Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Parçalı Bulutlu
9°C
Manisa
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
10°C
Pazartesi Açık
11°C
Salı Açık
13°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
14°C

Aydın’da tarımdaki sorunlar masaya yatırıldı

Önemli tarım kentlerinden olan Aydın’da bir araya gelen ziraat odaları başkanları, üreticilerin sıkıntı ve sorunlarına dikkat çekerek artan maliyetlere çözüm bulunmasını ve verilen desteklerin revize edilmesini talep etti.

Yetiştirilen ihracat değeri yüksek ürünler ile ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan Aydın’da, bir araya gelen ziraat odaları başkanları, üreticilerin sorunlarına dikkat çekti. Artan girdi maliyetleri ile üreticilerin her geçen gün daha fazla sıkıntı çektiği vurgulanan toplantıda, verilen desteklerin revize edilerek üreticiye merhem olacak seviyeye çekilmesi talep edildi.

Toplantıda il genelindeki ziraat odaları başkanları adına konuşan Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, çiftçilerin çok zor şartlarda üretim yaptığına dikkat çekerek “ Uluslararası bir kriz ve pandemi döneminden geçtiğimiz bu günlerde tarımsal üretimin önemini bir kez daha gördük. Tarım sektörü üstü açık fabrika olarak tabir edilmektedir. Açık alanlarda yapılan üretim, ani hava değişikliklerinden, iklime bağlı felaketlerden doğrudan etkilenmektedir. Geçtiğimiz 2021 yılında ülke genelinde ve bölgemizde kuraklıkla mücadele verdik ve yaşanan küresel değişiklikler nedeniyle de gelecek yıllarda da benzer afetler yaşamamız kaçınılmazdır. İklim faktörlerine bağlı olarak kuraklık, hava değişimini, don, sel, fırtına, aşırı yağış, aşırı sıcak gibi felaketlerle çiftçilerimiz mücadele ederken, yapılan zamlarla birlikte, tarımda 2022 yılını çok zor geçirmenize neden olmaktadır. Mazotun litresi 22 liraya dayandı. 2021 yılında 7 TL bandında olan üreticimizin kullandığı mazot fiyatı son bir yılda yüzde 164 oranında arttı” dedi.

Artan girdi maliyetlerinin yeni ekim, dikim sezonunda çiftçileri daha çok borçlanmaya sevk edeceğinin altını çizen Kendirlioğlu; “Tarımsal üretimde mazot kullanımının arttığı tarla hazırlıklarının başladığı ekim dikimlerin başladığı bir sürece girmekteyiz. Artan mazot fiyatları nedeniyle mazot temin edemeyen çiftçilerimizin tarımsal faaliyetlerini aksaklıklar yaşanmasına veya daha çok borçlanmasına neden olacaktır. Bu fiyat artışları karşısında üreticilerimize verilen mazot desteği yetersiz kalmış olup, yapılacak desteklerin bu fiyat artış oranına göre revize edilerek çiftçilerimiz desteklenmelidir. Kimyevi gübrelerin tonu ortalama 14-15 bin lira. Daha yüksek fiyatlı olanlar da var. Bir römork hayvan gübresi bile bin lirayı geçti. Sulama için kullanılan elektrik yapılan zamlarla kullanılamaz noktaya geldi. Devletin kontrolündeki elektrik, doğalgaz, mazot gibi temel girdilerin fiyatları acil olarak müdahale edilmeli ve kontrol altına alınmalıdır” şeklinde konuştu.

“Desteklemeler revize edilmeli”
Gelecek aylarda gübre kullanması gereken üreticilerin acil nakit desteğine de ihtiyacı olacağını sözlerine ekleyen Kendirlioğlu; “Bölgemizin önemli tarımsal ürünü olan pamuk için örnek vermek gerekirse ortalama dekara 800 TL tutarında gübre kullanımı, ortalama dekarda 25 litre mazot kullanımıyla 500 TL tutarında mazot tüketimi mevcuttur. 2021 yılı Bitkisel Üretimi Destekleme Tebliği’ne göre kütlü pamuk için dekar başına 68 TL mazot, 8 TL gübre desteği verilmektedir. Verilen Tarımsal Desteklemeler gübrede maliyetimizin yüzde 1’ini, mazot maliyetimizin ise yüzde 13,75‘ini ancak karşılayabilmektedir. Elektrik, su, işçilik, tohum, zirai mücadele maliyetlerini de düşündüğümüzde verilen tarımsal destek miktarları oldukça düşük kalmaktadır. Bu nedenle 2021 yılı destek ödemelerinin yine yapılan zam oranlarına göre revize edilerek bir an önce çiftçilerimize verilmelidir. Tarımda temel girdilerimiz olan tohum, gübre, mazota yapılan yüksek zamlar nedeniyle sonbahar ve kış ekimlerini özellikle küçük aile işletmeciliği yoluyla üretim yapan çiftçilerimiz tarafından yeterli düzeyde yapamadı. Ekim yapanlar ise gübre kullanamadı veya çok az kullanabildi. Tarımda temel girdi kalemlerimiz olan tohum, gübre, mazot ve zirai ilaç, elektrik ve suya yapılan zamlar devam ederse buna bağlı olarak üretim alanlarımız daralacak ve üretim yapmak zorlaşacağı gibi, arz talep dengesi bozulacağından dolayı gıda temininde sıkıntılar yaşanacaktır. Üreticilerimiz, devletimizin tekrar bir fiyat değerlendirmesi yapmasını bu maliyet tablolarıyla üretim yapmanın zor olduğunu ifade ediyor, tarımsal sulama tarifesinde daha kapsamlı indirime gidilmesini hususunda taleplerimiz olduğunu bildiriyoruz” dedi.

“Yerli üretimin önemi bir kez daha ortaya çıktı”
Bitkisel üretim yapanlar için gübre, mazot, elektrik gibi girdi kalemlerinin fiyatlarındaki zamlar maliyeti artırırken, hayvancılık yapanlar için en önemli girdi olan yemde fiyat artışları ciddi boyutlara ulaşmıştır. Hem girdi fiyatlarının artışına bağlı olarak hem de yem hammaddelerinin yüzde 60’ının ithalatla karşılanması nedeniyle yem fiyatlarındaki artışlar yaşanmaktadır. 2021 yılı enflasyon oranımız yüzde 36,08 olarak belirlenmiş, 2022 bütçesinde tarım desteklerinde yapılan artış 2021 bütçesine göre yüzde 12.5 olmuştur. Yani enflasyon artışının üçte biri kadar artış yapılmıştır. Çiftçimiz bu enflasyon karşısında güç durumda kalmıştır. TÜİK verilerine göre 2021 yılında tarım yüzde 2.2 oranında küçülmüştür. Bu küçülmenin nedeni geçtiğimiz dönemde yaşadığımız kuraklık, artan girdi maliyetleri, ithalat ve dışa bağımlılık ve çiftçinin para kazanamaması nedeniyle ya da genç çiftçilerimizin kendilerine bir gelecek kuramama endişesiyle ata topraklarında çiftçiliğe devam etmemeleri ve topraklarından vazgeçmelerindendir. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde sağlıklı beslenmenin ve gıda üretiminin ne derece önemli olduğunu görüyoruz. Tüm dünya kendi tarımını korumaya ve daha fazla destekleyerek, üretimini artırmaya odaklanmış durumdadır. 13 gün önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte tarımsal ihracat ve ithalatımızda etkilenmektedir. Tüm dünya gibi bizim de tarımsal üretimimizi korumamız, insanlarımızın gıda güvenliğini sağlamamız, sağlıklı beslenmesini ve yeterli gıdaya ulaşmasını güvence altına almamız gerekmektedir. Bu nedenlerle üreticimize verilen tarımsal destekler günümüz şartlarına göre acilen tekrar revize edilmeli, genç çiftçilerin tarımsal üretimde kalmaları teşvik edilmeli, üreticilerimiz ve Türk tarımı desteklenmelidir. Çünkü üreticiye verilen her bir destek aynı zamanda tüketiciye de verilmiştir. Bu şartlarda tüketicide çok zor durumda kalmaktadır. Alım gücü her geçen gün azalmaktadır” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.