Baharın gelişine bağlı olarak alerjik hastalıklar etkisini göstermeye başladı. Evden çıkmasak da alerjenlere maruz kalabileceğimizi söyleyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hünkar Batıkhan alınacak önlemleri anlattı.
Bahar aylarının gelişi ile birlikte alerjik hastalıkların görülme sıklığı da artışa geçti. Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle toplumun geniş kesiminin evlere kapanmasına rağmen alerjik hastalıkların hız kesmediğini kaydeden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hünkar Batıkhan, “Bahar alerjisi semptomlarını tetikleyen toz, ev akarları, evcil hayvan tüyü, polen gibi alerjenler genellikle hem evimizin içindeki havada hem de halı ve mobilya gibi iç mekan yüzeylerinde bulunur. Bu nedenle de dışarı çıkmıyor oluşumuz, alerjenlerin içeri girmeyeceği anlamını taşımaz” dedi.
Belirtiler ve tedavi yöntemleri
Bahar alerjilerinin en çok havada yayılan ağaç, çiçek ve çimenlerin oluşturduğu polenlere bağlı geliştiğini de kaydeden Op. Dr. Hünkar Batıkhan şu bilgileri paylaştı: “Alerji yaygın görülen bir hastalıktır. Zararlı olmayan maddelere karşı vücudun aşırı reaksiyon vermesi durumudur. Gözdeki alerjik reaksiyona alerjik konjoktivit, üst solunum yollarındakine alerjik rinit, akciğerlerdekine astım, ciltteki tepkimelere ise ürtiker, egzama ya da kontak dermatit adı verilir. Bahar alerjisine bağlı etkilerin görülmesi 2 ila 4 ay arasında sürebilir. Bahar alerjisinin en sık görülen belirtilerinin başında burun tıkanıklığı, kaşıntı, burun ve gözde akıntı, tekrarlayan hapşırık, deride kabarıklık ve döküntü, nefes darlığı ve yorgunluk-halsizlik gelir. Bahar alerjisi tedavisinde hekim kontrolünde olmak şartıyla genellikle antihistaminikler, kortizon içeren spreyler, nefes rahatlatma amaçlı ilaçlar kullanılır. İmmunoterapi ise daha dirençli vakalarda uygulanabilmektedir.”
Polen saatlerine dikkat
Dr. Batıkhan bu dönemde alerjik rahatsızlıklardan korunma yollarını ise şöyle sıraladı: “Havalar ısınmaya başladığı için artık pencerelerimizi daha sık ve uzun süreler açık tutabiliyoruz. Yaşadığımız iç mekanları havalandırmak önemli ancak bahçeye açılan pencere ve kapılardan polenlerin eve girebileceğini ve kumaş, halı gibi yüzeylerde tutunabileceklerini unutmamak gerekli. Bu nedenle de evlerimizi havalandırırken polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinden (05.00-10.00) kaçınmalıyız. Tozlu ortamlarda bulunmamak ve ortamın temizliğine, hijyenine dikkat etmek yine bizi alerjenlerden koruyacaktır. Bunun yanında tütün ürünlerinden uzak durmak, dengeli ve sağlıklı beslenmek, polenlerin yoğun olduğu saatlerde balkonda veya dışarıda olmamak, dışarıdan geldikten sonra kişisel hijyene özen göstermek, evdeki klimaların filtrelerini değiştirmek de alerjik reaksiyonları hafifletmek için uygulanabilecek yöntemlerdir.” Alerjik rahatsızlıkların tedavisinin önemli olduğunun altını çizen Dr. Batıkhan, “Bu rahatsızlıklar yaşam ve uyku kalitesini bozup iş gücü kaybına sebep oluyor” diye konuştu.