, bu işlemlerin dördünde de stent takılan 45 yaşındaki bir çocuk babası Ceyhun Şanlı, çoğunlukla tercih edilen bacak toplardamarı yerine, sağ ve sol meme atardamarı ile kol atardamarları kullanılarak gerçekleştirilen baypas sonrasında sağlığına kavuştu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, “Uzun dönem sonuçlarına bakıldığında, bu atardamarların bacak damarına göre açık kalma oranı daha yüksek. Özellikle genç hastalar açısından daha avantajlı olan bu yöntemi hastamıza uyguladık” dedi.
İzmir’de asansör imalatı işiyle uğraşan Ceyhun Şanlı’nın, kalbiyle ilgili ilk sorunları 2009’da başladı. Nefes almakta zorlanan, sürekli halsizlik ve yorgunluk çeken Şanlı, derdine çare aramaya başladı. Nitekim yapılan tetkiklerde, yaşadığı sağlık sorunlarının tıkalı kalp damarlarından kaynaklandığı belirlendi. 2009 yılında yapılan ilk anjiyoda, tıkalı damarına stent takılan Şanlı, ameliyat masasına yatmamak için belirli dönemlerde anjiyo yaptırdı. 2009’dan bu yıla geçen sürede toplam 5 kez anjiyo olan, 4 kez de stent takılan Şanlı, önerilmesine karşın korkup kaçtığı koroner baypas operasyonunu sonunda kabul etmek zorunda kaldı. Bu kararının ardından hekim, yöntem ve hastane arayışına giren Şanlı, defalarca ertelediği ameliyat için, İzmir Kent Hastanesinde Doç. Dr. Cüneyt Narin’e başvurdu.
“Keşke yıllarca anjiyolarla, stentlerle uğraşacağıma korktuğum operasyondan kaçmasaymışım”
Başarıyla gerçekleşen 5 damar baypas ameliyatı sonrasında, yakınmalarından kurtulan Şanlı, neden yöntem arayışına girdiğini şöyle anlattı:
“İstanbul’da oturan kız kardeşim, tanıdığı bir kalp cerrahına danışmıştı. O cerrah yaşım genç olduğu için, baypas olursam meme ve kol atardamarlarımın kullanılmasının, bacak damar sayısının az tutulmasının, iyi olacağını söylemiş. Benim başvurduğum kalp cerrahları, çoğunluğu bacak damarından oluşan damar seçimi kullanarak baypas yaptıklarını söyledi. Sonunda İzmir Kent Hastanesinde, Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Cüneyt Narin’e geldim. Kendisi genç hastalarda, çoğunluğu atar damardan oluşan baypas ameliyat yöntemini uyguladığını söyledi. Benim de tercih ettiğim, bu yöntemi uygulayacak doktoru, doğru hastaneyi bulunca, yıllarca kaçtığım ameliyat masasına yattım. Her iki meme atardamarım ve sol kol atardamarım kullanılarak, 5 damar baypas ameliyatım başarılı geçti ve şu an çok iyiyim. Keşke yıllarca anjiyolarla, stentlerle uğraşacağıma korktuğum operasyondan kaçmasaymışım. Uyudum, uyandım, ameliyatı hiç hatırlamıyorum. Dolayısıyla hatırlamayacağım bir süreyi kendime dert ederek boşuna kaçmışım. Ertelemek, zaman kaybına ve sorunları daha uzun süre çekmeme neden oldu. Doktoruma çok teşekkür ederim.”
Öte yandan, uyguladığı yöntem konusunda bilgi veren Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin şunları söyledi:
“Kalbin kendi damarlarındaki (koroner arterler) daralmanın ilerisine, vücudun başka yerlerinden alınan damarlarla damar köprüleri oluşturma işlemine ’koroner baypas ameliyatı’ diyoruz. Bu operasyonla amacımız; darlık olan damarda azalmış olan kan akımını, tekrar normal düzeye çıkarmaktır. Bu ameliyatlar genelde bacaktan toplardamar ya da sağ ve sol meme atardamarları, kol atardamarları hazırlanarak gerçekleştiriliyor. Uzun vadedeki sonuçlar bakımından hastaya uygun yöntemi uyguluyoruz. Hastamız Ceyhun Şanlı henüz 45 yaşında. Daha 34 yaşındayken kalp atağı geçirmiş, sonrasında defalarca anjiyo olmuş, stent takılmış bir hasta. Böyle genç hastalarda en uygun yöntem, meme ve kol atardamarlarının daha sık kullanılmasıdır; çünkü atardamarların, bacak damarına göre açık kalma oranı daha yüksek, bu da genç hastalar açısından çok önemli bir üstünlük. Hastamızın bu avantajdan yararlanmasını sağladık.”