Muğla’nın Ortaca ilçesinde düzenlenen çevre seminerinde konuşan Prof. Dr. Niyazi Özdemir, Köyceğiz Gölü ve Dalyan kanallarında kirliliğin had safhaya ulaştığını ve bu soruna çözüm getirilmesi gerektiğini belirtti.
Ortaca Kent Konseyi tarafından “Köyceğiz Gölü ve Dalyan Kanalları Sorun ve Çözümleri” semineri gerçekleştirildi.
Seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Niyazi Özdemir, Dalyan kanallarının 2 metre ile 7 metre derinliğinde değişikliğin oluştuğunu belirterek, “Çok eski yıllarda Dalyan kanallarına bir bozuk parayı attığınızda bu parayı su yüzeyinden görebilirdiniz. Ama şimdi yaptığımız ölçümde 1 metre 20 santime indiğinizde bu şeffaflığı görmek mümkün değildir. Demekki kanallarda fiziksel bir kirlilik var.Kimyasal kirlilik dipte,fiziksel kirlilik ise yüzeyde görülmektedir. Nereden geliyor bu kirlenme olayı,gölün dibinde bulunan çamur tabakası ve yeni gelen maddeler devamlı bakteri faaliyetine uğruyor. Böyle olunca da balıklarda bundan etkileniyor.Kanalın durumu maalesef böyle’’ diye konuştu.
Köyceğiz Gölü’ndeki kirliğin önemine değinen Özdemir, ’’Bundan 10 yıl önce Muğla Üniversitesi olarak bir araştırmada bulunduk,o dönemde 47 ile 70 metre derinliği olan bir göldü. Burası buzul çağı sonrası meydana gelen doğal olaylardan sonra set gölü olarak oluşmuş. Şimdi ise derinlik 20 metreye kadar gerilemiş. Gölün dibinde çamur tabakası oluşmuş. Demek ki 20 metreden sonrası 40 metrelik kısım tamamen çamur tabakası olmuş. Oluşan çamurdan örnekler aldık ve çamur tamamen kükürt ve metan kokusu aldık.Böyle olunca Köyceğiz gölünün dibi tamamen gaz deposu haline gelmiş.Böyle olunca Köyceğiz gölüne çamur nasıl oluyor ve nasıl yıldan yıla yükseliş gösteriyor diye araştırdık ve Gölün kaynakları belli göle su taşıyan 2 tane çay var,birde kargıcık deresi var.Bunların rejimleri yükseldiği zaman,saniyede 3.5 metreküp su taşıyor.Bu su taşkın zamanlarında önüne ne bulursa katıp getiriyor.Bu getirdiği kirliliği göle bırakıyor.Bunların içinde naylondan tutun birçok atık bulunmaktadır ve bunları Köyceğiz gölüne dolduruyor.Bu getirdiği maddeler arasında çayın etrafında bulunan tesislerin yağları ve kirliliği de bulunmaktadır” dedi.
Köyceğiz Gölü ve Dalyan kanallarının kirlenmesinde insan faktörüne işaret eden Özdemir, şöyle konuştu:
’’Dalyan Kanalında tekneleri çalıştıran kaptanlarında kirlenmede rol oynuyor.Bu arkadaşlar hiç yetişmemişler.Oysa kaptanlık belgesi birisine verildiği zaman , sadece gemiyi kullanmak değil,gölün suyu hakkında göldeki besin zinciri hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.Suya gemideki herhangi bir deterjanı atarsınız veya sentina suyunu bırakırsa,motor yağını bırakırsa, kumanya artığını atarsa bu göl zamanla ne duruma gelir.Bu konularda bu arkadaşlara hiç bilgi verilmemiş.Ben 10 yıl uğraştım.Belediye Başkanlarına söyledim,bu arkadaşlara eğitim verelim dedim.1992 yılında bir tüzük hazırlamıştık. Kanalda buluna tekne trafiğini düzenleme,kanalları temiz tutmak için kanalların geleceğini korumak için bir tüzük yayınlamıştık.Ancak hiç kimse tüzüğe sahip çıkıp kurallar uygulanmamıştır’’
Dalyan Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Arif Yalılı ise, Prof Dr. Niyazi Özdemir’in tespitlerine katıldığını belirterek; ’’Öncelikle Köyceğiz ve Dalyan’ı kirletenlerin sadece çevre halkı olduğunu söylemek doğru değildir. Çünkü Hocamızın dediği gibi bu gölümüze akan çayların temizliği ve geliş yolunda bulunan tesislerin ve yerleşim alanlarınında kirlenmede rolü olduğunu bilmeliyiz. Hatta ve hatta Ortaca ilçesi sanayisinin atığı Ekşilik’teki kanal üzerinden Dalyan kanalına geliyor. En büyük tehlike yağ atığıdır. Biz duyarlı vatandaşlarımızla birlikte Dalyan’da kanal dip temizliğine başladık. Kanaldan çıkan envantere şöyle bir baktığımız zaman araba lastiği, halı, kilim ve bol miktarda şişe çıkıyor. Daha neler neler çıkıyor. Bu nedenle devletimizden kanalın dip temizliği ile ilgili taleplerimiz var. İnşallah önümüzdeki günlerde bu temizliği gerçekleştiririz. doğru yapmamız gereken bir şey daha var. Bu gölü dolduran çayların ağzına çeşitli setler yapmamız gerekiyor’’ diye konuştu.