Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, hakkında ortaya atılan iddialara yanıt vererek, yaşananların tamamen FETÖ taktiği ile yapılmış bir kumpas olduğunu belirtti.
Aydın’ın Didim ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, gazetecilerle bir araya gelerek hakkında ortaya atılan iddialara yanıt verdi. Kendisi hakkındaki iddiaları ortaya atan kişilere “Hodri meydan” diyerek seslenen Başkan Atabay “Bir takım yerlerde daha önceden senaryosu hazırlanmış görüntüler ve daha evvelden ne konuşacağı kendisine yazılmış insanların konuşmasını değil, kendilerinin benim gibi gelip gazetecilerin önünde konuşmalarını beklerdim. Bunu da yapmak mecburiyetinde kalacaklar bundan eminim” dedi. İddialı açıklamalarda bulunan Başkan Atabay; “Ben bunlara asla pabuç bırakmayacağım. Eğer ben böyle bir suç işlediysem devletin ilgili kurumları benimle ilgili işlemi yapsın” dedi.
“FETÖ taktiği ile yapılan bir kumpastır”
Ortaya atılan iddiaların 2014 yılında başlayan rant savaşının devamı olduğunun altını çizen Başkan Atabay; “Halk arasında ikiz kuleler olarak adlandırılan bir inşaatın ruhsatının iptal edilmesi ile başlayan bir mücadeledir bu. Çeşitli şekillere büründürülerek bugüne kadar gelmiştir. Niye bu zaman zaman pişirilip pişirilip toplum önüne getiriliyor. Acaba burada bir baskı kurma çabası mı var, bir sindirme çabası mı var. Asla ben bu görev yaptığım sürece bu tip hareketlerle beni sindiremeyeceklerdir. Daha önce de bu işin içerisinde bulunan arkadaşlar emekli olanlar bunu gördüler ve vazgeçtiler. Didim halkının hakkını koruma görevi bendedir ve ben bu görevimi de kanunlar çerçevesinde yapacağım ve devam edeceğim. 6 senedir onların istediği şekilde gayri ahlaki bir biçimde uzlaşmadığımız için ortaya bu senaryo konmuştur. Aynı sindirme, yıldırma ve susturma politikasıdır bu ve çok açık söylüyorum, bu tamamen FETÖ taktiği ile yapılmış bir kumpastır” dedi.
“Asla pabuç bırakmayacağım”
Ortaya atılan iddialar ile ilgili hiçbir suç duyurusu olmadığına ve mağdur olan kişinin de ortada olmadığına dikkat çeken Başkan Atay; “Eşimle beraber savcılığa gittim eşimin adını da karıştırdıkları için ve işin failleri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ben orada sordum avukatlarım da soruşturuyor. Bu veya başka bir konu ile ilgili olarak benim hakkımda savcılığa intikal etmiş bir suç duyurusu var mı, yok. Karakolda var mı, yok. Peki mağdur nerede o da yok. 5 senedir ağlıyorum ızdırap çekiyorum deniyor korktuğum için gitmedim diyor. Sen korktuğun için savcıya gidemiyorsun polise gidemiyorsun ama hiç tanımadığın gazeteciyim diyen bir insana gidip beyanat veriyorsun. Acaba orada konuşan ile o görüntüde ki kişi aynı mı, zamanı aynı mı, şahıs aynı mı. Sizce buralarda bir eksiklik yok mu. Benim çekindiğim falan yok. Nerede bu mağdur nerede, Cumhuriyet Savcılığında karakolda benimle ilgili bir suç duyurusu veya belge. Bunlar yanlış işler ve bunlara prim vermemiz gerekiyor. Eğer ben böyle bir suç işlediysem devletin ilgili kurumları benimle ilgili işlemi yapsın. Ama eğer benim böyle bir suçun yok ise bana bu suç isnadında bulunan insanların yakasına yapışılsın. Ben bunlara asla pabuç bırakmayacağım. Ne bu tip çirkin olaylara ne de fiziki saldırılara asla boyun eğmeyeceğim. Halkımız da bizi oylarıyla bu göreve getirdiği sürece ben göreve devam edeceğim” dedi.