Coğrafi işaret belgesi ile tescillenen Salihli kirazı ve dünyaca ünlü sultani üzümlerin yanı sıra kırmızı altın domates ve beyaz altın pamuğun yetiştirildiği Manisa’nın Salihli Ovası’ndaki çiftçiler, kontrolsüz ve derecesiz sulama şekli olan vahşi sulamadan kurtulmak istiyor.
Salihli Ovası’nın bazı bölgelerindeki ürünlerin doğal ve salma sulama şeklinde sulandığını belirten Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Maalesef su bir ömür, bir can ve hayattır. Şu tarlamızdaki sulama kapalı sistem olsa, çok daha rahat sulama, hem ürüne, hem de toprağa zarar vermeden, ürün ve toprağın geleceği açısından çok daha önemli olurdu. Bizim isteğimiz, Çapaklı’dan Kemerdamlarına kadar kapalı sisteme girersek, çiftçimizin daha iyi ürün alacağından, suyumuzu da çok daha israfsız harcayacağından eminiz” dedi.
Dünyada yaşanan iklim değişiklerinden sonra suyun öneminin ortaya çıktığına vurgu yapan Yalvaç, “Suyumuz çok değerli oldu. Salihli Ovamızda Mayıs ayında su salınan kanallarımız Ağustos sonuna kadar aralıksız akardı. Ama şu an kanallara barajlardaki suyun azlığından dolayı 56 gün anca su salınıyor. Suyun değerini ve kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Ürünlerimizi damla sulama ile sulayalım diyoruz ama maalesef bu sistem de çok pahalı oldu. Geçen yıllara göre fiyatlar çok daha yüksek olunca, çiftçimizin imkanı olmayınca ürünlerini salma sulama ile suluyor. Ziraat Odası olarak DSİ, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, bakanlığımızdan özellikle damlama sulama ve kapalı sisteme geçecek üreticilerimize destek vermelerini istiyoruz” diye konuştu.
“Vahşi sulamadan randıman alamıyoruz”
Çapaklı Mahallesi’ndeki çiftçilerden Mehmet Yakut, kapalı sistem olmadığı için mısırlarını bu şekilde suladığını söyledi. Yakut, “Eğer kapalı sistem olsaydı bu kadar ziyan olmazdı ve bizim içinde rahat olurdu. Damlama sulama sistemi olsaydı ürünlerimize gübremizi ve ilacımızı daha sağlıklı verirdik. Vahşi sulamada alt taraflar gölleniyor, tam randıman alamıyoruz. Eğer damlama olsaydı her yer aynı şekilde sulanıp, daha güzel olurdu. Kapalı sistem olmadığı için mecburiyetten bu şekilde kanaldan suluyoruz” dedi.
“Sulama kanalları miadını doldurdu”
Sulama kanallarının artık miadını doldurduğunu belirten Çapaklı Mahalle Muhtarı Mehmet Us, “1950’li yıllarda yapılan bu kanallar artık kullanılamaz hale geldi. Şu an kanallardan tüm arazilere su taşmaktadır. Bu üreticimize zorluk çıkarıyor. Bu kanalların yenilenmesi lazım, buna da çok masraf lazım. Ama bunun yerine kapalı sisteme geçilmesi daha uygun olur” dedi.
Gediz Nehri’nin Menemen Ovası’na sulamada can verdiğini dile getiren muhtar Us, “Ancak suyun Demirköprü Barajı’ndan Menemen Ovası’na ulaşıncaya kadar yarısı kayboluyor. Eğer kapalı sistemde olsa, bu kayıp su barajımızda kalacak, biz de su sıkıntısı çekmeyeceğiz. Biz şu anda suyu rotasyonlu kullanıyoruz. Mahsulü 10 gün sulayıp, 10 gün susuz kalıyor. Gediz Havzası’nda kapalı sistem bir ihtiyaçtır, bunun yapılması kaçınılmazdır” diye konuştu.