İzmir Kent Hastanesinde 500. böbrek nakline ulaşılırken, bu vakalardan değerli veriler elde edildi. Canlı vericili böbrek nakillerinde donörlerin yarıdan fazlasının kadın olduğunu belirten Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, “Böbrek nakli olan hastaların yüzde 69’u erkek. Onlara şifa olanlar ise öncelikli anneleri ve eşleri. Bu da kadınların koşulsuz fedakarlıklarını gösteriyor” dedi.
İzmir Kent Hastanesinde 2010 yılında başlatılan böbrek nakli programında 228’i son 3 yılda olmak üzere 500 vakaya ulaşıldı. Op. Dr. Işık Özgü başkanlığındaki Op. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, koordinatörler Havva Kara, Pınar Eroğluer Akçam’dan oluşan böbrek nakli ekibi ile nakil sürecinin değişik aşamalarında görev alan hemşireden teknisyene, patoloji uzmanından diş hekimine yaklaşık 30 sağlık çalışanının katılımıyla 500. nakil kutlandı. Pasta kesilen kutlamada Op. Dr. Özgü, “Bu başarıya böylesine deneyimli ve büyük bir ekibin birlikte uyum içinde, fedakarca çalışmasıyla ulaşılmıştır. Bizim en büyük arzumuz ise kadavradan bağışların ve buna paralel kadavradan nakillerin artmasıdır” diye konuştu.
500 vakanın istatistiksel veriler açısından önemli bir sayı olduğunu belirten Nefroloji ve Böbrek Nakli Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, şunları söyledi:
“Nakil yaptığımız hastaların nakil olma nedenlerinin başında diyabet geliyor. İkinci sırada ise sebebin belirlenemediği, gecikmiş tanı nedeniyle biyopsi gibi ileri tetkiklerin yapılamadığı, sebebini bilmediğimiz böbrek yetmezlikleri var. Üçüncü sırayı ise hipertansiyon alıyor. Böbrek nakillerimizin yüzde 25’ini kadavradan gerçekleştirdik. Bu Türkiye ortalamasının üzerinde bir oran. Nakillerimizin yüzde 75’i canlı vericiden. Nakil olan hastaların yüzde 69’u erkek. Verici cinsiyeti açısından bakıldığında donörlerin yarıdan fazlası kadın. Yüzde 23 ile birinci sırada anneler, yüzde 22 ile ikinci sırada eşler, üçüncü sırada kardeş ve kuzenler var. Yani vericilerin yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor. Bu da kadınların koşulsuz fedakarlıklarını gösteriyor. Kadavradan bağışların yetersiz olması nedeniyle zorunluluktan canlı vericili nakillere yönelirken, hiç donörü olmayan hastalara çapraz nakil alternatifini sunuyoruz. Hastalarına uygun olmayan gönüllü vericiler eşleştirilerek nakil olmalarını sağlıyoruz. Bugüne kadar 30 çapraz nakil gerçekleştirdik. Kadavra havuzu gibi çalışan çapraz nakil havuzumuz var. Çapraz nakil hem etik çözüm hem de kan grubu uyumsuz olan hastalar için tek çözüm. Nakildeki başarının bir ölçüsü de sağ kalım oranları. Kalite standartlarımız gereği verilerimizi Avrupa ve Amerika rakamları ile kıyaslıyoruz. Nakil sonrası uzun dönem sonuçlarımız da yüz güldürücü. Örneğin nakilden 2 yıl sonrası hastaların yüzde 99’unda böbrek fonksiyonları yeterli düzeyde devam etmekte.”