İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan, uzun süredir yürümekte güçlük çekip hem bel hem de boyun ağrısından şikayet eden dört çocuk annesi Mine Önser, aynı anda gerçekleştirilen fıtık ameliyatlarıyla sağlığına kavuştu, yeni yaşamına “merhaba” dedi.
İzmir’de, 58 yaşındaki ev hanımı Mine Önser, uzun süredir yürümekte güçlük çekip bel ve boyun ağrısı şikayetlerinden yakınıyordu. Ağrılarına daha fazla dayanamayan Önser, gerçekleştirilen hem bel hem de boyun fıtığı ameliyatı ile sağlığına tekrar kavuştu. Sol ayağında dayanılmaz bir ağrının oluştuğunu ve İzmir’deki özel bir hastaneye başvurduğunu ifade eden Önser, “MR’ım çekildi. Hem belimde hem de boynumda fıtık olduğu ortaya çıktı. Doktorum ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Hatta ikisini birlikte yapabileceğini söyledi ve ona güvenerek ameliyat olmaya karar verdim” dedi.
“Yeniden doğmuş gibiyim”
Ameliyat sonrası ağrılarından kurtulduğunu dile getiren Önser, “Şu an çok mutluyum. Çok rahat ağrısız bir şekilde yürüyebiliyorum. Doktorumun ellerine sağlık, sıkıntılarım bitti. Ameliyat olduktan sekiz saat sonra yürümeye başladım. Daha rahat hareket etmeye başladım. Desteksiz kalkabiliyorum, yürüyebiliyorum. Yeniden dünyaya gelmiş gibi oldum” dedi.
“Çok sık görülen bir durum değil”
Hem bel hem de boyun ameliyatlarının aynı anda yapılmasının nöroşirürji pratiğinde çok sık görülmediğinin altını çizen özel bir hastanede görevli Op. Dr. Murat Düzgün, “Hastamız, bizim polikliniğimize geldiğinde şiddetli bel ağrısı ve sol bacağında ağrı ve güçsüzlük, eş zamanlı olarak da boyun ağrısı, boynundan sol koluna yayılan ağrı ve güçsüzlük mevcuttu. Hastamızın şikayetleri doğrultusunda tetkiklerini yaptık. MR tetkiklerini de değerlendirdik ve aynı zamanda boyun ve bel fıtığına sahip olduğunu öğrendik. Hastamızın daha öncesinde almış olduğu fizik ve medikal tedavilere rağmen şikâyetlerinin hiç gerilememesi ve ayağındaki güçsüzlükten dolayı yürüyemez hala gelmesi nedeniyle cerrahi kararı aldık. Mine Hanım ile bu durumu değerlendirip hem boyun hem de bel fıtığını aynı anda eş zamanlı, aynı seansta bir cerrahi girişimle yapabileceğimizi bildirdik. Hastamız da bu duruma sıcak baktı. Bu nöroşirürji pratiğinde çok sık gözüken bir durum değil” dedi.
Bel ve boyun fıtıklarına kullanılan mikro cerrahi yöntemlerinin (mikrodiskektomi) ameliyat sonrasında büyük avantaj sağladığını belirten Düzgün, “Boyun ve bel fıtığı ameliyatları bu yöntemle 1-1.5 cm cilt kesisi ile anatomik bütünlük çok az bozularak yapılır. Mikroskop ve mikro cerrahi aletleri kullanıldığı için sinir zedelenme ihtimali çok düşüktür. Ameliyat süreleri ortalama bir saattir. Bu yöntemlerle tedavi edilen hastalar bir gün hastanede tutulup evine gönderilebilmektedir. Hastamızın boynunun ön tarafından yaptığımız mikro cerrahi girişimle boyun fıtığını temizledik. Beline de mikro cerrahi yöntemle arka taraftan müdahale edip oradaki fıtığı temizledik. Mine Hanım hastanemizde bir gece kaldıktan sonra, ağrısı ve ayağındaki güçsüzlük ortadan kalktı. Boynundaki ağrı ve kolundaki güçsüzlük de ortadan kalktı” diye konuştu.