Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Az Bulutlu
10°C
Manisa
10°C
Az Bulutlu
Pazartesi Açık
10°C
Salı Açık
13°C
Çarşamba Açık
15°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
17°C

Manisa’daki STK’lardan ’İstanbul Sözleşmesi’ne tepki

Manisa’daki STK’lardan ’İstanbul Sözleşmesi’ne tepki

Manisa’da 54 sivil toplum kuruluşu, ortak açıklamayla ’İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını istedi.
Memur Sen, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı, TÜGVA, İHH, Türkiye Aile Meclisi’nin de aralarında bulunduğu 54 sivil toplum kuruluşundan oluşan Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) ’İstanbul Sözleşmesi’ne tepki gösterdi. Platform adına dönem sözcüsü olarak açıklama yapan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini söyledi. Öner, “Kadına yönelik şiddeti bitirme iddiası ile toplumlara dayatılan İstanbul Sözleşmesi, ona atıf yapan uygulamalar ve onun üzerine inşa edilen aile ve toplum politikaları kadını erkeğe, erkeği kadına düşman ederek birçok alanda daha önce görülmemiş rakamlara şahitlik etmemize sebep oldu” ifadelerini kullandı. Son 9 yılda İstanbul Sözleşmesi sebebiyle 3 milyon ailenin yuvasının dağıldığını savunan Mesut Öner, “İmzalandığı günden beri dağılan aile miktarı ve boşanma oranları da her sene rekor kırıyor. Evinden atılan, uzaklaştırılan, aile içi tecavüz saçmalığı veya iftira ile ceza evine atılan baba sayısında da her sene rekorlar kırılıyor. Tabii bunlar annesiz kalan çocuk sayısında da rekor demek; babası cezaevinde veya uzaklaştırmada olan çocuk sayısında da rekor demek; ebeveynlerinden en az birinden mahrum büyüyen çocuk sayısında da rekor demek; ölen annesinden, cezaevine giren ya da intihar eden babasından olup sevgi evlerine düşen çocuk sayısında da rekor demek; yaşadığı halde babasına, yaşadığı halde çocuğuna ulaşamayan ebeveyn sayısında da rekor demek; bu evladına yabancılaştırılmış çocuğu ile ilişkisi kopmuş baba sayısında da rekor demek. Bunun aynı zamanda toplumla uyum sorunu yaşayan, uyuşturucu, alkol bağımlısı gençlik sayısında ve çocuk yaşta suça bulaşma oranlarında da rekor demek olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım” dedi.

“Evlenme oranları da hızlanarak düşüyor”
Sözleşmenin imzalandığı günden beri evlenme oranlarının da hızlanarak düştüğünü ifade eden Başkan Öner, “Burada da bir rekor söz konusu. Kadınlarda ve erkeklerde evlenme yaşının gecikmesi de her sene rekor kırıyor. Sözleşme imzalandığı günden beri yalnız yaşayan insan sayısı da her sene üst üste rekor kırılıyor. Tabii bunlar doğal olarak ortalama çocuk sayısında da dip rekorlarını getiriyor. Gencecik evlenmiş hâlâ cezaevinde olan delikanlılarımızın feryatları, genç yaşta evlenmekten insanları uzak tutuyor ama hastanelerde kürtaj olan kız çocukları rekor üstüne rekor kırıyor. Örf, adet, gelenek, namus, şeref, izzet kavramlarının neyi koruduğunu da İstanbul sözleşmesi vasıtasıyla anlamış olduk. Bunlar dağıldığında, insani ilişkileri tutan insanların bir arada olmasını sağlayan tüm değerler de dağılıyor, toplum zerrelerine ayrılıyormuş. Boşuna Macaristan, Bulgaristan, Polonya, Hırvatistan, Rusya gibi ülkeler bu dışı pembe pamuk şekeri, içi zehirli iğne dolu sözleşmeye itiraz etmiyorlarmış” diye konuştu.
“Bu sözleşme ve uygulamalarının toplumda oluşturduğu yıkımın önüne geçilmelidir” diye devam eden Öner, “Reisi Cumhurumuzun dediği gibi ’İstanbul Sözleşmesi nas değildir, acilen feshedilmelidir’ emri acilen uygulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu değerleri yıkmak kolay olsa da bunların yeniden inşa edilmesi mümkün değildir. İstanbul sözleşmesi feshedilmeli, toplumsal cinsiyet eşitliği projesi derhal durdurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.