Türk Kızılayı tarafından kan bağışçılarına daha kaliteli, kullanışlı ve kolay bir Kan Hizmetleri Mobil Uygulaması sunmak için düzenlenen Tasarla Kan Dostum Yarışması’nda, Yaşar Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu Seren Şapçılar ile ekip arkadaşları Berkay Beşkök ve Oğuz Boz birinci oldu. Genç tasarımcılar tamamen gönüllülük esasına dayalı, herhangi bir maddi ödülü bulunmayan yarışmayı kazanmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.
Türk Kızılayı tarafından kan hizmetleri konusunda kullanıcılara kolaylık sağlamak ve kan bağışı konusunda daha etkin çalışmalar yürütmek amacıyla Tasarla Kan Dostum Mobil Uygulama Tasarım Yarışması düzenlendi. Yarışma ile Türk Kızılay bünyesinde yürütülen kan bağışı işlemleri için yeni bir mobil uygulamanın tasarlanması ve kullanıcıların kan bağışı süreçlerinde kusursuz bir deneyim yaşamasını sağlamak amaçlandı. Tamamen gönüllülük esasına dayanan, jüri dahil organizasyonundaki herkesin gönüllü olarak emek verdiği yarışmada, kazanana da maddi bir ödül vaat edilmedi.
Gönüllük esasına dayalı
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümünden geçen yıl mezun olan Seren Şapçılar ile ekip arkadaşları tasarımcılar Berkay Beşkök ve Oğuz Boz’dan oluşan takım, tasarladıkları Kızılay Kan Ban Bağışı Uygulaması ise yarışmada birinciliği kazanmayı başardı. Gönüllülük esasına dayalı bu yarışmada birinci olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen ekip üyeleri, “Sosyal medyada gördüğümüz her ’acil kan aranıyor’ duyurusunda, hepimiz elimizden geleni yapmak ve bir şekilde fayda sağlamak istiyoruz. Aslında yalnızca acil durumlarda değil, düzenli olarak kan bağışçısı olmanın ne kadar faydalı olduğunu kullanıcıya anlatmak istedik. Yarışmaya katılmaktaki en büyük motivasyonumuz, potansiyel kullanıcı grubuna çok daha iyi bir deneyim sunmak ve kan bağışlama sürecini kolaylaştırarak kan bağışçısı sayısını artırmaktı. Uygulama içerisinde de kan bağışı ve süreç hakkında detaylı bilgiyle kullanıcıyı buluşturarak deneyimi iyileştirmeyi hedefledik” diyerek yarışmaya katılım amaçlarını anlattı.
Kan bağışının tüm aşamalarını incelediler
Hangi süreçlerden geçerek tasarımı ortaya çıkardıklarını da aktaran genç tasarımcılar, “Aslında farklı şirketlerde çalışan tasarımcılar olsak da her zaman birbirimizle iletişim halinde olup fikir alışverişinde bulunan bir ekibiz. Ortak hedefimiz, ortaya güzel ve faydalı bir iş çıkartmaktı. Yaklaşık 1,5 ay gibi bir sürede tasarımı tamamladık. Tüm detaylarıyla başlıca tasarım süreçlerini sınıflandırarak görev dağılımı yaptık. Düzenli toplantılarla birbirimize geri dönüşler vererek ilerledik. Bizim açımızdan bolca öğrendiğimiz ve oldukça keyifli bir süreç oldu. Uygulamayı tasarlarken mevcut problemleri tespit edip bunlara çözüm önerileri getirmeyi de amaçladık. Öncelikle hedef kitleyi tanıdık. Birkaç röportaj ve empati haritası kullanarak birtakım çıktılar elde ettik. Gerçekten kullanıcı ne istiyordu? Acı noktalar nelerdi? Bunlar üzerinde yoğunlaştık ve kullanıcı deneyimi kurallarını gözeterek uygulamanın şemasını çıkardık. Ardından arayüz elementlerini tasarlayarak sürece devam ettik ve projeyi bu doğrultuda şekillendirdik. Yaptığımız ve eklediğimiz her bir elementin mutlaka bir nedeni olsun ve bir problemi çözsün istedik. Bizlere verilen özet bilgi dokümanı o kadar başarılı ve netti ki tek bir soru sorma ihtiyacı bile hissetmedik. Tasarımcıların karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de eksik ve hatalı gelen özet bilgilerdir. Biz bu konuda çok şanslıydık. Harika bir temel fikir dokümanı hazırlanmıştı. Bunu tüm süreçte kendimize rehber edindik. Bu sayede ortaya; kan alma sürecinden tahlil sonuçlarına, sonraki kan bağış zamanına kadar birçok unsurun yer aldığı bir tasarım çıktı” diye konuştu.