Çocukluk döneminde özellikle kış ve bahar aylarında sık görülen hastalıklarından birisi orta kulak efüzyonunun hafif derecede işitme kaybına neden olduğunu belirten uzmanlar, çocukların ev ya da okul ortamında duymazdan gelme halleri ya da cihazları yüksek ses ile dinlemeleri ebeveynleri uyarıcı olması gerektiğini söyledi.
Çocukluk çağı orta kulak hastalıkları sıklıkla uygunsuz hava şartlarının yaşandığı kış ve bahar aylarında ön plana çıktığını belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ataman Güneri, mevsimsel alerji ya da virüs nedenli enfeksiyonların tetiklediği burun ve boğaz kaynaklı nefes zorlukları orta kulak boşluğunun havalanmasını uzun süreli bozduğunda bu tablo ile karşılaşıldığını ve enfeksiyonun orta kulağı tuttuğu hallerde ateş, ağrı şikayetlerinin baş gösterdiğini ifade etti.
Koruma ve tıbbi tedavi ile iyileşme süreçleri izlenen çocukların bazen tekrarlar ve kalıcı hasarlardan korunmak için cerrahi girişimlere aday olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güneri, orta kulakta enfeksiyon olmadığı ya da geçirilen enfeksiyon sonrası sıvının belli bir süre içinde kaybolmasının beklendiğini ifade ederek, “Burun tıkanıklığının devam ettiği ya da enfeksiyon hastalıklarının sık yinelediği hallerde, sıvının orta kulaktan kaybolmadığı görülmektedir. Bu tablo iki şekilde kendini belli eder. Ya enfeksiyon hastalıklarının varlığında çocukta ateş, kulak ağrısı, işitme kaybı izlenir ya da orta kulakta enfeksiyonsuz sıvı varlığında çocuğun işitmesinde bir azalma, dalgınlık, konuşulanı tekrar ettirme gibi şikayetler ortaya çıkar. İlgili Kulak burun boğaz ve çocuk hekiminin takipleri sırasında, bu sıvının belli bir iyileşme dönemi içinde tıbbi destekle düzelmesinin beklenmesi mutlaka gereklidir” dedi.
Tıbbi destekle iyileşmeyen olgulara yaklaşım
Orta kulak sıvılarının tıbbi destekle iyileşme sağlanamadığı durumlarda bazı müdahaleler yapılabileceğini anlatan Egesante Tıp Merkezi’nden KBB Uzmanı Prof. Dr. Ataman Güneri, “Tıbbi bekleme süresince (3 ay üzerinde) iyileşme olmayan, iyileşip tekrar eden ya da iyileşirken orta kulakta kalıcı hasarlar ortaya çıkaran hastalarda bazı müdahaleler gerekecektir. Yapılacak cerrahi girişimler burun tıkanıklığını gidermek için adenoid dokunun alınması ve orta kulakta havasızlığı bağlı oluşan basınç sorunun düzelmesi için kulak zarına geçici süre kalacak kulak tüpü takılmasıdır. Tüp uygulanması ile işitmede hızlı bir iyileşme gözlenir. Ancak orta kulaktaki sorun düzelene denk tüp yerinde bırakılmalıdır. Bu süre içerisinde kulak kanalı hijyenine dikkat edip enfeksiyon bulaşmasından sakınmak gerekir. Nadiren dışarıdan bulaşan ajanlarla kulakta akıntılı tablolar yaşanabilir. Akıntı olması iyileşme ve tüpün zarda kalma süresini uzatır. Ortalama 8 ay sonra orta kulaktaki mekanik sorunlar düzeldiğinde tüp, bir yabancı madde olarak algılanıp kendiliğinden atılacaktır. Sık rastlanmayan olumsuz seyirlerde çok daha uzun süre kalan ve kendiliğinden düşemeyip alınması gereken tüp çeşitleri de bulunmaktadır. Tüp atıldıktan sonra kulak zarındaki hasar kendiliğinde kapanmaktadır” diye konuştu.
“Yazın tüplü kulağı korumak daha zordur”
İlk tanısı ilkbahar aylarında konan orta kulak efüzyon olgularında hastalığın kuru sıcak yaz döneminde kendiliğinden iyileşme şansı bulunduğu için hemen tüp işlemi düşünülmemelidir. Ayrıca yaz aylarında kulak yolu korumasının daha zor olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Güneri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kulak kanalına su, sabun, deniz ve özellikle havuz suyu bulaşması enfeksiyon tekrar riskini arttırmaktadır. Çocukta uygulanacak suya girme yasağı sorun olabilmektedir. Bu nedenle yaz girişinde tespit edilmiş olan ve bazı hasarlar oluşturmamış orta kulak sıvılarına tüp uygulamasının yaz sonu takılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Tüp takılıp da akan bir kulak olacağına, yaz sonu takılmış olan bir tüp her zaman için daha tercih edilmelidir.”