Dokuz Eylül Üniversitesinin (DEÜ) Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 101. yılı nedeniyle düzenlediği çevrimiçi etkinliğe katılan TBMM önceki Başkanı Cemil Çiçek, “Şu an dünya üzerinde 200’den fazla devlet var. Bu ülkelerde önce devlet kurulmuş, sonra parlamento teşekkül etmiştir. Bunun tek istisnası Türkiye’dir” dedi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da, “Kurtuluş Savaşı ile insanlık tarihinin gördüğü en büyük var olma mücadelelerinden birisini veren asil milletimizin egemenlik hakkını emanet ettiği; merhametine ve dirayetine başvuru kaynağı olarak işaret ettiği meclisimizin, asırlık ömrünü görmenin gururunu taşıyoruz” diye konuştu.
DEÜ, TBMM’nin açılışının 101. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında TBMM önceki Başkanı Cemil Çiçek’in katılımıyla çevrim içi tören düzenledi. DEÜ’nün sosyal medya hesaplarından yayınlanan programda konuşan Cemil Çiçek, TBMM’nin önemine dikkat çekti. 23 Nisan 1920’nin son 100 yıllık siyaset tarihinin en önemli tarihlerinden biri olduğunu belirten Çiçek, “TBMM’nin 100 yıllık bir tarihi ve geleneği var. Parlamento olarak esas itibariyle 1876’ya kadar götürebiliriz. Bu açıdan bakıldığında dünyada parlamentosu bu kadar eski olan birkaç devletten biriyiz. Bu meclis gerçekten dünyada emsali olan meclislerden parlamentolardan çok farklı özellikleri, anlamı olan bir meclistir. Şu an dünya üzerinde 200’den fazla devlet var. Bu ülkelerde önce devlet kurulmuş, sonra parlamento teşekkül etmiştir. Bunun tek istisnası Türkiye’dir. Rahmetle andığımız, milli mücadeleye gönül vermiş olan insanlar, başta aziz Atatürk ve silah arkadaşlarının başlattığı bir milli mücadele var. Samsun’dan başlayan kutlu yürüyüş netice itibariyle Erzurum’dan Sivas’tan geçerek Ankara’da sonuçlanmıştır. O gün bu meclisin açılış tarihi olarak hem tarihe tescil edilmiş oldu hem de dünyaya duyurulmuş oldu. Türkiye Cumhuriyeti ise 29 Ekim 1923’te kurulmuş oluyor. Bu yönüyle TBMM diğer ülkelerin parlamentolarından ayrılıyor” diye konuştu.
Gazi Meclis
TBMM’nin ‘Gazi’ unvanını hatırlatan Cemil Çiçek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin bağımsızlık mücadelesini yürüten, yöneten bir meclistir. Bu yönüyle de gazi meclis diyoruz. Bu da dünyada ilktir. Başka da yoktur. Bir bağımsızlık mücadelesi yürütüyor ve başarıyla sonuçlanıyor. Tüm dünyadaki bağımsızlık savaşı yürütmek durumunda olan ülkelere de ilham kaynağı oluyor. Meclisimiz her gün ortalama 3-4 bin vatandaşımız tarafından ziyaret ediliyor. Vatandaşların kolaylıkla ulaştığı ve sorunlarına çözüm aradığı bir meclis olarak da diğer ülkelerin parlamentolarından ayrılıyor” ifadelerini kullandı. Çiçek ayrıca, darbelere ve muhtıralara sahne olan Türk siyasi tarihinde, TBMM’nin mağdur olan kurumların başında geldiğine dikkat çekerek tarihten ders çıkarılarak hak ettiği değerin gösterilmesi gerektiğine işaret etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana önemli mesafeler kat ettiğini ifade eden Cemil Çiçek, “Keşke kırılma noktaları olmasaydı, keşke darbeler olmasaydı, keşke meclisin kıymetini çok daha iyi anlayabilseydik, belki Türkiye daha ileri noktalarda olabilirdi. Ama buna da şükür. Bugün de geldiğimiz nokta 1920’lere nazaran iftihar edeceğimiz noktalardır. Emeği geçen bütün devlet ve siyaset adamlarını minnet ve şükranla anıyorum” ifadelerini kullandı.
“Heyecanla kutluyoruz”
TBMM’nin yeni yaşını, heyecan ve mutlulukla kutladıklarını söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Kurtuluş Savaşı ile insanlık tarihinin gördüğü en büyük var olma mücadelelerinden birisini veren asil milletimizin egemenlik hakkını emanet ettiği; merhametine ve dirayetine başvuru kaynağı olarak işaret ettiği meclisimizin, asırlık ömrünü görmenin gururunu taşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, vatan toprağını istila ve ilhak edenlere karşı ayağa kalkan milletimizin, zorluklara ve zorbalıklara karşı ne kadar güçlü durduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden Dokuz Eylül Üniversitesi olarak asil milletimizin ebedi ruhunun simgeleştiği yüce meclisimize, al bayrağımıza ve İstiklal Marşı’mıza olan bağlılığımızı her fırsatta vurguluyor; sorumluluklarımızı titizlikle yerine getiriyoruz” sözlerine yer verdi.
“En önemli miras”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin iradesi ve kendi evlatlarının cesareti üzerine inşa edildiğini ifade eden Hotar, şöyle devam etti: “Atatürk’ün ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü, aslında buna yapılan vurgudur; güvendir ve gidilmesi gereken yoldur. Dolayısıyla meclisimiz ve bizlere emanet edilen değerlerimiz, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız en önemli mirasımızı olacaktır. Cumhuriyetimizin ilanından sonra sosyal ve iktisadi hayatımızda elde edilen kazanımlara rağmen ülkemiz, millet egemenliğine başkaldırma hadsizliğine düşen, hukuku yok sayan, siyaseti silahla dizayn etmek isteyen, yönünü şaşıran kişi ve girişimler ile muhatap olmak zorunda kalmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihinde de benzer bir senaryonun hayata geçirilmesi hedeflenmiş; yüce meclisimiz ve onun seçtiği hükümet silahla yok edilmek istenmiştir. Ancak bu kalkışma, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aziz milletimizin gazabına uğramıştır. Şu bilinmelidir ki; anayasanın ve devlet kurumlarının var olduğu ülkemizde, sığınılacak tek çatı Meclisimizdir. Bizlerin bu gerçekleri, çocuklarımıza ve gençlerimize anlatmamız gerekmektedir. Bu yüzden üniversite olarak, 23 Nisan etkinliklerini büyük bir ehemmiyetle hazırlamaktayız. Sonuçta ecdadımızın bizlere neyi ve hangi koşullarda bıraktığını anlatamazsak, orada aklın ve vicdanın olduğu bir gelecekten; geleceğin olmadığı bir yerde ise bilimden söz edemeyiz. Dolayısıyla akademik faaliyetlerimiz ile milli ve manevi değerlerimize bağlı evlatları yetiştirme gayretimizin temelinde bu ilke ve düşünceler yer almaktadır. Ülkemizin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’ni açmamızın; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliklerini düzenlememizin sebebi de budur.”
Panel ve söyleşi
Çevrimiçi etkinlikte Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Başak Han’ın piyano dinletisinin ardından, öğrenciler gösterilerini gerçekleştirdi. “Kurtuluş Mücadelesinden Anılar” isimli söyleşide, Doç. Dr. Hasan Cicioğlu “Milli Mücadelede Manevi Dedem Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi”, Yakup Çöpoğlu “Dedemiz Tire Kuvayimilliye Lideri Hacı Halil Ağa” ve Berkay Çerçi “Tire Kuvaymilliyesi’nin En Büyük Destekçisi Büyük Dedemiz Tire Müftüsü Sunullah Efendi” başlıklı konuşmalarını yaptı. Moderatörlüğünü Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Asuman Altay’ın yaptığı “TBMM’nin Açılışının 101. Yılında Milli Egemenlik” başlıklı panelde ise, Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Akpolat, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Şimşek ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Tören, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü ile Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi işbirliğinde hazırlanan “Meclis ve Atatürk” temalı çevrimiçi fotoğraf sergisi ile sona erdi.