Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,7356
EURO
36,6019
ALTIN
2.952,98
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
13°C
Manisa
13°C
Az Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
13°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Ayda ve Elif bebeğin hikayesi şarkılara konu oldu

Ayda ve Elif bebeğin hikayesi şarkılara konu oldu

Sanatçı Gökhan Akar, İzmir depreminin simge isimleri Elif ve Ayda bebek başta olmak üzere tüm depremzedeler için “İzmir” isimli bir şarkı yazdı. Şarkının tüm gelirlerini Kızılay’ın yardımları ile kimsesiz çocuklara bağışlamak istediğini belirten Akar, “Yaptığım bu şarkıda Ayda ve Elif’ten yola çıkarak, çocuklar ve insanı anlatmaya çalıştım. Umarım insanların kalbine dokunabilmişimdir” dedi.
30 Ekim 2020’de meydana gelen İzmir depreminde, saatler sonra enkaz altından çıkarılan Ayda ve Elif bebek depremin simgesi olmuştu. Deprem sonrasında Ayda ve Elif bebeğin kurtarılma anlarına şahitlik eden sanatçı Gökhan Akar da, bu anlarda yaşadığı hislerini notalara döktü.
Başta Ayda ve Elif bebek olmak üzere tüm depremzede çocuklara ithafen bir şarkı yazan Gökhan Akar, şarkısına “İzmir” adını verdi. Akar’ın video klip çekip yayınladığı şarkısı, sosyal medya platformlarında binlerce kez izlenerek büyük beğeni topladı.

“30 Ekim depreminin bir hikayesi”
30 Ekim depreminin kendisinde derin izler bıraktığını belirten Akar, “Depremin ilk dakikalarında aileme ulaşmaya çalıştım. Ardından İzmir’e geldim ve 3 gün deprem çadırlarında kaldım. Bu süreçte İzmirli bir sanatçı olarak, depremzedelerin yanında olmak istedim. 30 Ekim depreminin bir hikayesi vardı ve bu hikayede Ayda ve Elif’in yeri çok ayrıydı. Benim de depremde en çok etkilendiğim isimlerdi onlar. Şarkıda; ’Bir küçük kız çocuğu ağlıyor içimde, yüzü elleri toz toprak içinde, minik omuzlarına yıkılan duvarlar sağır sesine, yüzleşip hayatla büyüdü doyamadan annesine’ derken aslında Ayda bebeğin annesini kaybetmesine ve eli yüzü toz toprak içinde çıkarılmasını anlattım. Şarkının ikinci kısmında ise; ’Tut ki parmağımın ucundan sımsıkı sakın bırakma, elif gibi dimdik dur yıkılma arkana bakma’ diyerek Elif bebeğin göçük altından çıkarıldığında itfaiye erinin parmağını tutmasını anlattım. Ve şarkının nakaratında ise ’ağlama küçüğüm hayat bu öğreniyorsun, misafir bu acılar düşe kalka yürüyorsun, bir gün çok sevince yaraların olacak, işte o zaman anlıyor zamanla büyüyorsun’ derken ise tüm çocukları ve insanı anlatmak istedim. Her insanın içinde bir çocuk vardır ve o çocuk yaralanarak, acı çekerek büyüyor” diyerek “İzmir” adlı şarkısının nasıl ortaya çıktığını anlattı.

“Hikayenin sonu iyi bitsin istedim”
30 Ekim depremi sonrasında yaşananlardan etkilenerek yazdığı “İzmir” isimli şarkının kendisi için çok önemli olduğunu belirten Akar, “Yaptığım bu şarkıda Elif ve Ayda’dan yola çıkarak, çocuklar ve insanı anlatmaya çalıştım. Umarım insanların kalbine dokunabilmişimdir. Bana başta Ayda ve Elif olmak üzere depremzede çocukların yazdırdığı bu şarkının bir hikayesi oldu benim için. Ve deprem gibi kötü bir olay ile başlayan bu hikayenin sonu iyi bitsin istedim. Kızılay ile bir proje yaparak şarkının tüm gelirlerini kimsesiz çocuklara vereceğim. Şarkıdan bir gelir beklemiyorum çünkü bana bu şarkıyı çocuklar yazdırdı” ifadelerini kullandı.

“Eli ve yüzü toprak içinde kalan tüm çocukların hikayesini anlatmaya çalıştık”
Şarkısının video klibini İzmir’de çektiklerini, sebebinin de şarkının hikayesinin İzmir’de başladığını söyleyen Akar, “Klipte dünyanın her yerinde açı çeken, bombalarla yaralanan, eli yüzü toz toprak içinde kalan; Suriyeli, Iraklı, Afrikalı çocukların hikayesini göstermeye çalıştık. Çok içime sinen ve beni manevi olarak mutlu eden bir şarkı oldu. Çünkü kimsesiz kalmak çok ayrı bir durum, bunu durumun açısı tahmin bile edemeyiz. Umarım bu şarkı ile kimsesiz çocuklara bir parça da olsa katkım olmuştur” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.