Türkiye’nin ilk Türk müzecilerinden ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ tablosu ile ünlü Osman Hamdi Bey tarafından 1891-1892 yıllarında ilk kazı çalışmalarının yapıldığı Lagina antik kentinde yeniden başlayan kazı çalışmaları Bakanlık ve Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) desteğinde devam ediyor.
Yunan mitolojisine göre; ’baş tanrı Zeus’un gökyüzü, denizler ve yeraltından yetkilendirdiği tek tanrıça olan ’Hekate’ adına Muğla’nın Yatağan ilçesi Turgut Mahallesi’nde Lagina antik kentinde inşa edilen Hekate kutsal alanında kazı çalışmaları Bakanlık, Kaymakamlık ve Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın (GEKA) mali desteği ile devam ediyor.
Pagan inanışının kutsal merkezi olarak kabul edilen ve siyasi merkez olarak Stratonikeia antik kentine bağlı Lagina antik kentinde günümüzde halen Pagan inanışına sahip yerli ve yabancı turistler Eylül ayında antik kente gelerek geceleri dolunayın çıkması ile Hekate’nin doğum günü kutlamalarına katılıyor.
Sütunlar ayağa kaldırılıyor
Stratonikeia antik kentinin kazı başkanlığını da yürüten Lagina Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, antik kentteki sunakların ayağa kaldırılma çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Söğüt, “Stratonikeia’da yürüttüğümüz kazı çalışmalarının yanında Lagina Hekate kutsal alanında da arkeolojik kazılar, restorasyon ve konservasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Burada antik dönemden günümüze farklı yapılar ve çalışmalar var. Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) projesi kapsamında Yatağan Kaymakamlığı ile birlikte burada yürüttüğümüz projelerde Lagina’nın Kuzey Sunağındaki sunağın kaldırılması çalışmalarımız devam ediyor. Birinci basamağı tamamladık. İkinci ve üçüncü basamak sütunları proje kapsamında yerleştireceğiz. Burası da çok ziyaretçi alan yerlerimizden birisi” dedi.
Dini törenler yapılıyordu
Ziyaretçilerin antik kente geldiklerinde Hekate kutsal alanının etrafını çeviren sunağın nasıl olduğunu, insanların nerede güneşten, yağmurdan korunduklarını birebir görebileceklerini belirten Söğüt, “Projenin önemli ayaklarından birisi de burada gerçekleşiyor. Antik dönemde burası bir bilim merkezi idi, yani kutsal alandı. Siyasi merkez olarak Stratonikeia antik kentine bağlıydı. Antik dönemde burada bir tören olacağı zaman genç kızlar buradan çıkıp Stratonikeia’ya kadar yürüyorlardı ve bağlılıklarını bildirip tekrar geri geliyorlardı. Yürüyenler içeresinde önde anahtar taşıyan genç bir kız, arkasında onu takip eden ve ilahiler söyleyen bir gruptan oluşurdu. Bu siyasi merkez ile dini merkez arasındaki bağlantının anlaşılması açısından en önemli merkezlerden birisi burası” dedi.
Dönemin en büyük kutsal alanı
Lagina’daki kutsal alanın o dönemde bölgenin en büyük kutsal alan olduğunu ve burada savaşın değil, barış mesajları verildiğini belirten Prof. Dr. Söğüt, “Yaklaşık 2 bin 100 yıl önce buraya tapınaklar inşa edildiğinde o dönemin en büyük tapınağı kutsal Hekate adına inşa ettiler. Hatta o dönemde Anadolu ile Roma arasındaki barışın tescillenmesi anlamında hep bizim savaşır olarak bildiğimiz Amazonlar ilk defa burada barış halinde yaşadılar. Yani buradaki yapılarda da yine aynı şekilde o dönemin en meşhur mimarı tarafından yapılmış olan bu yapılarda da insanlara barış ile savaşın sonlanması ile ilgili bir takım mesajlar veriyor” dedi.