Özellikle 65 yaş ve üzerindeki kişilerde daha sık görülen sarı nokta hastalığı nedeniyle takip ve tedavi edilen hastaları kontrollerini aksatmamaları konusunda uyarılarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tolga Yüksel, sarı nokta hastalığının gelişmiş ülkelerde körlüğün en sık sebeplerinden olduğunu söyledi.
Dünya genelinde yüzbinlerce can alan, sosyo-ekonomik dengeleri alt üst eden Covid-19 salgını herkesin hayatını olumsuz etkilemeye devam ederken, virüsün bulaşacağı korkusu da kronik hastalıkları olan hastaların tedavilerini de aksatmalarına yol açıyor. İzmir Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tolga Yüksel, gözde meydana gelen ve geri dönüşümü olmayan sarı nokta hastalığına ve tedavisinin önemine bu süreç kapsamında bir kez daha dikkat çekti. Opr. Dr. Yüksel, pandemi nedeniyle risk grubundaki 65 yaş ve üzeri kişilere valilikler tarafından çeşitli kısıtlamalar getirildiğini hatırlatırken, bu dönemde göz doktorlarına en çok sarı nokta hastalığıyla ilgili danışıldığını söyledi.
Opr. Dr. Yüksel, hastalık hakkında bilgi de vererek şunları söyledi: “Makula ya da bilinen adıyla sarı nokta, gözün arka kısmında görme işleminin sağlandığı retinada yer alan, keskin ve renkli görmenin sağlanmasından sorumlu küçük bir bölge. Sarı nokta hastalığı, bu bölgede bulunan, ışığı ve rengi algılayan alıcıların yaşın ilerlemesiyle hasar görmesi sonucu oluşmaktadır. Sarı nokta hastalığı özellikle 65 yaş sonrası meydana gelen, geri dönüşümsüz bir retina hastalığıdır. Hastalığın tıbbi adı yaşa bağlı makula dejenerasyonudur. Gelişmiş ülkelerde körlüğün en sık sebeplerindendir. Yaşlanma, sigara kullanımı, aile öyküsü, kötü beslenme ve uzun süreli güneş ışığına maruz kalma gibi faktörler hastalığın gelişiminde ön plandadır. Hastalığın, bulgu ve belirti vermeden rutin göz muayenesinde erken teşhisi mümkün. Bununla birlikte renk hassasiyetinin azalması, gece görüşünün azalması, düz çizgileri ya da yüzleri kırık ya da dalgalı görme, ışığa hassasiyet ve görme alanının ortasında bulanık bir alan veya karanlık bir leke görme, okumada zorlanma gibi çeşitli belirtiler de verebilir.”
“Yaş tipi sarı nokta hastalığının tedavisi ihmal edilmemeli”
Hastalığın kuru tipinin yüzde 90 oranında daha sık görüldüğünü kaydeden Opr. Dr. yüksel, “Sarı nokta hastalığının kuru ve yaş tip olmak üzere 2 tipi vardır ve tedavisinde kuru tip ve yaş tip farklılık göstermektedir. Yaş tip sarı nokta hastalığında damarlanmayı ve hastalığın ilerlemesini önlemek için belirli aralıklarla göz içi enjeksiyon uygulaması yapılır. Yaş tip lezyonlar bu enjeksiyonlar yardımıyla kurutulabilmekte ve hastalarımızın görmesi korunabilmektedir, bu yüzden pandemi döneminde de göz içi enjeksiyon tedavilerini atlamamak ve tedaviyi belli aralıklarla zamanında gelmek tedavinin başarılı olmasında çok önemlidir. Hastalar bu dönemde de ‘maske, mesafe, temizlik’ kurallarına uyarak takip ve tedavilerini aksatmadan sürdürmelidir” dedi.
Öte yandan, kuru tip sarı nokta hastalığının günümüzde ilaç veya ameliyatla tedavisinin olmadığını ifade eden Opr. Dr. Yüksel, “Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla uygulanabilecek yöntem ise retina için yararlı olan vitamin ve diğer besin takviyelerinin alımı. Verilen besin takviyeleri ve vitaminlerin vücutta çok az miktarda bulunduğunu, bazılarının normal beslenmeyle istenilen dozlarda alınmasının mümkün olmadığını belirterek, besin takviyelerinin ve vitaminlerin sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlatan bir yaklaşımdır” diye konuştu.