Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü ile Yeşilay İzmir Şubesi teknoloji bağımlılığına dikkat çekmek ve mücadele için iş birliği yaptı.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, Yeşilay’ın “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı” kapsamında Yeşilay İzmir Şubesi ile iş birliği yaparak teknoloji bağımlılığı ile mücadele için halkla ilişkiler projeleri hazırladı.
Yeşilay’ın başlattığı Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı’nda önemli yer tutan ve çağımızın en büyük bağımlılıkları arasında yer alan teknoloji bağımlılığı ile mücadele için Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü dördüncü sınıf öğrencileri, Halkla İlişkiler Kampanyası dersi kapsamında, 0-6 yaş grubundaki çocukların ailelerine yönelik projeler hazırladı. Dersin danışmanları Doç. Dr. Ferah Onat ve Doç. Dr. Özlem Alikılıç danışmanlığında, 22 öğrencinin 5 farklı halkla ilişkiler kampanyası fikri hazırladığı projeler, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek ve Yeşilay İzmir Şubesi Başkanı Ümit Ülkü’nün de katılımıyla dernek üyelerine sunuldu.
Özel parklar
Kampanya fikirleri arasında; çocuklar için aileleriyle birlikte vakit geçirip teknolojiden uzak olacakları özel parklar, alışveriş merkezlerinde teknoloji bağımlılığının zararlarının anlatılıp çocukların gelişimine katkıda bulunacak çeşitli etkinlikler, ailelerle teknolojiden uzak kamplar, ücretsiz tiyatro gösterileri, tiyatro oyunu ve çizgi film yarışmaları gibi onlarca fikir yer aldı.
Doç. Dr. Ferah Onat ve Doç. Dr. Özlem Alikılıç, Yeşilay ile yapılan iş birliğinin farklı projeler ve etkinliklerle devam edeceğini ifade etti.
Yeşilay İzmir Şubesi Başkanı Ümit Ülkü de, teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar olduğunu, ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi sınırsız kullanması büyük zararlara neden olabildiğini vurguladı. Ülkü “Yeşilay olarak başlattığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı’nda (TBM), ’teknoloji bağımlılığına bu yüzden büyük önem ve yer verildi. Çünkü teknoloji bağımlılığı, masum durabilen, bağımlılık olarak adlandırılmak istenmeyen bir durum, ancak artık bir hastalık olarak konumlandırılıyor. Örneğin, teknoloji kullanım süresi arttıkça çocuk ve gençlerde düşünce süreçlerinin bozulduğu, kişiler arası duyarlılıkların azaldığı, genel sağlık düzeyinin düştüğü ve depresif, kaygılı, düşmanca düşüncelerin arttığı gözlenmekte. Maalesef teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı gibi bizleri esir de alabilir” diyerek Yaşar Üniversitesi ile yaptıkları bu bilinçlendirme kampanyası çalışmasını çok önemsediklerini belirtti.