Türkiye’de, toplam elektriğin yaklaşık yüzde 6’sının tüketildiği İzmir’de; enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji yatırımı için uygun zemini oluşturmak ve 5 milyon avroluk (38 milyon lira) tasarruf sağlamak amacıyla harekete geçildi. Avrupa’daki 5 ülkeden akademisyenler ile iş birliği yaparak “ENCHANT” adlı proje hazırlayan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sürdürülebilir Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Avrupa Birliğinden (AB) destek almaya hak kazandı.
Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinin başında gelen İzmir’de, enerji tüketimi dikkat çekiyor. Türkiye’de, kişi başına düşen yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3 bin 700 kWh olurken, İzmir’de ise bu rakam 4 bin 400 kWh’nin üzerinde. Toplam enerji tüketiminin yüzde 30’unun ise ev kullanımına ait olduğu belirtiliyor.
Proje yürütücüsü İEÜ Sürdürülebilir Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu ve araştırmacı olarak görev alan Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muhittin Hakan Demir, İzmir’deki bu rakamların aşağıya çekilmesi ve enerji tasarrufunda öncü olunması için kolları sıvadı.
İtalya, Norveç, Avusturya, Romanya ve Almanya’daki akademisyenler, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve enerji sağlayıcılarıyla birlikte çalışan İzmir Ekonomili ekibin ortak olduğu proje, Avrupa Birliğinin dikkatini çekti. Avrupa ülkelerinde de uygulanması kararlaştırılan proje, Ufuk 2020 programı kapsamında toplamda 2 milyon avro destek almaya hak kazandı.
En çok tüketim; Konak, Karabağlar ve Bornova’da
Proje yürütücüsü Prof. Dr. Biresselioğlu, İzmir’de yaşayan nüfus göz önüne alındığında enerji tüketiminin en fazla olduğu ilçelerin Konak, Karabağlar ve Bornova olduğunu belirterek, enerji tüketimini aşağıya çekmek için yapılacak çalışmaları anlattı.
Prof. Dr. Biresselioğlu, “Her şeyden önce vatandaşlarda enerji tüketimi hakkında farkındalık oluşturmak ve onları bilgilendirmek gerekiyor. Örneğin; evlerdeki beyaz eşya ve elektrikli ev aletlerinin bilinçsiz kullanımı bunda çok etkili. Çamaşır ve bulaşık makinesi gibi aletlerin kullanım şekli ve hangi saatte çalıştırıldığı dahi belirleyici oluyor. Klimalar birçok evde yanlış kullanılıyor, bir açılıp bir kapatılıyor. Tüm bunları projede aktaracağız. Hanelerde yapılan yanlışları, en çok enerji kaybının hangi gerekçelerle olduğu gibi birçok konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Gediz Elektrik ile beraber çalışarak reçete sunacağız. Vatandaşlar üzerinde etkili olacak söylemleri anlatacağız. Sosyal medya kanalları, toplu ulaşım araçları, billboardlar ve spor tesislerindeki panolar gibi mecralar aracılığıyla, nasıl bir etkileşim sağlanması gerektiğini aktaracağız. İzmir özelinde, etkili bir iletişim kampanyası hazırlayacağız” dedi.
“İzmir’de en az 2 milyon kişiye ulaşmayı amaçlıyoruz”
Prof. Dr. Biresselioğlu, şöyle devam etti:
“Örneğin; mevcut sosyal medya kanallarından enerji verimliliği ve enerji tasarrufu ile ilgili bilinçlendirme kampanyası kurgulayacağız. İzmir’de, enerji tasarrufu potansiyelinin yüksek ve düşük olduğu bölgeler belirlenecek. Yenilenebilir enerji yatırımları için İzmir’de, yıllık 4 milyon avroluk zeminin oluşturulmasını hedefliyoruz. İzmir’de en az 2 milyon kişiye ulaşmayı amaçlıyoruz. AB üyesi ülkeler, gelecek 10 yılda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında 380 milyar avro yatırım yapmayı planlıyor. İçinde bulunduğumuz çağ, enerji verimliliğini şart koşuyor. Bu konuda herkes bilinçlenmeli. Temel politikalar arasında enerji verimliliğini artırmaya, enerji tüketimini ve karbon yoğunluğunu azaltmaya yer verilmeli”.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin ve Gediz Elektrik’in de ortak olarak yer aldığı proje sayesinde, karbon salınımının en az 1 milyon ton azaltılması ve hane halkının enerji tüketiminde de yüzde 15 oranında tasarruf sağlanması hedefleniyor.