Manisa’nın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından oluşan Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı ‘Kudüs için nöbetteyiz’ başlıklı, iki gün süren, araç konvoyu, basın açıklaması ve canlı bağlantıların da içerisinde olduğu Kudüs nöbeti protesto programı gerçekleştirdi. MASİDAP dönem sözcüsü ve Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner, “Mescid-i Aksa özgürleşmeden insanlık özgürleşemez, Mescid-i Aksa özgürleşene dek; Manisa Kudüs için ayakta, Manisa Kudüs için nöbette.” dedi.
MASİDAP tarafından organize edilen ve 2 gün süren Manisa Kudüs için nöbette programında iki gün boyunca araç konvoyları, konuşmalar ve canlı bağlantılarla İsrail protesto edilirken Filistin’e de destek verildi. MASİDAP Dönem Sözcüsü ve Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner Kudüs özgürleşene kadar Kudüs için nöbette olmaya devam edeceklerini söyledi.
“Biz bugün burada insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık” diyen Öner açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Evet. İnsan olmanın asgari şartı bugün bu meydanda toplanmaktır. İsrail’in vahşetini, işgalini, zulmüne, zorbalığını bitirmek için haykırmaktır. Evet, insan olmanın asgari şartı, Mescid-i Aksa’da Siyonist postaldan rahatsız olmaktır. Korona virüsü, stratejik aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya saldıran İsrail’in terörist vasfını ilan, yaptıklarını telin etmek, asgari gerekliliktir. İsrail’in işgaliyle birlikte dünyanın kirli düzenine de karşı çıkmak gerek. İsrail vahşetiyle birlikte sömürü zihniyetine de son vermek için direnmek gerek. Biz biliyoruz ki; ABD ve sistemin egemenleri, İsrail’in kan değirmenine su taşıyor. Biz biliyoruz ki; küresel medya ağı da uluslararası kuruluş kulvarı da, uluslararası hukuku yalanı da İsrail’e karşı üç maymunu oynarken, İsrail için güç kaynağı haline geliyor. Biz susmazsak. Biz, vazgeçmezsek. Biz, direnmeye devam edersek. Biz hep birlikte söz söylersek İsrail yıkılacak. Filistin kurtulacak. Siyonizm de işgal de zulüm de bitecek. İsrail, Mescid-i Aksa’da yıkılışına yürüyor. İsrail, Mescid-i Aksa’da yok oluşuna yürüyor. İsrail’in yıkılışını da, enkazını da göreceğiz. İsrail’e ses çıkarmayan, vahşete söz söylemeyenlerin, soysuz siyonizme devlet diyenlerin yüzüne tüküreceğiz.”
“Siyonist rejimin yalan ve talan düzenini yeneceğiz”
İsrail’in, Filistin’i talan üzerine kurulduğunu kaydeden Öner, “Siyonist rejimin yalan ve talan düzenini yeneceğiz ve bitireceğiz. Bunu imanımızın gereği sayıyor ve biliyoruz. Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, korkabilir, susabilir, pusabilir. Biz korkmadan, pusmadan, yılmadan, yorulmadan haykıracağız. Çünkü, biz zulmün ebet müddet sürmeyeceğine ve zulümle abat olunamayacağına iman etmişiz. Filistin’de, sırtını teknolojiye dayamış küresel Ebrehe’nin fillerine karşı taşla sapanla direnen Ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Biz, o Ebabillerin tarafındayız. Ebrehe’nin karşısındayız, Biz biliyoruz ki; İsrail, asırlarca sâri getto kültürüyle o bölgede hep düşman üreterek var olmaktadır. Evet, İsrail, korkularının esiridir. Ve İsrail, holokost endüstrisinden beslenen lobilerin esiri olduğu için şiddeti politikalarının merkezine koymuştur. Tam da bu yüzden diyoruz ki; Mescid-i Aksa’da yaptıkları, yaşattıkları İsrail’in sonu olacak. Kudüs’te ürettiği diplomatik vahşet, Filistin’in bütününe yayılmış Siyonist cinnet, Filistinli kardeşlerimize yönelin ırkçı Yahudi vahşet, İsrail için yolun sonudur. Sonun başlangıcıdır. Terörist İsrail’in kurucusu ve devlet görünümlü bu terör örgütünün ilk lideri Ben Gurion dâhil İsrail’in birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir. Yani İsrail’in temelinde, tabanında, her katında ve tavanında terör ve teröristler vardır. Siyonist İsrail’in tarihinde de tarifinde de kan vardır, kin vardır, kir vardır.” dedi.
“Filistin, siyonist işgalden çok yakında azade olacak”
“İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir.” diyen Öner açıklamasını şöyle tamamladı: “Filistinli çocuğun gözünden düşen bir damla yaş, bugün insanlığın bütünü için Nuh tufanı hükmündedir. Hepimizi kurtaracak Nuh’un gemisi ise İsrail’e karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da adalet için mücadeledir. Bunun yolu da hükmü de bellidir: Adı Filistin, başkenti Kudüs, manevi zemini Mescid-i Aksa olan bağımsız ve özgür bir devlettir. Siyonizmin bilindik illüzyonlarına aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadeleye devam edeceğiz. Herkes bilsin ve duysun ki, Mescid-i Aksa barış dini İslam’ın ve Müslümanların mabedidir. Bununla birlikte, bu kutlu mabet, barış ve huzur için bütün insanların haremedir. Herkes bilsin, duysun ve inansın ki; Kudüs Filistin’dir. Kudüs İslam şehridir. Kudüs, bütün inançların medeniyet birikimidir. Ve herkes şunu görecek ki; Filistin, özgür ve bağımsız yaşayacak. Filistin, Siyonist işgalden, Filistinliler Siyonist vahşetten çok yakında azade olacak. Kurucumuz Mehmet Akif İnan ağabeyin satırlarında derç edilen kucaklaşma gerçekleşecek, Aksa’da Siyonist postal izleri temizlenecek, insanlık ve Müslümanlar ve onlara kulak veren devletler hem küresel hem de diplomatik intifada başlatacaklar. Biz buna varız. Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı Siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir. Mescid-i Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz. Mescid-i Aksa’dan, Kudüs’ten, Filistin’den tam olarak çıkmadığı sürece İsrail teröristtir, vahşidir ve canidir. Ve son söz şunu herkes bilsin ve tarih yazsın ki; Mescid-i Aksa’ya yönelik kirli ve kanlı hamlesiyle İsrail yıkılmayı da yok olmayı da hak etti. İsrail yıkılacak ve Filistin kurtulacak. Yaşasın Filistin, Yaşasın Kudüs, Yaşasın Mescid-i Aksa ruhumuz, Kudüs onurumuz, Filistin mücadelesi gururumuzdur.”