Prof. Dr. Mitat Bahçeci, fazla kilolarından kurtulmak için cerrahi yöntemlere başvuran hastaların ameliyat öncesinde ve ameliyat sonrasında da belli periyotlarla kanda vitamin ve mineral değerlerinin ölçülmesinin hayati önem taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Bahçeci, “Hem ameliyatın risk yaratmaması hem de ameliyat sonrası hastanın yaşam kalitesinin iyi olması için bu kapsamlı değerlendirilmelerin yapılması şart” dedi.
İzmir Kent Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bahçeci, çağın sağlık sorunu haline gelen obezitenin diyabet, yağlı karaciğer, hipertansiyon, inme, kanser, insülin direnci, uyku apnesi gibi hastalıklardan sorumlu tutulduğunu hatırlattı. Bu kadar çok ve hayatı tehdit eden hastalığa neden olduğu için de obez kişilere kilo vermelerinin önerildiğini, diyetle, sporla zayıflayamayan kişiler için obezite cerrahisinin önemli bir alternatif yöntem haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Bahçeci, “Obezite cerrahisi başta tüp mide olmak üzere gittikçe daha sık yapılan bir cerrahi işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, hem ameliyatın tehlike arz etmemesi, hem de ameliyat sonrası yaşam kalitesinin bozulmaması için, bu tür ameliyat olacak hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası yapılması ve dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Bariyatrik cerrahiye (kilo kaybında yardımcı olan çeşitli obezite cerrahisi operasyonlarına verilen genel isim) giden tüm hastalar tiyamin (B1 vitamini), demir, folik asid, selenyum, çinko ve bakır dahil tam bir multivitamin ve mineral takviyesi almalıdırlar. Multivitamin ve mineral takviyesine ek olarak demir, kas içerisinde vitamin B12 yapılmalıdır. Bu hastalar Vitamin A ve E yanında çinko, bakır ve selenyum takviyesine de ihtiyaç duyarlar.” dedi.
Hangi değerlere bakılmalı
Prof. Dr. Bahçeci, hastalara ameliyat öncesi ve sonrasında yapılması gereken tetkikler konusunda da şu bilgileri verdi: “Ameliyat öncesi (preoperatif) değerlendirmede; hemoglobin dahil tam kan sayımı, ferritin, folik asid ve vitamin B12, 25-hidroksivitamin D3, kalsiyum, paratiroid hormon, hemoglobin A1c (HbA1c), ipid profili, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır. Yine kuşkulanıldığında vitamin A, çinko, bakır ve selenyum düzeyleri de ölçülmeli ve cerrahi girişim öncesi bunlarda bir eksiklik saptanırsa mutlaka tedavi edilmelidir. Yine ameliyat sonrası yani postoperatif dönmede tüm hastalarda oluşabilecek eksiklikleri belirlemek, komplikasyon gelişimini önlemek ve besin ihtiyaçlarını sağlamak için hayat boyu takip şarttır. Hastalar bunlara dikkat ettikleri ölçüde sağlıklı ve kaliteli bir hayat süreceklerdir.”
Öte yandan Prof. Dr. Bahçeci cerrahi işlemden 3, 6 ve 12 ay sonra ve daha sonra yılda 1 kez yapılması gereken testleri de şöyle sıraladı:
-Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri
-Tam kan sayımı, Serum ferritin düzeyinin ölçümü,
-Serum folik asid, vitamin B12, vitamin D ve kalsiyum düzeylerinin ölçümü,
-Vitamin A, vitamin E ve vitamin K1 düzeyleri girişim sonrası ya da eksiklik semptomları varsa düzenli aralıklarla ölçülmelidir.
-Gereğinde çinko, bakır ve selenyum düzeyleri de ölçülmelidir.
– Bariyatrik cerrahi girişime giden hastalarda ağır tiyamin (vitamin B1) eksikliği akılda tutulmalıdır. Eksiklikten kuşkulanılırsa ağızdan ya da damardan (İV) tedavi gecikmeden yapılmalıdır.