Dünya genelinde 73 milyonu aşkın kişiye bulaşan korona virüsüne yakalanma korkusu ve kış günlerinin gelmesiyle birlikte grip vakalarındaki artış, vatandaşları bağışıklık sistemini güçlendirecek doğal ürünleri aramaya yöneltti. Yıllardır sofraların vazgeçilmezi olan, Ege Bölgesi’ne özgü şifalı otlar da birçok kişinin ilk tercihi olurken, Prof. Dr. Nazan Turhan, nefes darlığından tansiyona, kan dolaşımından mide rahatsızlığına kadar çok sayıda hastalığa iyi gelen hibiskus, ısırgan otu, arapsaçı, cibez, turp otu, zeytin yaprağı, sarmaşık gibi şifalı otların faydalarını tek tek anlattı, vatandaşlara tavsiyelerde bulundu.
Ege Bölgesi’ndeki şifalı otlar, korona virüsüne karşı bir çok kişinin tercihleri arasında yer aldı. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazan Turhan da, şifalı otların faydalarını tek tek anlatarak vatandaşlara bazı tavsiyelerde bulundu.
Prof. Dr. Turhan, “Ege, çok sayıda ot çeşidinin yer aldığı, bu anlamda oldukça zengin bir bölge. Sadece kış aylarında değil, bağışıklığımızı her daim güçlü tutmamıza yardımcı olacak, vitamin deposu olan bu otlardan sürekli faydalanmalıyız. Elbette bu otlar, direkt ilaç olarak değil, rahatsızlıkların giderilmesinde yardımcı etken olarak görülmeli. Sağlık sorunu olanlar, öncelikle mutlaka doktora başvurmalı” dedi.
Vitamin deposu cibez
Ege’ye özgü otlardan cibezin C vitamini deposu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turhan, bununla birlikte fosfor, magnezyum ve potasyum gibi mineraller içerdiğini ifade etti. Prof. Dr. Turhan, “Cibezin en önemli özelliği, bağışıklık sistemine iyi gelmesi. C vitamini deposu olduğundan grip, nezle ve soğuk algınlığına karşı koruyucu etkisi var. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlık sorununu önler. Kan dolaşımını da güçlendirir ve düzenler. Vücutta enfeksiyon oluşma riskini azaltır. Cildi güzelleştirir, cilde canlılık ve parlaklık verir. Enerjimizi yükseltir, depresyona da iyi gelir” dedi.
Turp otunun da içerdiği uçucu yağlar sayesinde canlandırıcı, sinirleri teskin edici, ağrı dindirici özelliklere sahip olduğunu aktaran Prof. Dr. Turhan, “Turp otunun yaprakları, A ve C vitamini ile kalsiyum ve demir içeriyor, antioksidan barındırıyor. Şifa deposu ot, astım ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklara da iyi geliyor. İdrar söktürme, iştah açma, karaciğeri kuvvetlendirme, taş ve kum düşürme, böbrek ve safra kesesi iltihabı, astım, bronşit, mide rahatsızlıkları, uykusuzluk, ağız ve diş eti yaraları gibi birçok sağlık sorununa karşı da etkili” diye konuştu.
Hibiskus motivasyon düşüklüğünü giderici
Prof. Dr. Turhan, şöyle devam etti:
“Hibiskus da içerdiği C vitamini sayesinde güçlü antioksidan barındırır; ayrıca antioksidanlar sayesinde beynin sağlıklı işleyişini destekler, hafızayı güçlendirir ve motivasyon düşüklüğüne iyi gelir. Antibakteriyel özelliği ile mantar gelişimini engeller. Hibiskus, kan basıncının ve yüksek tansiyonun dengelenmesine yardımcı oluyor. Grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıkların iyileşmesini destekliyor. Sindirim sisteminizi çalıştırarak hazımsızlık, gaz sancısı, kabızlık gibi problemlerin hızla çözülmesini sağlıyor.”
Arapsaçı ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Turhan, “Kalsiyum, demir ve magnezyum minerallerini içeren arapsaçı, B ve C vitaminleri yönünden zengin bir ot. Kas ve kemik ağrıları, baş ağrıları için etkili. Mide asitlerini dengelediği ve gaz oluşumunu önlediği biliniyor. Arapsaçı otunun yapısında bulunan vitaminler, göz sağlığını koruyor. Arapsaçı otu, güçlü antibiyotik içeriği ile enfeksiyon temizleme gücüne de sahip. Boğaz yolu iltihaplarını temizler, öksürüğü keser, solunumu rahatlatır” dedi.
Isırgan otu kalsiyum ve demir kaynağı
Isırgan otunun da iyi bir kalsiyum ve demir kaynağı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Turhan, “Isırgan otunun pankreas, mide, karaciğer, bağırsaklar ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Isırgan otu, bo¨brek ve mesane tas¸ı olus¸umunun o¨nlenmesi ve zorlu bas¸ agˆrılarının giderilmesinde de kullanılmaktadır. Ayrıca ısırgan otunun tansiyon ve s¸eker du¨s¸u¨ru¨cu¨, astım o¨nleyici, idrar so¨ktu¨ru¨cu¨, kanamayı durdurucu, karacigˆer koruyucu, agˆrı kesici özellikleri de saptanmıs¸tır” ifadelerini kullandı.
Yemek ya da salatalara katılan sarmaşık otunun da diyabete bağlı şikayetlere iyi geldiğini belirten Prof. Dr. Turhan, “Kaynatıp suyunu da içebileceğimiz sarmaşık otu, sadece diyabet değil; tansiyon, kolesterol gibi rahatsızlıklara da iyi geliyor; ayrıca vücuttaki hastalıklı hücrelerin iyileşmesine yardımcı oluyor. Bağırsak ve mide hastalıkları için de oldukça yararlı. Nefes darlığına karşı da iyi gelen sarmaşık otu, idrar yolu iltihapları için de faydalı” dedi.
Son dönemde gündemde olan zeytin yaprağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Turhan, “Zeytin yaprağı, fenolik bileşenlerce zengin bir bitki. Özütteki en etkili fenolik bileşen ‘oleuropein’, birçok bakteri ve virüs üzerine etkili. Evde, zeytin yaprağından çay yapmak isterseniz; güvenilir zeytin ağaçlarından topladığınız yaprakları iyice yıkadıktan sonra fırında veya mikrodalga fırında, ufalanacak kıvama gelene kadar kurutun. Ufalanmış yaprakları kaynamış suya atıp 10-12 dakika demleyin. Ardından süzerek, zeytin yaprağı çayı tüketilebilir. Günde 1-3 bardak tüketimi tavsiye edilmektedir” dedi.