Aydın’ın Karacasu ilçesinde ilk kez gerçekleştirilen “1. Uluslararası Kırmızı Eller Karacasu Çömlek ve Sanat Çalıştayı” sergi ve katılımcıların ilçe gezisi ile son buldu. Karacasu Belediye Başkanı Zeki İnal, çalıştayın hem ilçenin tanıtımında hem de geçmişi çok eskilere dayanan çömlekçiliğin sanatla buluşmasına büyük katkı sağladığını ifade etti.
Karacasu Belediye Başkanı Zeki İnal, son gün yapılan teşekkür ve sergi töreninde “Çömlekçilik; ilçemizin önemli bir değeridir. İlkleri yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. 500 yılı aşkın tarihiyle babadan oğula geçen ve ilçemize has kırmızı toprak ile varlığını sürdüren çömlekçilik sanatı ve diğer sanat dallarını kapsayan “1. Uluslararası Kırmızı Eller Karacasu Çömlek ve Sanat Çalıştayı” birçok sanatçı dostumuzun eserleri ve gösterilen ilgi ile yüz akımız oldu. Bundan sonra da geleneksel olarak sürmesi için elimizden geleni ardımıza koymadan çalışmaya devam edeceğiz. İlçemizin ve değerlerinin tanıtımı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başka Karacasu olmadığı gibi sadece güzel ilçemizde her yüz gülsün diye çalışmaktan geri durmayacağız” dedi.
Kapanış, sergi ve teşekkür plaketi törenine katılan AK Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, Karacasu Kaymakamı Ahmet Soley, Kuyucak Belediye Başkanı Metin Ertürk, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, Milliyetçi Hareket Partisi Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, AK Parti Karacasu İlçe Başkanı Fuat Meriç, Milliyetçi Hareket Partisi Karacasu İlçe Başkanı Murat Uysal ile birlikte çok sayıda protokol üyesi, emekli çömlek ustaları Hamdi Kirişçi, Yaşar Sayal, Mustafa Bardak, Ali Bardak ve Süleyman Sertkaya ile birlikte katılımcıların tamamına katılım belgeleri ve plaket takdim etti.
Ege Sanat Birliği Başkanı Nurettin Ataman, oldukça verimli geçen çalıştayda Karacasulu seramik ustaları ile uluslararası üne sahip 170 sanatçının buluşarak bilgi ve fikir alışverişinden bulunduklarını ifade etti.
“Çalıştayların kazandırdıkları çalıştaylardan sonra fark edilir”
Karacasu Memnune İnci MYO Müdürü Dr. Umut Tolga Gümüş, çalıştayların dünyaya açılan birer kapı olduğunu ve öneminin ise çalıştay sırasında değil sonrasında farkedileceğini ifade ederek, “Güney Ege Kalkınma Ajansı Ana Sponsorluğunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aydın Valiliği, Karacasu Kaymakamlığı, Üniversitemiz ve Ege Sanat Birliği paydaşlığında ve Karacasu Belediye Başkanımız Sayın Zeki İnal ve bölgedeki çömlek ustalarının ve diğer sanat dallarındaki sanatçıların üstün gayretleri ile düzenlenen 1. Uluslararası Karacasu Kırmızı Eller Çömlek ve Sanat Çalıştayı’nı tamamladık. Tarihin, emeğin ve sanatın masalsı diyarı Karacasu’da başlatılan bu çalıştay; umuyorum ki kendini yıllar geçtikçe aşacak ülke genelinde ve hatta yurtdışı organizasyonlarda adını çokça duyuracak bir etkinliği dönüşecektir. Çömlekçiliğin özellikle Anadoluda köklü bir geçmişi vardır. Karacasu ilçemizde de gerçekten çok güzel çömlek ürünleri üretilmekte, esnafımız bunları aşkla ve şevkle yapmaktalar. Bu yolla geçimlerini sağlamaktadırlar. Karacasu ilçemizde de dericilik, demircilik ve adı çömlekçilik olan çok güzel bir marifet vardır. İlçe olarak zenginliğimiz bundan kaynaklanmaktadır. Karacasu’daki sanat ve bilgi birikimi Türkiye’deki birçok çömlek sanatı ile uğraşan merkezlere göre daha fazladır. Karacasu çömleğininin coğrafi işareti vardır. Bizim çömleğimizi farklı kılan ve zenginliğimiz de bundan gelmektedir. Karacasu da halen 38 çömlek atölyesi bulunmaktadır. Karacasu çömleği sadece kendisi için değil; Aydın ili ve hatta tüm Türkiye için önemli bir marka olma durumundadır. O imkan ve potansiyel fazlası ile Karacasu’da, Karacasu halkında ve Karacasulu çömlek ustalarında mevcuttur. Bu potansiyele inanarak Karacasu çömlekçiliğini ilerleyen yıllarda nasıl geliştirebiliriz, nasıl önünü açabiliriz, vizyonunu nasıl şekillendirebiliriz konulu bir yararlı çalıştay yaptık. Bu çalıştaydan edindiğimiz bilgi ve birikim ile umarım Karacasu’daki çömlekçiliği daha iyi bir noktaya getireceğiz. Karacasu’nun hem bu sanattan hem de bu sanatın tanıtılması ile artan turizm faaliyetlerinden daha fazla gelir elde edilebilir hale gelmesini temenni ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda çok daha coşkulu, kapsamlı ve çok daha katılımlı bir şenlik organize edilebileceğini bu yılki çalıştay çalışmalarından duyduğum heyecanla anladım. Çalıştay boyunca birçok Çömlek yapma yarışması, ünlü heykeltıraşların mermerden, metalden ve çamurdan yaptıkları heykel, resim, taş ve takı sanatçılarının ürettikleri sanat eserleri, değerli yazarlarımızın, bilim insanlarımızın yaptıkları çalışmalar, konuşmalar ve birçok etkinlik ile hem dışarıdan Karacasu’ya gelenler hem de Karacasu ve Nazilli’deki birçok aynı işi yapan, aynı sanat dallarında faaliyet gösteren kişiler birbirlerini tanıma, kendilerini tanıtma fırsatı bulmuşlardır. Bu tür çalıştayların kazandırdıkları çalıştay esnasında farkedilmeyebilir. Ancak, birbirimizden aslında birçok konuda fikir alışverişleri, eleştirel yaklaşımlar neticesinde gelecek için farklı fikirler, vizyonlar kazandırdığı yadsınamaz bir gerçektir. Çalıştay, festival vb. faaliyetler aslında kapalı kalmış bölgenin dışarıya açılan penceresi ve kapısıdır. Biz kısacası çömleği yapacağımız festivalle görücüye çıkarmak istedik. Amacımız bu mesleğin bitmesini önleyerek ileriki nesillere taşımaktır” demiştir. İşte bu çalıştay da Karacasu’ya sıkışıp kalan çömlekçilik sanatının kapısını önce Türkiye’ye ve daha sonra da dünyaya açmıştır” dedi.
“Karacasu çömlek imalatında bir merkezdir”
Gümüş konuşmasının devamında; “Karacasu çömlek ustalarının da belirttiği ve herkesin de bildiği gibi Karacasu çömlek imalatında bir merkezdir. Burada bulunan toprağın o kırmızı rengi eşsiz ve fark edilir derecede mükemmeldir. Bunun da temel sebebi içerisindeki demir oranının fazla olmasıdır. Dünya’da iki yerde bu topraktan bulunmaktadır. Birisi İtalya’nın Sicilya bölgesi birisi de Karacasu’dur. Toprak ve çömlek yapım bakımından dünyada bir numarayız. Bizim kullandığımız toprak ise adeta benzersizdir. Bu açıdan bundan sonraki yıllarda bu eşsiz toprağın Markalaşması gerekmektedir. Yapılan çömlekler Türkiye’nin birçok yerine gönderildiği gibi Başta ABD ve Suudi Arabistan olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Çalıştay bana göstermiştir ki artık Karacasu çömleği isimsiz paketlerle değil, Kendi markası ile tüm Dünya da haklı yerini bulmak zorundadır” açıklamasında bulundu.
“Her sanat dalından sanatçılarımızı Karacasu’da ağırladık”
Karacasu Belediye Başkanı Zeki İnal, ilkini gerçekleştirdikleri çalıştayın oldukça verimli geçtiğini ifade ederek, “Karacasu’nun önemli bir değeri çömlekçiliğin tanıtılması ve hak ettiği konuma ulaşabilmesi adına bu yıl ilk kez kucaklaştığı çömlek çalıştayımızın coşkusunu hep birlikte yaşadık. Burada Türkiye’nin dört bir yanından sanat dallarının her birinden sanatçılarımızı ağırladık. Çömlekçilik sanatı Neolitik çağdan bu yana Anadolu’nun birçok yöresinde önemli bir değişime uğramadan günümüze kadar süre gelmektedir. Anadolu’nun bu yörelerinden biri olan Karacasu’da çömlekçiliğin başlangıç tarihi net olarak bilinmemesine karşın bu yöre de antik çağlardan beri çömlek üretimi yapıldığı kesindir. UNESCO Dünya Kültür Mirasımız Afrodisias Antik Kenti müzesinde sergilenen yakın çevreye ait seramik kalıntıları, eski çağlardan beri çömlek üretimi yapıldığını kanıtlar niteliktedir. Bu kalıntılar yörede yaşamış olan uygarlıkların birbirinden farklı kültürel kimliklerini taşımakla beraber günümüzde devam etmekte olan Karacasu çömlekçiliği geleneğinin oluşumuna zemin hazırlayıp zengin bir birikim ve kaynak oluşturmuşlardır. Günümüzde Karacasu çömlekçiliği hızla değişen sosyo-ekonomik koşullara rağmen özgünlüğünü koruyabilmiş nadir çömlekçilik merkezlerinden biridir. Bu nedenle çömlekçiliği yaşatmak ve hak ettiği konuma getirebilmek için 1. Uluslararası Kırmızı Eller Karacasu Çömlek Çalıştayımızı gerçekleştirdik. Tüm katılımcılara, Ustalarımıza ve sanatçılarımıza 1. Uluslararası Kırmızı Eller Karacasu Çömlek Çalıştayı’na vermiş oldukları katkılardan dolayı teşekkür ederim. İlçemizi tanıtmaya devam edeceğiz” dedi.
Birinci Uluslararası Kırmızı Eller Karacasu Çömlek ve Sanat Çalıştayı katılımcıları, son gün ilçenin değerleri Arapapıştı Kanyonu Seyir Tepesi ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Afrodisias’ı gezerek geçirdi.