Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) düzenlediği ‘Covid-19’la Birlikte Yaşamak’ başlıklı Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışmasında ödüller sahibini buldu. Törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, yarışmaya katılan tüm öğrencileri tebrik ederken, “Mimarlık eğitiminin zorlu olduğunu biliyoruz ancak benzeri yarışma ve projelere katılmanın, mesleğin benimsenmesinde ve özümsenmesinde payı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mimarlık Fakültesi, DEPARK ve Detto iş birliğiyle düzenlenen “Covid-19’la Birlikte Yaşamak” başlıklı Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışmasının sonuçları düzenlenen törenle açıklandı.
DEÜ Rektörlüğünde pandemi koşulları dikkate alınarak yapılan törende konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Mimarlık, sadece mekânsal ve kentsel tasarımın ya da planlamanın yapıldığı bir meslek dalı değildir. Mimarlık, insan hayatına dokunan eserleri tasarlamaktır. Ama aynı zamanda yaşadığı toplumun ihtiyaçlarını gözetmektir. Bunları bir arada başaran her mimar, mesleğin amacını yerine getirmiş; çalışması ile özünü bütünleştirmiş olur. Bu sebeptendir ki, kentlerin kalıcı simgeleri mimarlarının ismi ile hatırlanır ve takdir görür. Şu anda içinde bulunduğumuz Alsancak’taki rektörlük yerleşkemiz, üniversitemizin 39 yıldır kalbinin attığı manevi bağrıdır. İki yıl önce, güzel kentimizin korunması gereken kültür varlığı olarak tescil ettirdiğimiz rektörlük binası ve ekleri, hem ruhumuzu oluşturmakta hem de buradaki projeleri hazırlayan mimarlarımızın tarihe not düşülmüş ve korunmaya alınmış eserlerini teşkil etmektedir. Bu gerçekliği dile getirmekten her zaman gurur duymaktayız” dedi.
“Mesleki yaklaşımlarını güçlendirmelerini hedefledik”
Küresel pandemi ile yaşanan ya da yaşanacak dünya kavramının yeni bir boyut kazandığını söyleyen Hotar, “Yarışmamızın senaryosunu salgınla yaşamak olarak seçmemiz, elbette tesadüf değildir. Bu etkinlikte mimar adayı öğrencilerimizin bu ve benzeri gerçeklikler üzerinde çalışmalarını, yerelde sosyal ilişkileri etkileyen unsurları irdelemelerini; acil, ekonomik, hızlı ve pratik çözümlere ilişkin mesleki yaklaşımlarını güçlendirmelerini hedefledik. Sonuçta yerelin dönüşmesinde, sosyal hayatın gelişmesinde ve kentlerin kimlik kazanmasında, mimarlarımıza önemli sorumluluklar düşüyor. Üniversitemizin köklü yapılarından birisi olan mezunları ve mensupları ile bizleri gururlandıran Mimarlık Fakültemiz, ülkemizin saygın mimarlarını yetiştirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra kurumumuzun toplumsal sorumluluklarını da fakültedeki hocalarımız, bilgilerini ve tecrübelerini kullanarak yerine getiriyorlar. Büyük felakete neden olan Samos Depreminin ardından kentimizde yürütülen çalışmalarda, İzmir Valiliğine sunduğumuz Bütünleşik İzmir Deprem Master Planında, Balçova’daki Güzel Sanatlar Fakültemizin ve Devlet Konservatuvarımızın projelerinin hazırlanmasında hocalarımızın aktif rol alması bu yaklaşımımızın sonuçlarını gösteriyor” diye konuştu.
Mimarlığın çok yönlü bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Mimarlık eğitiminin zorlu olduğunu biliyoruz; ancak benzeri yarışma ve projelere katılmanın, mesleğin benimsenmesinde ve özümsenmesinde payı olduğunu düşünüyoruz. Cesaret, ekip ruhu ve kendini göreve adamak, özveri gerektiriyor. Özveri ise anlamayı, düşünmeyi, hayal etmeyi ve empati kurmayı sağlıyor. O yüzden mimarlığın çok yönlü bir meslek olduğunu idrak etmenizin; hayatımıza ve yaşayacağımız şehirlere gelecekte ışık tutacağına inanıyorum. Kronikleşen sorunlara, mevzuata, bürokrasiye ve maddi kaygılara takılıp kalmadan; mesleğinizi severek yapmanızı diliyorum. Yarışmada dereceye giren ve tabi ki projelerini sunan bütün öğrencilerimizi yürekten kutluyorum. Umuyorum ki yarışmamız, konusu itibariyle de kariyer planlarınız için sizlere ilham kaynağı olmuştur” ifadelerini kullandı.
Ödüller sahibini buldu
‘Salgınla Birlikte Yaşamak’ temalı yarışmaya Türkiye’nin farklı üniversitelerinden öğrencilerin gönderdiği 24 proje başvurusu jüri üyeleri tarafından değerlendirildi.
Projelerde, senaryonun ‘salgınla yaşamak’ üst temasıyla güçlü ve özgün bir şekilde ilişkilendirilmesi, tasarım problemini kendi yaşam alanı ya da yakın çevresi odağında, yerel ölçekte tarif ederek yere özgü çözüm önerileri geliştirmesi, bugünün problemlerine acil cevap veren, hızla üretilebilir, sürdürülebilir, pratik ve ekonomik tasarım fikirleri üretmesi kriterleri arandı.
5-7 Mayıs 2021 tarihlerinde bireysel değerlendirmelerini yapan jüri üyeleri, 8 Mayıs 2021 tarihinde ise çevrim içi toplantı yaparak eleme turlarını gerçekleştirdi.
4 eleme turu sonrasında ödül alan projeler belirlendi. Değerlendirmeler sonucunda, Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri Aslı Dilay Vuralı ve Özge Ural birincilik, Bilgi Üniversitesi öğrencileri Selçuk Sarp Özgen ve Tarik Emir Kartal ikincilik, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencileri Süleyman Uluışık, Emra Tabak ve Yavuzhan Kireç üçüncülük ödülünü aldı. Kadir Has Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi öğrencilerinin 5 projesi Eşdeğer Mansiyon Ödülü’ne layık görüldü.