Gaziemir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Psikolog Deniz Dinler, korona virüsünün yaygınlaştığı şu günlerde çocuklar psikolojisinin unutulmaması gerektiğini ifade ederek, “Çocuklarınıza bu salgına sebep olan virüsün gözle görülemeyecek kadar küçük olduğunu; ancak laboratuvar ortamlarında büyüteçlerle görülebildiğini anlatın. Açıklamalarınızın onları koruma amacının dışına çıkıp ‘elini yıkamazsan virüs seni öldürür’ gibi cümlelerle tehdide dönüşmemesine dikkat edin” dedi.
Gaziemir Belediyesi, dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgınına karşı tedbirlerini artırırken, salgının oluşturduğu olumsuz psikoloji ile mücadele konusunda da adımlar atıyor. Gaziemir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Psikolog Deniz Dinler, salgının çocuklara nasıl anlatılacağı ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken konuları değerlendirdi.
Salgın haberlerinin ve belirsizliğin halk üzerinde kaygı oluşturabileceğini, çocukların belirsizlik durumlarıyla nasıl baş edeceklerini ailelerinden öğrendiğini belirten Dinler, salgında çocukların psikolojisinin de unutulmaması gerektiğini vurgulayarak ailelere uyarılarda bulundu.
“Sizlerin duygu ve düşünceleri onların duygusu ve düşüncesi haline dönüşüverir” diyen Dinler, “Bu yüzden önce kendi duygu ve düşüncelerinizi yönetip sonra çocuklarınızın yaşlarına uygun şekilde açıklamalarda bulunun. Örneğin; okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocuklarınıza bu salgına sebep olan virüsün gözle görülemeyecek kadar küçük olduğunu; ancak laboratuvar ortamlarında büyüteçlerle görülebildiğini anlatın. Bu virüsün neye benzediğini ve bizi nasıl etkilendiğini resim yapma ya da oyun hamuru kullanarak hikâyeleştirme gibi yöntemlerle somutlayın. Optimum seviyedeki kaygınızı, uygun bir dille çocuğunuzla paylaşın ki kendi duygularını nasıl açıklayabileceğini sizden öğrensin. Örneğin, ‘İşe gitmemek ve arkadaşlarımla istediğim zaman görüşememek beni üzüyor; ancak geçici bir süre böyle olacağını düşündüğümde rahatlıyorum’ gibi ifadelerde bulunun” diye konuştu.
“Emin olmadığınız hiçbir bilgiyi paylaşmayın”
“Çocukların bulunduğu ortamda felaket senaryoları içeren konuşmalar yapmayın” diyen Dinler, “Televizyondan güvendiğiniz haber kaynaklarını takip edin. Emin olmadığınız hiçbir bilgiyi paylaşmayın. Eğer çocuğunuz sosyal medya kullanıyorsa ona, okuduğu ya da izlediği haberin yanıltıcı olabileceğini hatırlatın. Size sorduğu soruları kısa ifadelerle cevaplandırın, bilmediğiniz konularda araştırma yapıp onunla paylaşacağınızı söyleyin” dedi.
Dinler, çocukların günlük alışkanlıklarına sadık kalınması gerektiğinin de altını çizerek şunları söyledi:
“Çocuğunuz ile birlikte geçireceğiniz zaman oldukça uzun sürebilir. Bu süreyi ebeveyn-çocuk iletişimini zedelemeden ve çocuğunuzun sıkılmasına, kendinizin de öfkelenmenize yer vermeden planlanmış etkinliklerle geçirin. Aynı zamanda çocuğunuzun günlük alışkanlıklarına sadık kalın. Yatış ve kalkış saati, yemek saati gibi rutin aktivitelerini her zamanki gibi sürdürün.”
“’Elini yıkamazsan virüs seni öldürür’ gibi cümlelere dikkat edin”
Çocukların kalabalık ortamlardan neden uzak kalması gerektiğinin anlatılmasının çok önemli olduğunu da belirten Dinler, ailelere şu uyarılarda bulundu:
“Çocuğunuzun hem kendi sağlığına hem de çevresindekilerin sağlığına nasıl dikkat edeceğini açıklayın. Kalabalık ortamlardan uzak kalması gerektiğini, bu yüzden okuluna ara verildiğini belirtin. Bazı insanların kendilerini ve çevrelerindekileri korumak için önlem amaçlı maske taktığını anlatın. Kişisel tedbirlerden, örneğin; el yıkama, hapşırma, sosyal mesafelendirme, elini yüz bölgesine değdirmeme, dengeli beslenme, yeterli miktarda su tüketimi, uyku süresi ve günlük egzersiz kurallarından bahsedin. Tüm bu önlemlere dikkat ettiğinizde ailecek sağlığınızı koruyacağınızı ve güvende olacağınızı vurgulayın. Bunu yaparken açıklamalarınızın onları koruma amacının dışına çıkıp ’elini yıkamazsan virüs seni öldürür’ gibi cümlelerle tehdide dönüşmemesine dikkat edin.”