Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,5712
EURO
36,2196
ALTIN
2.988,34
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Manisa
Yağmurlu
19°C
Manisa
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Açık
13°C

‘Sigarayı bırakmak kalp krizi riskini yüzde 50 azaltıyor’

‘Sigarayı bırakmak kalp krizi riskini yüzde 50 azaltıyor’

Yapılan çalışmalarda sigaranın bırakılmasının ilk yılında kardiyovasküler hastalık riskinin yüzde 50 azaldığını ve 15 yıllık süreçte hiç içmemişlerle aynı düzeye indiğini kaydeden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ümmü Taş, kardiyovasküler hastalık riski taşıyanların sigarayı muhakkak bırakması gerektiğinin altını çizdi.
Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesinde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Ümmü Taş, ‘29 Eylül Dünya Kalp Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada kalp sağlığı konusunda dikkat edilmesi gereken konularda bilgi verdi.

Toplam ölümlerin yüzde 30’u kalp
Dünya sağlık örgütünün verilerine göre her yıl 17 milyon kişinin kardiyovasküler nedenlerle hayatını kaybettiğini dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ümmü Taş, “Bu toplam ölümlerin yüzde 30’una denk gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2020 yılında dünya üzerindeki tüm ölümlerin yüzde 36’sı kardiyovasküler hastalıklara bağlı olarak gerçekleşecektir. Kalp damar hastalıkları ve inmenin önlenebilmesi için toplumun yaşam tarzı değişiklikleri konusunda bilinçlenmesi gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve önlenebilir risk faktörlerinden kasıt başta tütün tüketimi olmak üzere fiziksel aktivite, diyet değişiklikleri, kan basıncı, kolesterol ve kan şekerinin kontrol altına alınması olarak sıralanabilir. Haftada 5-7 gün en az 30 dakika orta yoğunlukta dinamik aerobik egzersiz yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme gibi sporlar yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

Kalp sağlığı için beslenme nasıl olmalıdır?
Türk ve Avrupa kardiyoloji derneklerinin kalp sağlığı için önerisinin Akdeniz tipi diyet olduğunu belirten Uzm. Dr. Taş, “Bu diyet zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve kuruyemişten zengin diyet şeklidir. Az yağlı süt ve süt ürünleri, işlenmemiş tahıllar, baklagiller, deniz ürünleri, fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler tüketilmeli, doymuş yağlardan, işlenmiş karbonhidratlardan, şekerli ve unlu hazır gıdalardan, şekerli içeceklerden uzak durulmalıdır” şeklinde konuştu.

“Sigara ve alkolden uzak durulmalı”
Sigara kullanımının kesinlikle bırakılması gerektiğini dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ümmü Taş, “Pasif olarak da sigara dumanına maruziyet önlenmelidir. Yapılan çalışmalarda sigaranın bırakılmasının ilk yılında kardiyovasküler hastalık riski yüzde 50 azalmakta, 15 yıllık süreçte hiç içmemişlerle aynı düzeye inmektedir. Kişilerin aşırı kilolarından kurtulmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Aşırı alkol tüketimi kan basıncını ve kardiyovasküler mortaliteyi artırmaktadır. Yapılan çalışmalarda hiçbir seviyedeki alkol tüketiminin kardiyavasküler sağlık üzerinde olumlu etkisinin olmadığı ortaya konmuştur. Haftalık alkol alımı erkeklerde 14 üniteyi, kadınlarda 8 üniteyi geçmemelidir. 1 ünite 125 mL şarap veya 250 mL biraya karşılık gelmektedir” dedi.

“Hekimlerin uyarılarına dikkat edilmeli”
Uzm. Dr. Taş, “Kalp krizine bağlı ölüm oranlarının ülkemizde Avrupa ortalamasının üstünde olduğu göz önüne alınırsa öncelikle toplumumuz bu konunun önemi hakkında bilinçlenmeli ve saydığımız sağlıklı yaşam önerilerini bir hayat tarzı haline getirmelidir. Medyada bu konuyla ilgili çok fazla tartışma yer almakta ve maalesef halkımız bazen yanlış bilgilendirilmektedir. Bu nedenle, halkımızın hekimlerinin verdiği önerilere uymasını öneririm” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.