Artan nüfus ve gelişen teknoloji ile birlikte enerjiye olan ihtiyacımız sürekli artarken, yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkemizdeki toplam elektrik üretimindeki payı da her geçen gün artıyor. Yaşar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurdan Yıldırım, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin son 10 yılda üç katına çıktığını, Türkiye’deki yenilenebilir enerji kurulu gücü ile yaklaşık 12,6 milyon konutun elektrik ihtiyacının karşılanabildiğini söyledi.
Fosil kaynakların hem tükeniyor olması hem de çevreye olan zararlarından dolayı, enerjide sürdürülebilirliği sağlamak için alternatif enerji arayışları giderek önem kazanırken, Yaşar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurdan Yıldırım, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin önemine dikkat çekti.
Doç. Dr. Yıldırım, “Bu bağlamda da doğada bulunan ve kendini zaman içerisinde yenileyen; güneş, rüzgar, jeotermal, biyokütle, hidroelektrik enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı hem dünyada hem de ülkemizde yaygınlaştı. Yenilenebilir enerji kaynaklı üretim kapasitesi, 2020 yılında dünya genelinde 261 Gigawatt (GW), ülkemizde ise 5 GW mertebesinde arttı. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi, toplam kurulu yenilenebilir enerji kapasitesinin 14,3 GW olduğu 2008 yılından sonra önemli ölçüde artmaya başlayarak son 10 yılda üç katına çıktı ve ülkemiz bu alanda etkileyici bir büyüme sergiledi” dedi.
Yenilebilir kaynakların oranı yüzde 52,12’ye yükseldi
Bunun hem çevreye katkısı hem de enerji ithalatı kaynaklı cari açığın azaltılmasında önemli rolü olduğunu ifade eden Nurdan Yıldırım, Mart 2021 sonu itibari ile ülkemizin toplam kurulu elektrik gücünün 96 bin 768 megawatta (MW) ulaştığını, bunun yüzde 52,12’sinin ise yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını söyledi.
Doç. Dr. Yıldırım, “Birincil enerji kaynaklarına göre dağılımlarına baktığımızda hidroelektrik enerjisi dahil 50 bin 438 MW yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığı görülmekte. Hidroelektrik dışındaki diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam güçteki payları ise yüzde 9,50 (9 bin 192 MW) rüzgar enerjisi, yüzde 7,14 (6 bin 906 MW) güneş enerjisi, yüzde 1,68 (bin 624 MW) jeotermal enerji, yüzde 1,57 (bin 516 MW) ise atık ve çöp enerjisi biyoenerji olmak üzere toplamda yüzde 19,88’e (19 bin 238 MW) erişmiş durumda” diye konuştu.
12,6 konutun elektriği yenilebilir enerjiden
Bir konutun yaklaşık 4 kilowatt güce ihtiyaç duyduğunu kabul ederek, Türkiye’deki yenilenebilir enerji kurulu gücü ile yaklaşık 12,6 milyon konutun elektrik ihtiyacının karşılanabildiğini belirten Doç. Dr. Nurdan Yıldırım, “Son bir yılda ülkemizde bin 430 MW yeni rüzgar enerjisi santrali, 801 MW yeni güneş enerjisi santrali, 335 MW biyoenerji santrali ve 109 MW da jeotermal enerji santrali devreye alındı. Türkiye, hidroelektrik santralinde son bir yılda gerçekleştirdiği 2 bin 657 MW kurulu güç artışı ile dünyada kurulu güçteki artışa göre 2. ülke konumunda. Ülkemiz, elektrik üretimindeki pay dağılımında ise 2020’de; hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle toplamda yüzde 31’lik oranla G20 ülkeleri arasında Brezilya ve Kanada’dan sonra 3. sırada yer alırken rüzgar ve güneş enerjisi ile ülke elektrik üretiminin yüzde 12’sini sağlayarak, G20 ülkeleri arasında 5. sıraya yükselmiş durumda. 2040 yılında ise bu değerin yüzde 36’a çıkması bekleniyor” diye konuştu.
Jeotermalde dikkat çeken artış
Jeotermal enerji kurulu gücünü 2020 yılında 99 MW ilave kapasiteyle güncelde bin 613 MW’a yükselten Türkiye’nin, bu alanda en fazla kapasite artışı gerçekleştiren ülke olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, “Jeotermal elektrik üretimi açısından 10 yıl öncesinde uluslararası listede adı yer almayan ülkemiz, toplam kurulu gücüne göre de şu an dünyada 4. sırada yer almakta. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği verilerine göre; Türkiye 2020 yılında Avrupa’nın en büyük beşinci ekipman üreticisi olarak bu sektördeki büyümeyi taçlandırmış ve ülkemizin ihracatını altı kıtada 44 ülkeye genişlettiği görülmüştür. Türkiye’deki 79 rüzgar ekipmanı üreticisi firmanın yüzde 70’i, gelirlerini ekipman ihracatından elde etmektedir” dedi.
Nurdan Yıldırım, Uluslararası Enerji Ajansına göre, hidroelektrik, biyoenerji ve jeotermal alanlarındaki kapasite artışlarıyla birlikte Türkiye’nin toplam kurulu gücünün 2025 yılına kadar 22,8 GW’lık ilavelerle yüzde 50 artmasının beklendiğini belirterek, “Bu ilaveler, Türkiye’yi Avrupa’da 5. dünyada ise en çok kapasite artırıcı ülke yapacak. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na (IRENA) göre; 2050 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları, küresel enerji ihtiyacının yüzde 86’sını karşılayacak. İngiltere bazlı yapılan bir araştırma sonuçlarına göre de Türkiye, yenilenebilir enerjiyi en çok kullanan ülkeler arasında sekizinci sırada yer alıyor” diyerek önümüzdeki yıllarda da yenilenebilir enerji alanındaki büyümenin süreceğini ifade etti.