Aydın’ın Kuşadası ilçesinde iki gün önce kaybolan döviz bürosu çalışanından halen haber alınamazken, iş arkadaşı gizemli olayın önemli bir bölümüne ışık tuttu. Kayıplara karışan döviz bürosu çalışanı Berk Ergier’in iş arkadaşı iddia edildiği gibi üzerinde yüklü miktarda döviz ve para olmadığını açıkladı.
İşe gitmek için evden çıkan ancak aniden ortadan kaybolan Berk Ergier’den bir daha haber alamayan yakınları, kaçırılmış olabileceğini iddia ederek polise başvurmuş, Ergier Kuşadası polisi tarafından her yerde aranmaya başlanmıştı.
Kuşadası polisi tarafından mobese kameralarında yapılan inceleme sonucu olay günü saat 14.00 sıralarında işe gitmek için evden ayrılan Berk Ergier’in son olarak otogar civarında görüldüğü belirlendi. Berk Ergier’in otogar ile iş yeri arasındaki bölgede kaybolduğu kesinleşirken, olay gizemini hala koruyor.
Öte yandan, olayla ilgili ilginç bir gelişme yaşandı. Döviz bürosunda çalıştığı için yanında yüklü miktarda döviz ve Türk Lirası cinsinden para bulunabileceği, bu yüzden kaçırılmış olabileceği iddialarına iş arkadaşı Nil Aluç (42) tarafından cevap verildi. Berk Ergier ile üç yıldır birlikte çalıştığını açıklayan Nil Aluç, kaçırılma ihtimali olmadığını söyledi.
Nil Aluç, kayıp Berk Ergier’in ailesine çok düşkün ve mükemmel bir iş arkadaşı olduğunun altını çizerek, son günlerde sık sık sıkıldığını ve tatil lafı ettiğini söyledi. Aluç sözlerine şöyle devam etti: “Berk Ergier’le zaten iş arkadaşıyız, 3 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bize göre gerçekten mükemmel bir arkadaş, iş arkadaşıydı, ayrıca kardeş gibiydik. Kaçırılma ihtimali bize göre yok. Ayrıca kaçma ihtimali de yok. Berk, ailesine aşırı düşkündü. Annesine, babasına, karısına, çocuğuna aşırı düşkün bir insandı. İş yerinde biz zaten 3 kişi çalışıyoruz. Patronumuz Almanya’da, iş problemimiz de yok şu anda. Kaybolmasıyla ilgili bir sebep bulamıyoruz.”
Berk Ergier’in kaybolduğu gün mesaisinin saat 16.00’da başladığını anlatan Nil Aluç, “Biz de kısa ödenekle çalışıyoruz. Berk o gün saat 16.00’da gelecekti, ben gidecektim. Başka bir konu da saat 4’e 10 kala onu aradım ama telefonu kapalıydı. Herhalde evden çıkmak üzeredir diye düşündüm. Saat 16.20 oldu, gelmeyince merak edip ailesini aradık. Berk’in neden gelmediğini sorduk, bize saat 14.00’te evden çıktığını söylediler. Ailesi hemen polise haber verdi. Berk işe geç kalacak insan değildi. Hele ailesine haber vermeden hiçbir yere gidecek insan değil. Berk’in 3-5 arkadaşı var, hepsini aradık. Berk karısını, ailesini bırakıp da bir gece şuraya gideyim, şununla buluşayım habersiz şunu yapayım diyecek asla birisi değil. Sıkıntı burada zaten. Hiçbir problemi olmayan bir insan bu kadar. Berk’in bir sıkıntısı yoktu ama genelde başkalarının sıkıntısını dinlerdi. Hayattaki önceliği sadece ailesiydi. Ailesinde sorun yoksa başkaydı, ama Berk’in hiçbir şeyinde sorun yoktu” dedi.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlandıkları için Berk Ergier’in zaten haftalardır izinde olduğunu vurgulayan Nil Aluç, “Pazartesi günü gelip çalıştı. Geldiğinde daha işe gelir gelmez ofladı. Normalde biraz her şeye oflar zaten. Bir şey onun için eksikse oflar, poflar. Neden ofladığını sordum, bana tatil yapamadık dedi. Hafta sonu Bayındır’a gittiklerini hatırlattım, biz oraya her zaman gidiyoruz dedi. İki hafta önce Urla’ya gittiklerini söyledim, ’dişimin kavuğuna gitmedi’ dedi. Dedim Berk o zaman biz hiçbir yere gitmedik atalım ablacım kendimizi. Ama yine de o ailesi olmadan hiçbir yere gitmez. Zaten iş yerinden kaybolmuş değil, evden işe gelirken kaybolan birisi. Bildiğim kadarıyla şahsi parası pek yoktu. Ofisin parasını da zaten mesai saatleri içinde bozdurur getirirdi sadece. Üstünde kesinlikle yüklü parası yoktu” diye konuştu.