Manisa’da 6 sokak köpeğinin saldırısı sonucu bacağından yaralanan 11 yaşındaki Tunç Poyracıklı’nın annesi Figen Poyracıklı yetkililerden yardım istedi. Sürü halinde gezen köpekler nedeniyle sokağa çıkmaya korktuklarını belirten Poyracıklı, oğlunun yaşadığı dehşeti başkalarının yaşamaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
Manisa’nın Yunusemre ilçesi Mesir Mahallesi’nde 3 gün önce ortaokul 5’nci sınıf öğrencisi Tunç Poyracıklı, evlerinin önünde bulunan parka gitmek için evinden çıktı. Poyracıklı, bahçe kapısından dışarı adımını atar atmaz sokakta sürü halinde başıboş dolaşan köpeklerle yüz yüze geldi. Bir anda etrafını çevreleyen sokak köpeklerinin arasında kalan 11 yaşındaki çocuk, köpeklerin saldırısına uğradı. Kaçmaya fırsat bulamadan sürüdeki bir köpek tarafından sol bacağından ısırılan Poyracıklı, duyduğu acıyla çığlık attı. Yardım çığlıkları üzerine Poyracıklı, sokağa koşan komşularının yardımıyla kurtuldu. Ardından da bir mahalle sakininin otomobiliyle Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’ne götürülerek, tedavi altına alındı. Tunç Poyracıklı’nın ailesinin yanı sıra mahalle sakinleri sürü halinde dolaşan başıboş köpeklerin sürekli saldırısına uğradıklarını, önlem alınmaması halinde köpeklerin faciaya neden olabileceğini söyledi.
“Geceleri uyuyamıyorum”
Yaşadığı korku dolu anları İHA’ya anlatan Tunç Poyracıklı, eskiden korkmadığı köpeklerden yaşadığı olay sonrasında korkmaya başladığını dile getirdi. Poyracıklı, “Bahçe kapısından çıktım. Az ileri gittiğimde teyze ile birlikte köpekler bir anda üzerime gelmeye başladılar. Köpekler bir anda üzerime atladı. Koştuklarını görünce az geriye gittim. Beni bahçe kapısının önünde sıkıştırdılar. Etrafımı sardılar. Bir tane köpek beni ısırdı. Ben bağırınca komşular geldi. Korkup kaçtılar. Zaten benim de köpeğim var, kedim de var. Korkmuyordum ama şuan korkmaya başladım. Üçüncü günüm olduğu için ayağım biraz iyileşti ama halen daha mor ve acıyor. Akşam ve gece saatlerinde köpekler havlayınca bazen korkuyorum, uyuyamıyorum” dedi.
“Grup halinde saldırıyorlar”
Mahallede hayvanseverliğiyle bilinen, aynı zamanda sokaktan bir kedi ve köpek sahiplenen anne Figen Poyracıklı ise, korkudan parka çıkamadıklarını söyledi. Olayın yaşandığı gün iş yerinde olduğunu, komşularının haber vermesi üzerine geldiğini anlatan Poyracıklı, “Hayvanseverim. Benim de bir sokak köpeğim var. Sokaktan aldığım bir kedim var. Burada parkın oluşu, her yerde bahçelerin oluşu bizi buraya çekti. Hem çocuğum hem de hayvanlarımız açısından rahat edebileceğimizi düşünüyorduk ama artık korkudan parka çıkamıyoruz. Zaten köpeği çıkarmam çok zor. Buradaki hayvanlar zaten saldırıyor. Artık çocuklara saldırıyorlar. Gerçekten bu park tehlikeli bir hale geldi. İnsanların çevrelerini çevreleyerek grup halinde saldırıyorlar. Değişik bir yapıları var. Muhtemelen çiğ et ve çiğ kemik yediklerinden dolayı böyleler. Burada bunları besleyen birkaç kadın var. Görüyoruz. Ellerindeki poşetler içerisinde çiğ et ve tavukları yollara atarak yürüyorlar. Sabah ben işe gitmiştim. 10.00 sıralarında oğlum daha kapının önüne adımını attığı anda köşeden bir köpek grubuyla besleyen kadınlardan biri dönüyor. Köşeyi dönünce oğlumla burun buruna geliyorlar. Köpekler o anda muhtemelen telaşlanınca saldırıyorlar. Bacağından ısırıyor. Kadında hiçbir tepki yok. Hani durun yapmayın diye. Çünkü o kadınlar yürüyünce arkasından bütün köpekler yürüyor. Komşular bana çok acı bir çığlıktı dediler. İnanılmaz çok üzüldük. Çıktık baktık, kim olduğu önemli değildi, bir çocuk çığlık attı hepimiz çıktık koştuk dediler. O esnada kadın ve yanındaki köpekler başka bir yerdeki köpek havlamasına hemen gitmişler” diye konuştu.
“Bizim de de kedimiz, köpeğimiz var”
Köpeklerin sokaklardan toplanılması taraftarı olmadıklarını fakat başıboş olan saldırgan köpeklerin yetkililerce toplanarak gerekli aşıları yapıldıktan sonra sokaklara salınması gerektiğini söyleyen Poyracıklı, “Gerçekten bacağının o halini görünce bir anda elini, yüzünü ve her yerini parçalamadıkları için şükrettim. Ben hayvanları suçlamıyorum. Onları tetikleyen ve bu yola sürükleyen insanlar tabii ki. Hayvanları suçlamıyorum, orada yapılacak bir şey yok. Ben kadından da şikayetçi oldum. Sanırım onların da yapacağı bir şey yok. Yunusemre Belediyesine gittim. Sağ olsunlar onlar da çok ilgilendiler. Tedavileri, kısırlaştırmaları, aşıları yapılsın ve zaten aldıkları yere tekrar bırakıyorlar. Hayvanlar uysallaştıktan sonra buraya da bırakabilirler. Tunç çok korkuyor. Bizim de evde kedimiz ve köpeğimiz var. Kedi ve köpekle aynı yerde kapımız açık yatıyorduk. Tunç birlikte de yatıyordu. İlk gün kedi ve köpekten ayrı yatırdık. Çünkü ilk gece sürekli uyandı. Şuan evden bensiz çıkamıyor. 3 gündür kapının önüne adımını atmıyor. Eline bir şey almak istiyor. Ayakkabı çekeceği almak istiyor. Çok korkuyor. Demir veya tahta almak istiyor. Burada insanlar zaten ceplerinde taş ile dolaşıyor” dedi.
Çocukların köpek korkusundan dolayı evlere kapandığını kaydeden mahalle sakinlerinden Tafettin Kuş, “Çocuklar korkuyor. Çocuklar camiye gitmek için sokakta boş yer arıyor. Çocuklar için çok zor. Çocuğu ısırdıklarında çocuğun sesini duydum. Çıplak bir şekilde çıktım. Çıktığımda 15’e yakın köpek gördüm. Çocuk tir tir titriyordu” diye konuştu.
Bir diğer mahalle sakini Hüseyin Barbunya ise, çocuğunu köpeklerin saldırısından mahalledeki fırıncı esnafının kurtardığını söyledi.