Trombositten zengin plazma tedavisi (PRP), rahim duvarı ince, yumurta rezervi azalmış ya da tüp bebek uygulamasında tekrarlayan başarısızlıklarda yeni bir heyecan oluşturdu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Dilek Aslan, trombositten zengin plazma tedavisinin (PRP), rahim duvarı ince, yumurta rezervi azalmış ya da tüp bebek uygulamasında tekrarlayan başarısızlıklarda hastalara sunulan önemli bir seçenek haline geldiğini söyledi. Hormonal değerleri çok düşük olan hastalarda PRP uygulamasından sonra düzelme saptandığını belirten Op. Dr. Aslan, “Bu yöntemle daha kaliteli yumurta, daha kaliteli embriyo elde edildiğine, tüp bebek uygulamasının başarısını artırdığına dair olumlu bulgular var. Bu umudu biz de hastalarımıza sunuyoruz” dedi.
Doğurganlık yaşı 30’lu yaşlardan sonra düşüşe geçiyor
Kişinin kendi kanından hazırlanan ve iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek için kullanılan PRP (Platelet Rich Plasma-Trombositten Zengin Plazma) tedavi yöntemi dermatoloji, plastik cerrahi ve ortopediden sonra jinekoloji ve takiben üreme tıbbı alanında da kullanılmaya başlandı. PRP’nin çeşitli nedenlerle evlat sahibi olmak isteyen kadınlar için değerli bir seçenek, yeni bir umut olduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Jinekolog Aslan, yöntemle ilgili önemli bilgiler verdi. Kadın doğurganlık çağının 30’lu yaşlardan sonra düşüşe geçtiğini, kadınlarınsa giderek daha ileri yaşlarda evlenip çocuk sahibi olmaya karar verdiğini belirten Op. Dr. Alsan, “Yumurta ve embriyo kalitesi ve dolayısıyla gebelik oranı yaşla birlikte azalmakta, ‘Yumurtalık yaşlanması’ kavramı eğitim veya kariyer gibi nedenlerle anne olmayı geciktiren kadınlar için dezavantaj haline gelmektedir” şeklinde konuştu.
“Başarısını artırdığına dair olumlu bulgular var”
Alsan, “Kadının biyolojik yaşlanmasında eskiden bildiklerimiz farklıydı; kadın bir yumurta havuzuyla doğuyor, bitince de menopoza giriyor sanıyorduk. PRP uygulaması başladığından beri özellikle hormonal değerlerde, menopoz geri dönüşlerinde olumlu sonuçlar elde edilmeye başlandı. Hormonal değerleri çok düşük kötü olan hastaların bu PRP uygulaması sonrası hormonlar düzeyinde en azından düzelme saptandı. Trombositlerin asıl görevi, bir yaralanma halinde meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturmaktır. Bunun yanı sıra doku onarımı ve iyileşmesine katkıda bulunan büyüme faktörlerini içerirler. Bu büyüme faktörleri dokularda iyileşmeye yardımcı olur. İşte bu PRP yöntemiyle daha kaliteli yumurta, daha kaliteli embriyo elde edildiğine, tüp bebek uygulamasının başarısını artırdığına dair olumlu bulgular var. O yüzden biz de bu tedaviyi uygulamaya karar verdik. Çünkü pek çok kadının öyle çok vakti de yok bekleyecek. Birkaç sene bekleyelim, bu tedavinin işe yaradığını kesin kanıtlayalım dediğimizde bazı hastaların bu tedaviden yararlanma olasılığını ortadan kaldırıyorsunuz” diye aktardı.
Risklere karşı dikkatli olmak lazım
PRP uygulamasındaki riskler konusunda da bilgi veren infertilite uzmanı Dr. Aslan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonuçta bu bir girişimsel işlem. Tıpta olan her işlem gibi yine her zaman bazı komplikasyon risklerine karşı dikkatli olmak lazım. Tüp bebekteki bütün ihtimaller, yumurta toplama sırasındaki bütün riskler yine bunda da geçerli. İşe yaramama ihtimali var, aynı şekilde yumurtalıkların cevap vermeme olasılığı var. Cerrahi bir işlem sayılıyor, bu nedenle cerrahi işlemin riskleri bunda da söz konusu. Yumurtalıklar batının içinde yer aldığı için bu işlem batının içine bir iğne yardımı ile yapılıyor. PRP solüsyonu yumurtalıkların belli yerlerine enjekte ediliyor. Bugüne kadar bildirilmiş bir komplikasyon yok. Dikkatle, özenle yapıldığında hastaya zarar vermeyeceği ilkesine dayanarak biz de bu tedavinin faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Cilt gençleştirmeden idrar kaçırma sorununa kadar uygulama alanı bulan PRP, artık tüp bebek alanında da en çok rahim duvarı ince olan, yumurta rezervi zayıf hastalarla tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında hastalara sunduğumuz değerli bir seçenek.”