Korona virüsü salgını nedeniyle yaklaşık bir buçuk yıldır Türkiye’ye yurt dışından öğrenci gelmiyordu. Aşılanmanın yaygınlaşmasıyla birlikte öğrenciler, dünyanın dört bir yanından öğrenci değişim programlarıyla Türkiye’ye gelmeye başladı. Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya birçok öğrenci eğitim için İzmir’e gelirken, Yaşar Üniversitesinde 2021-2022 akademik yılında da 110 uluslararası öğrenci üniversitede eğitim görmeye başladı.
Uluslararası bir kent üniversitesi olma yolunda ilerleyen Yaşar Üniversitesinde; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dünyanın dört bir yanından gelen 235 yabancı öğrenci eğitim görüyor. Fakat korona virüsü salgını nedeniyle, bir süredir yurt dışından yeni öğrenci alımı yapılmayan Yaşar Üniversitesi, bu sene değişim programıyla ve tam zamanlı eğitim için gelen öğrencilere kapılarını açtı. Bir buçuk yıllık aradan sonra Güney Kore’den Fransa’ya, Zimbabwe’den Kazakistan’a yaklaşık 60 ülkeden gelen 110 öğrenci İzmir’de yeni eğitim hayatlarına başladı.
Afrika kıtasının güneyinde bulunan Zimbabwe’den Türkiye’ye gelerek 3 yıl İstanbul’da yaşayan Tawananyasha Tembani (17), bu yıl Yaşar Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği bölümünde lisans eğitimine devam edecek. Geldiğinden bu yana Türkçe’de öğrenen Tembani, “İstanbul çok hızlı ve ticari bir şehir; ama İzmir tam üniversite okunacak bir yer. Kafa dinleyebilir, tatil de yapabilirsin. Okul hayatımda çok şey yapmak istiyorum. Uzun zamandır liseyi bitirip üniversiteye geçmeyi bekliyordum. Üniversitede kendimi geliştirmek istedim. Aynı zamanda müzik yapıyorum. Prodüktörlük yapıyorum. İzmir’de de bir sanatçıyla çalışacağım. Bu 4 sene İzmir’deyim ve kendimi geliştireceğim” dedi.
Doğduğu şehre yıllar sonra döndü
Türkiye’de doğup daha sonra uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Emre Denson (22) ise, doğduğu şehre üniversite eğitimi için döndü.
Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimine başlayan Denson, “Ülkeyle hasret gideriyorum. Ailem burada, onları özlemiştim. Amerika’da devlet üniversitesine gidiyordum, orada yaşı benden çok büyük olan insanlarla aynı sınıflarda eğitim görüyordum. Burada yaşıtlarımla okumak güzel bir şey. Uzun yıllar orada kaldıktan sonra Türkçem biraz bozulmuştu ama bir ay sonra hemen geri geldi. Burada olduğum için mutluyum” diye konuştu.
“Ana vatanım gibi”
Kazakistan’ın en büyük şehri olan Almatı’dan gelen Lidiya Zikirya (18) ise Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde eğitim alacak.
Lisede ekonomi ve finans üzerine okuduktan sonra iletişim alanına yönelmek istediğini söyleyen Zekirya, “İzmir’i çok sevdim. Konak Meydanı’nı ve Alsancak’ı gezdim. Yaşar Üniversitesi’ne başladığım için çok heyecanlıyım. Eğlenceli olacağa benziyor. Burada bütün hedeflerime ulaşacağımı düşünüyorum. İzmir’i seçtim çünkü Kazak insanları ve Türkler çok yakınlar. Geleneklerimiz aynı. Türkiye’ye geldiğimde kendimi çok rahat hissettim. Burası da benim ana vatanım gibi. Türk insanları çok arkadaş canlısı, bunu çok sevdim. Buradaki gelenekleri, dili ve yemekleri çok seviyorum” şeklinde konuştu.