Anne adaylarının hafif kaygıdan tokofobi denilen aşırı korkuya kadar geniş bir yelpazede doğum korkusu yaşadığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Başkanı Prof. Dr. Namık Demir, 21. yüzyılda sağlıklı bir doğum için doğum eğitiminin gerekli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Demir, Kurban Bayramı sonrasında doğum odaklı eğitim kurslarına başlayacaklarını da belirtti.
Kurulduğu yıldan bu yana anne adaylarına yönelik doğum öncesi eğitim programı uygulanan İzmir Kent Hastanesi’nde bazı değişiklik ve yenilikliklerle doğum odaklı kurslar başlıyor. Bu doğum odaklı eğitim kurslarının alanında eğitim almış ve sertifikalı eğiticiler tarafından verileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Başkanı Prof. Dr. Namık Demir, programın ‘doğuma hazırlık ve nefes çalışmaları’, ‘emzirme ve bebek bakımı’ eğitimleriyle hamilelik yogası uygulamalarını kapsadığını söyledi.
Doğum korkusunun; kadınların doğum tercihlerinin bir belirleyicisi olarak ortaya çıktığını, her kadının bu korkuyu farklı düzeylerde yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Demir, “Günümüzde anne adayları çocukluk dönemlerinden itibaren doğumla ilgili olarak korkutularak büyütülmektedir. Bunun nedenleri arasında anne adaylarının doğum konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması ve anne adayları arasında genellikle korku dolu doğum hikayelerinin anlatılması, TV filmlerinin senaryo gereği doğumu korku ve acı veren bir süreç olarak anlatması yada yazılı basında olumsuz doğum haberlerinin yayınlanması gibi bir çok neden sayılabilir. 21. yüzyılda sağlıklı bir doğum için doğum eğitimi gereklidir. Doğum eğitiminin amacı anne adayının içerisindeki bu korkuları yenmesini sağlamaktır. Günümüzde özellikle bilinçli anne adayları doğum sırasında bütün süreci kontrol etmek istiyorlar; ancak süreci kontrol etmek istemenin doğum süreci üzerine bazı olumsuz etkileri olabilmektedir. Bu eğitimlerde anne adayları doğum ile ilgili korkularını yenmenin yanı sıra süreci doğal akışına bırakmanın yada kontrol etmemenin mutluluğunu ve doğum sürecine olan olumlu katkılarını da öğrenmektedirler. Anne adayları bu korkularını yendikleri zaman doğum süreci başladığında ne yapacağını zaten bilen bedenine güvenir ve vücudundaki hormonal etkilerin ışığında kendini bırakır ve rahat bir doğum yapar” dedi.
Eğitim için en uygun dönem 20-28 hafta arası
Eğitim programına eklenen hamilelik yogası ile anne adaylarının hem fiziksel ve hem de zihinsel yönden anneliğe hazırlanacağını kaydeden Demir, “Anne adayı yapılan fiziksel egzersizler ile bir taraftan gebelik sürecini daha rahat ve sağlıklı geçirirken, diğer taraftan doğum anına ve doğum sonrasına da hazırlanır” şeklinde konuştu.
Hastanede gerçekleştirilecek kurslarda doğum ile ilgili kanıta dayalı bilgileri yansız ve yorumsuz olarak verileceğini vurgulayan Prof. Dr. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu eğitimlerle doğum için anne adayının kendini güçlü hissetmesi sağlanacaktır. Doğumda her an her şey olabilir. Bazen yapılan müdahaleler yaşamı kurtarıcı olabilir. Bu eğitim sırasında ayrıca ailesinin de tercih yapmasının ve sorumluluk almasının sağlanması ve anne adaylarının sadece vaginal doğuma değil, gerektiğinde sezaryen olasılığına da hazırlanması amaçlanmaktadır. Doğum öncesi eğitim kurslarına başlamak için en uygun zaman bebek hareketlerinin hissedilmeye başladığı 20-28. haftalar arasındaki zamandır. Her hafta cumartesi ve pazar iki gün süreli gerçekleşecek kurslarımızı 7 Eylül’de başlatıyoruz.”