Kanser tedavisi gören kişilerde, bağışıklık sisteminin baskılandığını, üzerine tedavi amaçlı verilen kemoterapinin bağışıklığın daha da düşmesine katkı yaptığını dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfiye Demir, “Kanser hastaları hayatımızda hiç Covid olmasa bile enfeksiyonlara yatkın ve açıktır. Bu nedenle bu süreçte en kırılgan, en hassas hasta grubu kanser hastalarıdır. Biontech ya da Sinovac diye ayırt etmeden aşıya ulaştıkları an olmalarını öneriyorum” dedi.
Kanser hastalarının önemli bir risk grubunu oluşturduğu pandemi döneminde, aşılanma sürecine girildiğini hatırlatan Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfiye Demir, kanser hastalarının, kafalarında hiçbir soru işaretine yer vermeden, mutlaka Covid aşısı yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Biontech ve Sinovac aşılarının çok karşılaştırıldığını, sağlıklı bireylerin de net bir karar veremediğini belirten Doç. Dr. Demir, “Kanser hastaları için de bir şekilde Covid için bağışıklık aktivasyonu gerekli ve bu dönemde bu enfeksiyona ciddi maruz kalabileceklerinden Covid aşısını mutlaka olmaları gerekiyor” dedi.
Hangi dönemlerde olmalılar?
Kanser hastalarının çeşitli tedaviler gördüğünü, bu nedenle olacakları aşının zamanının bu tedaviye göre ayarlanması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Lütfiye Demir, “Kemoterapi tedavisi bağışıklığı bastırdığı için kemoterapiden sonra bir hafta 10 gün içerisinde kanser hastalarının aşı olmalarını çok önermiyoruz. Kemoterapi üzerinden ortalama 2 hafta geçsin istiyoruz. Yeni alacakları kemoterapiye de 1 hafta -10 gün kalsın istiyoruz. Bu şekilde yaptırabilirler” diye konuştu.
Akıllı hap da denilen hedefe yönelik ilaçlar kullanan hastaların da tedavilerine ara vermeden Covid aşısını olmaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Demir, “Çünkü ilaçlara ara verilince hastalık birden alevlenebiliyor. Kestiğimiz anda duyarlı olan hücreler direnç kazanabiliyor. O nedenle hedefe yönelik tedavi alan kişiler mutlaka ilaçlarını hiç kesmeden aşıyı olmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Vücudun hücresel bağışıklık sistemini aktive edip tümöre karşı savaşmayı, bağışıklığın baskılanması değil, bağışıklığın canlanmasını hedefleyen bir tedavi şekli olan immünoterapi alanların da tıpkı diğer tedavi yöntemlerinde olduğun gibi aşı olması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Demir, immünoterapinin aşıyla etkileşiminin şu an için saptanmadığını, yine de daha güvenli olması açısından aşıyı 1-2 hafta arayla yaptırmalarını önerdiklerini söyledi.
Radyoterapinin de bağışıklık sistemini baskıladığını; ancak kemoterapiden daha farklı olduğunu anlatan Doç. Dr. Demir, “Radyoterapi genellikle en az 10 gün – 1 ay süreyle verilen tedavilerdir. Tıpkı kemoterapide olduğu gibi radpoterapi alımından 2 hafta kadar sonra aşıyı yaptırmak daha iyi olacaktır” dedi.