Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) geleneksel bahar gezilerine devam ederken, bu kez rota Muğla’nın Datça ilçesi oldu.
Doğal ve tarihi güzellikleri ile dikkatlerini üzerine çeken Ege Bölgesi içerisinde yer alan Knidos Antik Kenti, Afrodit Heykeli ve bölgeye özgü kumzambakları ile Aydınlı doğaseverleri etkiledi. Gezi turlarının bu haftaki durağı ise Datça oldu. Muğla’nın Datça ilçesindeki Knidos Antik Kenti başta olmak üzere Eski Datça’nın taş evlerinin dar sokaklarında gezerek, koylara inen doğa severler adeta Datça’yı yeniden keşfetti. Knidos Antik Kenti’nin ender bitkilerinden olan kumzambaklarının çiçek açması ile renk cümbüşü yaşayan doğa severler, kumzambaklarının korumasız halde olduğunu ifade ederek koruma çağrısında bulundu. Birçok kumzambaklarının fark edilmeden ezildiğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, ender bitkinin korunması için yönlendirme ve bilgilendirme tabelalarının yapılması gerektiğini belirtti.
Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Her yıl sezon sonu ve sezon başı yaptığımız geleneksel konaklamalı etkinliğimizin bahar gezisini Datça’ya yaptık. Datça’nın doğal ve kültürel zenginliklerinin keşfini yapmak için 3 günlük bir tur düzenledik. Ege’ye deve boynu gibi uzanan Datça Yarımadasının her iki yanında, hem Hisarönü hem de Gökova Körfezlerinin dantel gibi işlenmiş kıvrım kıvrım oluşan koylarının, büklerinin güzelliklerini keşfettik. Eski Datça’nın taş evlerinin dar sokaklarında gezerek, eski günleriyle günümüzdeki halini kıyasladık. Datça’nın kent merkezinde yapılan değişiklikleri yerinde inceledik. Ertesi gün Datça’nın birbirinden güzel koylarını tekneyle gezerek, pırıl pırıl sularında yüzdük. Kargı Ilıcası’nın sıcak sularına girdik. Ege ve Akdeniz’in birleştiği yer olarak bilinen, geçmişte birçok uygarlıklara ev sahipliği yapan Knidos antik kentini Yeşim Cinbaş’ın rehberliğinde gezerek bilgi aldık. Antik dönemde herkesin görmek için geldiği yuvarlak planlı tapınağın ortasındaki ünlü Afrodit heykelini geçmişe dönerek sadece hayal ettik” dedi.
“Kumzabklarının yetiştiği ender bir yer”
Kumzambakları için farkındalık oluşturulması gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü; “Baharla birlikte açan Knidos’un çiçeklerinin güzelliklerini izledik. Doğayla tarihin oluşturduğu muhteşem peyzajı izlemeye doyamadık. Ancak bitkilerin ne kadar korunmasız durumda olduklarını da gördük. Özellikle yazın açan Kumzambaklarının birçoğunun gelen ziyaretçiler tarafından ezildiklerini ve bastıkları bitkinin kum zambağı olduğunu bilmediklerini anladık. Küçük bir uyarı tabelası olsa da bunu kimsenin farketmediğini gördük. Aslında gelen ziyaretçiler bitkilerin bulunduğu alandan geçerken ezilmelerinin önlenmesi için çok basit bir uygulama yapılabilir. Bitkilerin etrafı çitle ve iplerle yönlendirilip, bitkinin çiçek açmış halini ve bilgilerinin olduğu bir tabela dikilebilirse hem korunmuş olur hem de farkındalık oluşur. Knidos, antik kentlerin içinde kumzambaklarının yetiştiği ender bir yerdir. Kum zambakları antik kente büyük değer katmaktadır. İlgili kurumları gereğinin yapılması için bu konuda bilgilendireceğiz. Dönüşümüzde Datça’ya bağlı Sındı köyüne uğrayarak, Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin Nurlu bademlerinden ve kekik ballarından alarak, köylülere katkı yaptık. Dönüşümüzde Gökova’nın en güzel yerlerinden biri olan Akyaka’ya gelerek, tekneyle Kadın Azmak’ın güzelliklerini keşfettik” şeklinde konuştu.