Halk arasında “alerjik bünye” olarak tarif edilen ’atopi’nin genetik olarak alerjik hastalıklara yatkınlık anlamına geldiğini belirten Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Köksal, bu hastalığa zamanında önlem alınmasının önemine dikkat çekti. Genellikle atopik kişilerin ailelerinde saman nezlesi, astım gibi alerjik hastalıkların varlığının söz konusu olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal, alerjik egzamanın çocukların yüzde 15-30’unda gözlenebildiğini kaydetti.
Alerjik egzaması olan çocuklarda genetik olarak, deriye nem veren bir maddenin eksik olduğunu belirten Uzm. Dr. Hacer Köksal şöyle konuştu:
“Bu maddenin eksik olması yüzünden de deri yaşam boyu kurudur. Ciltteki bu kuruluk arttığında kaşıntı oluşumu söz konusu olur. Her yüz çocuktan 15-30’unda atopik dermatitin gözleniyor olması sorunun küçümsenmeyecek kadar önemli olduğunu gösteriyor. Daha da önlemlisi bebeklikte egzama ile kendini gösteren atopinin, önlem alınmaz ise erişkin yaşta solunumsal alerjiler, astım ve şiddetli egzamalara ilerleme riskidir. Alerjik egzamanın tetikleyen çeşitli maddeler, yiyecekler de vardır. Hastalığı tetikleyiciler arasında çeşitli alerjen maddeler, bakteriler, tahriş edici maddeler (deterjan vb), mevsimsel değişiklikler ve stres yer alır. Yiyecek alerjenleri ise ağızdan veya temas yoluyla egzamayı alevlendirebilir. Özellikle tavuk yumurtası, inek sütü, soya, fıstık sık karşılaşılan alerjenlerdir. Ayrıca hava yoluyla gelen ev tozu akarları, polenler de atopik dermatit/alerjik egzamayı şiddetlendirebilmektedir. Bu alerjen maddelerin de deriden emilebildiğine dair kanıt vardır, bu durum deri testi ile de gösterilebilir. Bebeklik ve çocukluk çağında en sık görülen deri hastalıklarından biri olan alerjik egzamanın tedavisi ihmal edilmemelidir.”