Nedir bunun anlamı? “İnsan denen varlık, değerleriyle- meziyet ve kusurlarıyla mücehhezdir…”
*
Biz başkayız mesela. Bizde olan insan çeşidi, belki de çok az ülkede vardır. Nasıl mı? Şöyle bir tanım vardır: “Yetmiş iki buçuk millet”ten oluşmuşuzdur. Suriyeliler ve pek çok ülkeden gelenlerle 73 millet olduğumuzu hatırlayın lütfen…
*
Mesela: 1950’li yıllarda Tümen vardı. Asker olarak gelen “ekalliyet’ ten insanlar vardı. Bazıları futbolcu idi. Maçlar olurdu. O vesileyle tanıdıklarımız da oldu : Niko, Rober, Avedis, Sarkis gibi. Tümen kldırıld (1952).
*
Yıl 1962. Vapurla Ada’ya gidiyoruz. Mayıs gibi olmalı. Avedis’le karşılaşmadık mı? Kadroyu tamamladı. Varana kadar lafladık. 10 yıl öceki Devrek’ten anılardan konuştuk. Ne derler, “Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur” aynen öyle oldu…
*
Demem şu ki : Hangi halktan, ulustan olsa da; insan nisyan ile malüldür. Ne var ki, toplumda bizi kaynaştıran pek çok ortak yanlarımız da vardır. Kusursuz insanda yoktur nitekim…
*
Siyasiler de bu konuda örnektir bize: TBMM’de ekalliyetten vekillerimiz vardır. Bir mozaiktir Anadolu’muz. Et’le tırnak gibiyiz. Bizim gibi bir millet, çok azdır. Örneğin; Hatayı tanımlarken: “ Çok dilli, çok dinli, çok uluslu ve çok kültürlü” bir kentimiz deriz…
*
İstanbul en çok anlatan şair-yazar-tarihçi- kimi iktisat hocalarımız asıl adlarıyla, kimileri Türk adı kullananlar tanıdım. Hepsi de bizdendiler, bizdenler…
Bir örnek: Bartın yazması, Tavit usta adlı bir Ermeni vatandaşımızın armağanıdır bize( Rahmet diliyorum). Kızı Veron ile, yazışanlardan biriyim Her milli bayramda, dini bayramlarda (Venezela’da yaiyor- ailenin bir bölümü hâlâ İstabul’a yaşar) Atatürk büstüne çelenk koyar, tebrikler yazar. Bu 23 NİSAN’da Patrik Cumhuru ziyaretle tebrik etmişti…
*
Sonuçta aynı toprağın insanıyız biz. Biz bize benzeriz. Onlar EALLİYET, biz TÜRK’leriz… Asırlardır yaşayıp gideriz…