Diş ve diş eti hastalıkları dünyada en yaygın sağlık sorunları arasında yer alırken, konuşmanın en önemli unsurlarından olan ağız ve dişlerin kişinin özgüvenine, sosyal ve iş hayatına yaptığı katkı ise önem taşıyor. Yapılan araştırmaların, sağlıklı ve güzel bir gülümsemeye sahip kişilerin iş hayatında daha kolay iş bulduğunu gösterdiğini belirten Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. İlayda Dal, “Güzel bir gülümseme, rekabetçi iş piyasasında iş bulma ve ilerleme şansını artırıyor” dedi.
Ağız ve diş sağlığı muayenelerinin düzenli aralıklarla yapılması, diş sağlığı sorunlarının ortaya çıkmadan önlenmesi açısından oldukça önemli. Ağız ve diş eti hastalıklarının tedavi edilmemesi durumunda, başta kalp kapakçığı ve böbrekler olmak üzere pek çok organı olumsuz etkilediğini belirten Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. İlayda Dal, koruyucu diş hekimliğinin önemine vurgu yaptı.
En etkili referans mektubu
Ağız ve diş sağlığının estetik açıdan da oldukça önemli olduğunu söyleyen Uzman Dt. İlayda Dal, “Pek çok insan kendileri hakkında en büyük etkiye sahip olduğunu düşündükleri şeyleri düzeltmeye çalışır; ancak en etkileyici fiziksel özelliklerden olan dişleri gözden kaçırır. İletişimin temelini oluşturan konuşmanın en önemli unsurlarından biri de ağız ve dişlerdir. İlk izlenimi etkili bir şekilde oluşturmak, özgüven kazanmak, içinden geldiği gibi gülmek ve diş bozukluklarından kurtulmak bu nedenle çok önemli” diye konuştu.
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, düzgün dişleri olan ve ışıltılı bir gülümsemeye sahip olan kişilerin, çarpık dişleri olan kişilere göre çok daha mutlu, sosyal ve iş hayatında başarılı olarak algılandığını söyleyen Uzm. Dt. Dal, bir kişiyi gördükten 3 saniye içerisinde kalıcı izlenimler edinildiğini belirterek, güzel bir gülümseme ile sağlıklı dişlerin rekabetçi iş hayatında iş bulmayı kolaylaştırdığını, en etkili referans mektubunun gülümsemek olduğunu dile getirdi.
Gülüşün de bir estetiği olduğunu belirten Uzm. Dt. İlayda Dal, kişinin hayal ettiği, aynaya baktığı zaman görmek istediği gülümsemenin, kendisine uygun ve doğal olacak bir şekilde uygulanabildiğini söyleyerek, “Doktorluk ve sanatın bir araya getirilmesi ile gülüş tasarımı yapılabiliyor. Bunun için yaprak inceliğinde porselen lamineler, zirkonyum kaplamalar, bonding denilen, dişlere hiçbir şekilde aşındırma işlemi yapılmadan gerçekleştirdiğimiz dişin rengini ve/veya şeklini değiştirmek, diş tellerinin yerine, çarpık dişleri mükemmel pozisyona getirmek için kullandığımız şeffaf plaklar, diş implantları kullanabiliyoruz. Bazen sadece beyazlatma ve ufak diş eti düzeltmelerle gülüş değişebilir ve bu tarz uygulamaların geri dönüşü tamamen hastanın ağız bakımına bağlıdır” şeklinde konuştu.
Hollywood gülüşü
Son zamanlarda çok bahsedilen Hollywood gülüşü hakkında da bilgi veren Uzm. Dt. Dal, Hollywood yıldızlarının gülüşleri ile dikkat çekmeye başlaması üzerine ortaya böyle bir terim çıktığını anlatarak, “Altın oranları takip ederek yeniden tasarlanan gülüş diyebiliriz. Bu gülüşte bazı kurallar var. Örneğin; üst ön dişler düzgün ve herhangi görünen bir dolgu içermemelidir. Üst kesici dişler genelde daha uzun ve belirgin yapıdadır. Dudak simetrisi gülüş estetiğinde çok önemlidir. Gülüş esnasında görünmesi gereken diş eti seviyesi ve miktarı da önemlidir” dedi.