Manisa’da yaşayan ve çocukluğundan beri atlara karşı büyük bir sevgi besleyen Adem Bıçakçı isimli esnaf, çocukluk hayalini gerçekleştirerek bir at çiftliği kurdu. Yaklaşık 40 yıl sonra hayaline kavuşan Bıçakçı’nın 10 dönüm arazide ormanın içinde kurduğu çiftlikte ikisi yarış atı olmak üzere 7 atı bulunurken, at sevgisini çevresindeki arkadaşlarına da aşılamaya başladığını anlattı.
Manisa’da market işletmeciliği yapan esnaf Adem Bıçakçı’nın, çocukluk yıllarında başlayan at merakı ve sevgisi hep hayalini kurduğu at çiftliğine dönüştü. İş hayatının yanı sıra sürekli bir çiftlik kurup at sahibi olmak için çalışan Bıçakçı, önce bir at aldı, ardından at sayısını 7’ye çıkardı. Atları için Spil Dağı eteklerinde Karakoca Mahallesi girişinde ormanla iç içe bir at çiftliği kuran Bıçakçı, çiftliğinde yarış atları da yetiştirmeye başladı. Vaktinin büyük bir bölümünü atlarına ayıran Adem Bıçakçı, 10 dönüm araziye kurulu çiftlikte atların rahatı için her şeyi düşündüğünü belirterek, “Atlar için bu alan çok önemli. Ormanın içinde, oksijeni bol bir alan. Benim at merakımla birlikte çevremdeki arkadaşlarda da at sevgisi oluştu. 40’ın üzerinde arkadaşım at aldı” dedi.
Atları yarışlarda koşturacak
Hayalini anlatan Adem Bıçakçı, “Çocukluğumdan bu yana bir at çiftliğim olmasını hayal etmiştim. Bu hayalimi 2 sene önce gerçeğe çevirdim. 35-40 yıldır bu hayalim vardı. Her şey zamanla oluyor. Şartlar oluşunca içimizdeki o hayali 2 senedir gerçekleştirmiş olduk. Bu olay at sevgisiyle başladı. İlk önce binmek için bir at aldım, bu zevk büyüdükçe katlandı. Çiftliğe döndürdüm. Çiftlikte 5, hipodromda da 2 olmak üzere 7 atım var. Bu sevgi bizi yetiştiriciliğe kadar götürdü. Nasip olursa bu sene aygırlarım ve kısraklarım var. Bunlarda tay alacağız. Bu işi yetiştiriciliğe kadar götüreceğiz. Bu sevgi zevk, anlatılacak bir şey değil. Bunu yaşamak gerekiyor. Çocuklarımdan hiçbir farkı yok hatta yeri geliyor çocuklarımıza ayıramadığımız zamanı atlara ayırıyoruz. O kadar ileri derecede bir sevgi. Herkesin atlara olan bu sevgiyi yaşayıp atlara dokunmasını, onlarla bir bağ kurmasını istiyorum. İlerleyen dönemlerde de hedefimiz bu doğrultuda.” diye konuştu.
Atlar yarışlara hazırlanıyor
Yarış atları olduğundan da bahseden Bıçakçı, “İki tane yarış atımız var. Bu kafamızda olan bir şey değildi. İşin içine girince şartlar seni o tarafa doğru itiyor zaten. İzledikçe, atlarla haşır neşir oldukça koşturmanın da ayrı bir zevki olduğunu fark ettim. Şimdi nasipse bir iki aya kadar koşacak 2 atımız var. Onların da hazırlıkları, çalışmaları devam ediyor.” dedi.
Orman için bir çiftlik
At çiftliğini orman içine kuran Bıçakçı, “Manisa’dan İzmir istikametinden girişte Karakoca köyünde çok güzel bir orman arazisi içinde çiftliğimiz. Oksijeni bol, havadar bir yer. Bu atlar içinde çok önemli. Orada hafta içleri, hafta sonları arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz ve dağ safarisi yapıyoruz, orman safarisi yapıyoruz. Çok güzel zevkli bir hobi aslında. Herkese tavsiye ediyorum. 40’ın üzerinde atı olan bir arkadaş grubumuz var. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor. Artması içinde çaba sarf ediyoruz zaten. Kış sezonunu geçirdikten sonra bu sevgiyi gençlere aşılayıp bu sayıyı daha da artırmak istiyoruz.” diye konuştu.
“Atların en iyi ilacı sahil”
Atları elinden geldiğince Pamucak sahiline götürmeye çalıştığını kaydeden Bıçakçı şunları söyledi:
“Pamucak sahili atların çok sevdiği bir sahil. İlk önce kumlara yatarlar kendilerini rahatlatırlar. Uzun bir sahil olduğu için atları burada bırakabiliyoruz. Yani serbest koşabiliyorlar, istedikleri süratte koşabiliyorlar. O yüzden Pamucak sahili atların çok sevdiği bir sahil. Elimizden geldiğince havanın durumuna göre şartlar da uygunsa haftada bir veya en geç iki haftada bir bu sahile getiriyoruz. Atlar burada fazlasıyla rahatlıyor ve deşarj oluyor. Ahırda her ne kadar dışarı salsak da sonuçta kapalı kaldıkları bir süre oluyor. Sahil onların en iyi ilacı oluyor. Yaklaşık 35 yıldır bu hayaller için çaba sarf ediyoruz. Çok şükür 35 yıl sonra hayallerimize kavuştuk. Şuan tüm hayatım işimiz, evimiz ve çiftliğimiz. Başka hiçbir şey düşünemiyoruz.”
Sahilde özgürce koşturan atlar ise kumlarda yuvarlanıp deşarj olurken özgürce koşmanın keyfini de yaşıyor.