Ortopedi profesörü İbrahim Akel, omuz ağrısı şikayetiyle yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 70’inin halk arasında omuz yırtığı olarak adlandırılan ‘rotator manşet yırtığından’ kaynaklandığını söyledi.
Omuz ağrısı şikayetiyle yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 70’inin halk arasında omuz yırtığı olarak adlandırılan ‘rotator manşet yırtığından’ kaynaklandığını söyleyen İzmir Kent Hastanesi Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Akel, ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açan bu yırtığın tedavisinde çeşitli seçenekler olduğunu söyledi.
Omuz ağrısının kas iskelet sistemi ile ilgili en sık başvurulan üç şikayet konusundan biri olduğunu, yetişkinlerin yüzde 7-25’inde bu şikayetin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Akel, “Omuz eklemi insan vücudunun en hareketli eklemidir. Artan yaşa bağlı kas kalitesinde ve dayanıklılığında azalma veya artmış fiziksel aktiviteye bağlı olarak omuz çevresi kasları yırtılmaya veya yaralanmaya müsait hale gelir. Omuz çevresinde, kola çeşitli hareketleri yaptırmakla görevli 4 kas vardır. Bu kaslara rotator manşet kasları denmektedir. Çeşitli nedenlerden dolayı bu kaslarda gelişen yırtıklara rotator manşet yırtıkları deniliyor. Artmış fiziksel aktivite, genetik faktörler, eşlik eden hastalıklar, ileri yaşa bağlı kas dokusunun zayıflaması, baş üstü sporlarla uğraşmak, kazalar, düşme gibi faktörlerin etkisi ile omuz rotator manşet kasları zorlanmakta ve yırtıklar oluşmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Akel, hastaların omuz çevresinde artan ağrı, kolu içe veya dışa döndürmekte zorlanma, kolu kaldıramama, gece artan ağrı, kişisel bakım yapmakta zorlanma gibi şikayetler ile başvurduğunu vurgulayarak, “Uygun fizik muayene sonrası rotator manşet yırtığı tanısı yüzde 90 oranda konulabiliniyor. Tanıyı netleştirmek ve tedaviyi planlamak için kaliteli MR görüntüleme de doktora yardımcı olmaktadır. Tedavi planı yırtığın boyutuna, yerine, yırtılan kasın kalınlığına, hastanın yaşına ve fiziksel aktivite durumuna göre, aynı zamanda yırtığın erken ve geç dönemde olmasına göre değişmektedir. Tüm bunlar göz önüne alınarak hastaya uygun tedavi planı tercih edilmektedir. Fizik tedavi, enjeksiyonlar, kapalı veya açık yırtık onarımı, kas nakli gibi seçenekler mevcuttur. Kapalı yöntemle ameliyatın ise açık ameliyata göre daha fazla avantajı var. Kapalı yöntemde her biri yaklaşık 1 cm olan 3 veya 4 kesiden uygun aletler yardımıyla yırtık onarımı yapılır. Açık yönteme göre daha az ağrılı bir işlemdir. Ameliyat günü hastalar taburcu olabilmektedir. Kesilerin daha küçük olması nedeniyle estetik görünüm sağlanır. Yırtık onarımı sonrası uygun fizik tedavi ile hastalar 1,5-2 ay içinde sağlıklı, ağrısız ve hareket kabiliyetini kazanmış omuza sahip olurlar” diye konuştu.