Mustafa Pala’nın Obasya’da yurt çadırlarının yanına yaptığı inşaatların kaçak yapılaşma olduğu bilgisi uzun bir süredir dilden dile dolaşıyordu. Mustafa Pala Obasya projesi çerçevesinde yaptığı yurt çadırlarının etrafını değişik yapılarla çevirdi. Gün geçtikçe de bu yapıların sayısı artmaya başladı. Bu durum nihayetinde Mustafa Pala’nın başına bir hayli dert açmış. Geçtiğimiz son bahardan bu yana bu konuyla ilgili bazı olaylar yaşanıyormuş.
ÖNCE 100 BİN LİRALIK CEZAİ İŞLEM UYGULANDI
Manisa Obasya Turizmi Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala, imar kanunun 32. Ve 42. Maddelerine aykırılıktan yani kaçak yapılaşmadan ötürü, Yunusemre Belediyesi tarafından uyarılıyor. Mustafa Pala’nın uyarılara kulak asmaması sonucu da bu kez 100 bin liranın üzerinde idari para cezası kesiliyor. Belli bir süre içerisinde imara aykırılığın giderilmesi isteniyor. Verilen süre zarfında bu kaçak yapılaşmalarda hiçbir geri adım atılmayınca da mevzuat gereği sıra kaçak yapıların yıkılmasına geliyor.
Yunusemre Belediyesi yıkım ekibi geçtiğimiz aylarda kaçak yapıları yıkmak üzere Obasya’ya doğru yola çıkıyor ve Yuntdağı’nın zorlu dönemeçlerini aşıp Ortaköy sınırları içerisinde bulunan Obasya’ya ulaşıyor. Tam binaların yıkımı gerçekleşeceği sırada Mustafa Pala üst mercilerde bulunan “yakın dostlarını” arıyor ve deyim yerindeyse ortalığı ayağa kaldırıyor. Bu çabaları sonuç veriyor. Gelen bilgilere göre Yunusemre Belediyesi’nin makam mevki sahibi dostları gerçekten de araya giriyor, telefonlar havada uçuşuyor, o onu arıyor o onu arıyor ve nihayetinde yıkım ekibi gerekli mercilerce ve üst makamlarca aranıp geri çağrılıyor.
Böylece büyük bir fırtına tam kopmak üzereyken, Mustafa Pala’nın Yunusemre Belediyesi’ndeki yakın dostlarına güvenerek çıkardığı alternatif fırtına ile yıkım olayı engelleniyor . Bu yakın dostların kimler olduğunu tahmin etmek elbette zor değil. Obaasya’ya çıkan yıkım ekipleri emirin demiri kesmesiyle, tam yıkımı gerçekleştirecekken son anda aldıkları yeni emirle yıkımı bırakıp geri dönüyor.
Yıkım kararının çıkmış olmasına rağmen uygulanmaması nedeniyle işleyiş gereği olay savcılığa intikal ediyor. Bu konuyla ilgili mahkeme açılmasının ise an meselesi olduğu bildiriliyor. Olay nihayetinde bu boyutlara kadar geliyor. Şu anda Mustafa Pala’nın yaşadığı bu süreç pek çok Manisalı tarafından duyulunca da Cimer’e “Neden izin veriyorsunuz? Neden göz yumuluyor? Neden yıkılmıyor” türünden şikayetler yağmaya başlıyor.
OBASYA ETRAFINA YAPILAN KAÇAK YAPILAR İSE ŞÖYLE
567 nolu arsa parselindeki hobi bahçeleri ve diğer kaçak yapılaşmalar. Her hobi bahçesinin bir de küçük bir evi bulunuyor. Öte yandan 493 ve 494 nolu parsellerde de yarı ahşap yarı beton 20’ye yakın kaçak yapı hem toprak koruma kanununa hem de imar kanununa aykırı bulunuyor.
Kaçak yapılaşmalar arasında yer alan hobi bahçeleri kooperatif çatısı altında kooperatif üyelerine çoktan satılmış bile. Geri dönüşü zor bir durum gibi görünüyor. Şimdi bu yapılaşmalar yıkılsa satın alan kooperatif üyelerine ne olacak? Ortada bir de 100 bin lirayı aşkın para cezası var. Peki ya savcılık olayı mahkemeye intikal ettirdiğinde ne olacak? Bu hobi bahçeleri ile ilgili internette bir arama yapıyorum. Google’da birçok “Obasya’da satılık hobi bahçesi” ilanına rastlıyorum. Bilmiyorum artık bu hobi bahçelerini alan kooperatif üyeleri, ellerinde patlamadan önce biran evvel bu yapıları satıp kurtulmak mı istiyor?
Aslında tabi Obasya Zafer Kalkınma Ajansı, Avrupa Birliği, TKDK ve Merkezi Finans ve İhale Birimi gibi kuruluşlardan yüksek miktarlarda hibe alınarak yapılan kırsal turizm temalı bir oluşum. Alınan hibelerin tam rakamı bilinemese de Obaasya çatısı altında uygulanan toplamda beş ayrı proje için 400 bin Euro üzerinde hibe desteği alındığı doğrulanıyor.. Tabi Mustafa Pala yeni hibeler ve yeni projeler için dur durak bilmeden çalışmaya devam ediyor. Ayrıntılı olarak bu konuda hemen hemen her gün basında haberler yayınlanıyor.
Özetle Obasya, orjinaline uygun yurt çadırları yapılarak içlerinin modern dekorasyon ile düzenlendiği bir konaklama tesisi. Hatta gelen bilgiler ne kadar doğrudur ne kadar değildir bilinmez, bu çadırların da tam olarak yurt çadırlarının aslına uygun bir şekilde yapılmadığı, bazı önemli eksiklerin olduğu ve ayrıca proje gereği yapılan çadır sayısından fazla çadırın bulunduğu da konuşuluyor. Anlatılanlara göre, bu alandaki Obasya çadırları dışındaki hemen hemen her şey kaçak ve ruhsatsız..
Sonuç olarak bu kadar yüksek miktarda alınan hibe projeleri bu kaçak yapılaşma olayları biraz etkileyebilir gibi görünüyor. Bilindiği üzere bu hibeler için kurumlar kılı kırk yarıyor. Oldukça titizleniyorlar.
SON ZAMANLARDA OBASYA’DA ETKİNLİKLERE HIZ VERİLDİ
Biliyorsunuz Pala, Obasya kurulduğu günden bu yana gün geçmiyor ki yeni bir proje fikri veya bahsi ile gündeme gelmesin.. İlk günden beri STK’ları, Manisa protokulunu, sanat camiasının ünlü isimlerini toplayıp Obasya’da çeşitli etkinlikler sergiliyor. Protokol mensuplarıyla, STK temsilcileriyle çadırların önünde çekilen fotoğraflar sık sık karşımıza çıkıyor. Şu bir gerçek ki Mustafa Pala önemli mevki ve mercilerde bulunan isimleri çeşitli etkinlikler ve projeler ile Obasya’ya çekerken, bu vesileyle tanıtımına da bir hayli katkıda bulunuyor. Mustafa Pala’nın bu etkinliklere son zamanlarda biraz daha hız verip, Obasya’da düzenlenen kültürel faaliyetlerin ve programların sayısını artırması da yaşanan bu kaosa bağlanıyor. Yapılan yorumlara göre Pala bu vesile ile Obasya’nın Manisa açısından çok önemli ve vazgeçilemez bir proje olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Aslında Pala, yıllardır Obasya’nın etrafını çevirdiği bu kaçak yapıları gözümüze soka soka göstermekten çekinmiyor. Sürekli olarak her yerde bu kaçak yapıların tanıtımını ve reklamını yapıyor; basın ayağı da oldukça başarılı ve devamlı olarak Obasya ile ilgilli haberler yapılıyor ve bu haberler Manisa gündeminin ilk sıralarında yer alıyor.
Önemli kaynaklar, bu kaçak yapılaşma olayının bu denli göstere göstere yapılması nedeniyle çok fazla tepki çektiğini belirtiyor. Yapılan etkinliklere katılan veya ziyaret maksatlı Obasya’ya giden resmi kurum yöneticilerinin, siyasilerin, STK temsicilerinin kısacası Manisa protokulunun önemli isimlerinin Obasya’dan verdikleri fotoğraflar bu nedenle çok tepki çekmiş. Kamuoyunda Obasya çadırlarıın yanına yapılan kaçak yapılaşmaları destekliyorlarmış gibi bir izlenimin oluşmasına neden olmuş. Ve bu son da kaçınılmaz bir hal almış.
CENGİZ ERGÜN VE MEHMET ÇERÇİ ETRAFINA DERT YANAR HALE GELMİŞ
Mustafa Pala biraz aksiyonlu bir isim tabi. Yıkım esnasında yarattığı panik havası başarıya ulaşınca, soluğu direkt olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi’nin kapısında almış ve bir daha da ayrılmamış. Yaklaşık 3-4 aydır haftada bir başkanların kapısında nöbet tutuyor, farklı yöntemler önererek bu işten kurtulmaya çalışıyormuş. Bu ziyaretler azalacağı yerde gün geçtikçe artınca, her iki başkan da Mustafa Pala’nın sonu gelmeyen bu ziyaretlerinden bıkmaya başlamış.
Son günlerde bu ziyaretlerinin sayısını bir hayli artıran Mustafa Pala, her iki başkanın da korkulu rüyası haline gelmiş. Ergün’ün de Çerçi’nin de, “Artık nolur bizi bu adamdan kurtarın” diyerek etraflarına dert yandığı konuşuluyor..
Bakalım Mustafa Pala, kaçak yapılaşma nedeniyle başına açtığı bu dertten nasıl kurtulacak?